Motivasyonunu her an yüksek tutamadığın için kendine söylendiğin olur mu?

Yapma bunu... Suçlama kendini... Merhametli ol kendine... Yaşıyoruz çok şükür ve yaşarken fark ediyoruz ki her gün bir mucize ve her gün birbirinden farklı. Hayat hep değişim halindedir, gündüz olur gece olur, güneş doğar, güneş batar, yaz gelir, kış gider... Hep bir hareket, hep bir farklılık vardır, tıpkı bizim günlerimiz gibi. İnsanın doğası bu... Bir gün diğerinin aynısı olmaz. Bu yüzden boş yere kızma, sinirlenme kendine... Aynı günlerimiz gibi motivasyonumuz da sabit değildir, inişli çıkışlıdır.

Hayat bir yolculuk ve daima bu yolculukta koşamayız. Arada yorulmak, bıkmak, darlanmak çok doğaldır. Hatta bazen durum daha ciddidir ve ağızdan ”Yeter, bıktım! Bitti, artık vazgeçiyorum!” söylemleri de çıkıverir. Çıksın! Korkma... Yorul... Darlan... Sıkıl... “Pes ettim” de... Ve kendine izin ver. Sen de insansın. Düşünsene, bir maratoncu uzun yarış boyunca hiç durmadan koşabilir mi? En yorulduğu, kendine en fayda sağlayacak anda mola alır dinlenir ve tekrar kaldığı yerden yarışa devam eder. İşte, biz de hayat maratonunda tıpkı böyle yapabiliriz. Bir hedefe doğru koşarken elbet yorulcağız ama gerektiği anda, doğru zamanda molamızı alıp dinleneceğiz ve mola bittiği gibi ise kaldığımız yerden, bu sefer daha güçlü, daha istekli, daha sağlam devam edeceğiz. Çünkü önemli olan, hedefe odaklı kalabilmek, önemli olan her yorulmanın ardı tekrar ayağa kalkabilmek, tekrar toparlanabilmektir. İşte, tam da budur hayat; insan “düşe kalka büyür”. Tıpkı bir bebeğin yürümeyi öğrenmesi gibi... Düşe kalka ama vazgeçmeden, durmadan deneyerek, başka çözümler bularak, başka nesnelerden yardım alarak, sürünerek, emekleyerek , aşama aşama ama vazgeçmeden ama durmadan ve her düştüğünde tekrar ayağa kalkacak gücü kendinde bulmak. Aklımızın bir kenarında şunu tutalım, “Hayat içinde yaşanan her negatif olay aslında bize hazırlanmış hem de özel hazırlanmış, kişiselleştirilmiş bir hediye paketidir.” Paketi açarsın ve içinden çıkan aslında bir hazinedir ama sen ister şikayet edersin ister o hazineyi hayrına çevirirsin.

İşte tam da burada değişir her şey ya söversin ya şükredersin...

Ayşe Güler Usta