“Bana her şeyi olduğu gibi anlatın. Sizi buradan çıkarabilmem için gerçekleri bilmeye ihtiyacım var.”


Avukata güvendim. Zaten başka şansım da yoktu. Mahkemeye sunulan bütün deliller aleyhimeydi ve eylemlerimi açıklayacak, çok kuvvetli nedenler öne sürmesi gerekiyordu.


En baştan başladım.


Eczanede çalışıyordum. Bir gün içerideki serin odada ilaçları raflara yerleştirirken patronumla ilaç şirketinin mümessili arasındaki konuşmayı duydum.

“İçindeki etken madde, erkeklerde cinsel fonksiyonları en aza indiriyor.”

“Geçici olarak...”

“Fakat uzun süre kullanılması halinde kalıcı sonuçlar doğurabilir.”

“Endişelenmenize gerek yok. Reçeteyle satacaksınız. Yani doktorlar bu ilacı zaten kısa süreli tedavilerde kullanacaklar.”

“Eh, öyle diyorsanız...”

“Rica ederim, bana güvenin. Bir eczacı olarak hastalara önermeniz için bir koli hediye olarak bırakıyorum. O bittikten sonra siparişlerinizi alırım.”


Patronum, mümessilin bıraktığı ikinci koliyi fark etseydi, belki de hiç teşebbüs etmezdim. Fakat yan dükkândaki kuaför kapıdan içeri eğilip pedikür için müsait olduğunu söyleyince, o da beyaz önlüğünü üstünden atıp koşar adım giderken “Sevil, tezgâhın üzerindeki koliye büyük harflerle ‘1 koli bedelsiz’ yaz” diye seslenince kendime mani olamadım.


Sanki uzundur o ilacı bekliyormuşum ve yapacaklarımı evvelden planlamışım gibi derhal içeri geçip kolinin birini açtım. Hapları hızla paketlerinden çıkarıp çantama doldurdum. Karton paketleri siyah çöp poşetine koyup ağzını bağladım, sokaktaki bidona attım.


Prospektüste, uzun süreli kullanım halinde cinsel işlev bozukluğu baş gösterebileceği yazmıyordu. Akşam ilaç ansiklopedisinde etken maddenin özelliklerini araştırdım. Deri, solunum veya oral yolla aşırı doza maruz kalındığı taktirde, erkeklerde cinsel isteği azaltacağı ve penis işlevlerini en aza indireceği yazıyordu.


Önce erkek kardeşim üzerinde denemeyi düşündüm. Akşam moda kanallarını açıp “Vayyy”, “Yavrulara bak”, “Offff”, “İlik, ilik...” deyip durması, peşinden tuvalette mastürbasyon yapıp ellerini yıkamadan dönüp “Eeee ne yemek var” diye sofraya oturması sinirimi bozuyordu. Aşırı doza tekabül eden dört hapı yemeğine katmaktan son anda vazgeçtim. Davranışlarına karşı maruz kalacağı sonuç ağırdı. Bu kadarını hak etmiyordu. Bu hapları, gerçekten hak eden birinin üzerinde denemeliydim.


Karşı dairede oturan bekâr komşuda karar kıldım. Mutfak pencerelerinin baktığı apartman boşluğunda her hafta sonu sesi yankılanıyordu. Önce yemek, sonra kadın ısmarlıyordu. İçecek olarak taze portakal suyunda ve kiraladığı kadınları “Çok güzel” demeye zorlamakta ısrarlıydı.


Bir cumartesi akşamıydı. Sokağın başındaki büfeden iki karışık tost, iki büyük boy taze portakal suyu ısmarladım. Büfecinin oğlu, babasının hazırladıklarını teslim etmek için aşağıdan zili çaldı. Otomatiğe basıp apartman kapısını açtım. O yukarı çıkarken komşunun zilini çalıp geri döndüm. Büfecinin oğlundan paketi alırken, komşu kapıyı açtı. Aşağıdan zile basıldığını sandı, kapıyı aralık bırakıp gerisinde durdu. Ben şaşırmışım gibi yaptım:

“Aaa iki tane mi getirdiniz? Bir istemiştim. Neyse ziyanı yok. Cüzdanımı alıp geliyorum” dedim. Portmantonun üzerinde portakal suyuna dört hapı katıp karıştırdım. Minik oldukları için hemen eridiler. Ödemeyi yapıp komşuya gittim. Kapıyı tıklattım.

“Çocuk yanlış anlamış telefonda, fazla getirmişler, geri çevirmek istemedim. Eğer yemek yemediyseniz...”

Uzattığım paketi almayacak diye korktum, ama önce pakete sonra bana bakıp sırıttı. Ne teklif edeceğini biliyordum.

“Beraber yiyelim isterseniz.”

“Evde işlerim var, iyi akşamlar” dedim.


Akşam yine yemek söyledi, ama bu sefer taze portakal suyu istemedi. Çağırdığı kadına o gece “Nasıl?” diye sormadı, kadın “Çok güzel” demedi. Demek ki minik haplar hemen etki ediyordu. Sonraki iki hafta sonu kadın geldi, ama apartman boşluğuna hiç ses yayılmadı. Sonraki dört hafta sonu sadece yemek ısmarladı. Sonra yeniden başladı. Anladım ki aşırı doz, bir buçuk-iki ay etkili.


Planlarımı buna göre yapmaya başladım.


2. bölüm 15 Ocak 2019 Salı hthayat.com’da...


Diğer bölümler:

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Dinsizin hakkından imansız gelir ,ohh elinize sağlık
    CEVAPLA
  • Misafir Bence hier kadin bu iksir den edinmeli ne olur ne olmaz dursun bi kenardA
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.