Bir arkadaşım fabrikasında üniversiteyi bitiren oğlu ile birlikte çalışıyordu. Fabrikaya stajyer bir mühendis almışlar. Onun işe girişiyle birlikte delikanlıda önemli değişiklikler olmaya başlamış. İşe daha erken gelmeye, kendine daha çok bakmaya ve çeşit çeşit parfümler kullanmaya özen gösteriyormuş. Baba, “Mühendis hanım gerçekten çok etkileyici ve güzeldi. Okuldaki notlarını, ilişkilerini, ailesinin durumunu inceledim, her şey iyiydi. Artık evlenme zamanı gelen oğlumu teşvik ettim” diyordu. Geçen yıl Çırağan Sarayı’nda yapılan muhteşem bir düğünle evlenmişler.


Aradan bir süre geçtikten sonra kulüpte arkadaşımla karşılaşmıştım. Güzel gelinle damadın nasıl olduklarını sordum. “Bir aydan beri ayrı yaşıyorlar, boşanma davası açıldı” dedi. “Sorun nedir? diye sordum. Aldığım cevap klasikti: “Önemli hiçbir şey yok ama kavgaları bir türlü bitmiyor” dedi. Cumartesi günü delikanlıyı çaya davet ettim. Amacım ayrılış nedenini öğrenmek, yapabilirsem yardımcı olmaktı. Dikkatle dinledim, belirgin ve ayrılmayı gerektirecek bir nedene rastlamadım. Anlattıkları gerçekten çok önemsiz görünen şeylerdi. Boşanmalarına gönlüm razı olmadı. Aileyle olan karşılıklı sevgiye, saygıya ve ikna yeteneğime güvenerek delikanlıdan kızımızın cep telefonunu istedim. Hemen orada aradım. Bir gün sonra buluştuk. Anlattıkları tümüyle ilk günden başlayan bir güç mücadelesine dayalı gençlik kompleksleriydi. Fakat çekişmeler bir süre sonra büyümüş, tehlikeli düşüşü başlatmıştı. Birbirlerini incittikçe kırılmalar derinleşmiş, aşk zedelenmiş o güne dek birbirlerinde kusur olarak görmedikleri şeyleri kusur olarak görmeye başlamışlardı.


Stajyer mühendislikten patron eşliğine terfi etmek genç kızı alt üst etmişti. Ne yapacağını, nerede duracağını, yeni ilişkileri nasıl kuracağını bilemiyordu. Tek bildiği vardı; artık patron adayının eşiydi öyleyse ilk olarak gücünü ona göstermeli, fabrikada çalışan bir mühendis değil eş olduğunu eşine kanıtlamalıydı. Ne babada, ne delikanlıda bir adaptasyon sorunu bulunmamasına karşın genç gelindeki gerginlik her ikisini de tedirgin ediyordu. Baba hiç karışmaması gerektiğini düşünüp kendini çekmişti. Delikanlı ise neredeyse her akşam fabrikada başlayan küçük bir tartışmanın eve sıçrayan ateşi ile yanıyordu.


Evliliklerin ilk günlerinde en sık karşılaşılan kavga nedeni; güç arayışı oluyor. Yapılan eleştiriler olay bazında tutulsa belki faydalı olacak veya çözüme katkı sağlayacak. Devreye kişilikler ve bekârlık döneminden gelen alışkanlıklar girince kırılmalar, incinmeler, yaralanmalar iki taraf arasında derin uçurumlar açıyor. Yaratılan çok küçük olaylar ve nedenlerle birlikte, mutluluk hayalleri de kendi yarattıkları uçuruma düşüp kayboluyor.


Güç; küçük görmek, eleştirmek veya karşı tarafın kusurlarını kanıtlamaya çalışmakla oluşturulmaz. Gerçek güç; tevazu, uyum, anlayış, sevgi ve öz ile sözün birliğinden oluşur.

Yazı: Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.