40’ımdan sonra nasıl gençleştim?-1


Beş yıl önce bu zamanlardı. Yüz kremim bitti. Çok pahalı bir şey değildi ama alamadım. Bugün, yarın diye diye on gün geçti. Cildim büzüşmeye, griye çalmaya ve yakın zamanda verdiğim dokuz kilonun da etkisiyle yerçekimine yenik düşmeye başladı. Yanaklarım sanki derimin altında giderek aşağıya kayıyordu. Ortada nemlendiricinin düzeltmeyeceği bir durum vardı.


Evvelce kulağıma çalınan, fakat asla denemediğim şeyi yaptım. Mutfağa gittim, her gün yemek yaparken kullandığım sızma zeytinyağından avucuma birkaç damla damlattım. Banyoda ayna karşısında yüzüme sürdüm. Fazla yağlı hissettiğim için üzerinden kâğıt mendille bir kez geçtim. Kalanını ellerime yedirdim. Ellerim zeytinyağını hemen emdi. Cildi kupkuru olmuş yüzüm bir saatte kendine geldi, rengi griden hafif pembeye dönmeye başladı. Yumuşacık oldu.


Birkaç gün daha zeytinyağı sürerim, sonra krem alırım diye düşündüm. Ne var ki o ara evden çalışıyordum ve gerekmedikçe şehre inmiyordum. Medeniyete varmak için iki saate yakın vapur yolculuğu yapmam gerekiyordu, iyice her şeyden uzak olayım diye yerleştiğim, bir tepenin üstüne saklanmış evime dönmek için de.


Yıllarca eşek yüküyle para ödeyip krem almaya alıştıysan, bir saatte bizzat tecrübe ettiğine bile hemen inanmakta zorlanıyorsun. Ama günler geçerken ben yüzüme zeytinyağı sürmeye devam ettim ve bir haftanın sonunda artık aynada gördüklerimi inkar edemezdim. Yanaklarım hâlâ biraz düşük olsa da ütülenmeyi bekleyen buruşmuş tülü andıran boyun bölgem inanılmaz bir hızla toparlanmıştı.


O ara ablam ziyarete geldi. Yüzü aydınlanmış gibiydi. Fondötenini değiştirmiş sandım. “Yok be canım ne fondöteni, avokado” dedi. O akşam üzeri, yumuşak bir avokado aldım marketten. İnce bir dilimi avucumda çay kaşığıyla ezip püre kıvamına getirip yüzüme yedirdim. Televizyon izlerken biraz kurudu. Sonra yastığıma eski bir kılıf geçirip yattım. Sabah aynada elimle yanaklarımı yoklaya yoklaya kendime nasıl baktığımı hâlâ hatırlıyorum. Adeta kendime, gördüğüme inanamıyordum. Bir gecede yüzüme can gelmişti. Tenim bebek teni gibiydi! Benzetme değil, bunu gerçek anlamda söylüyorum. Düşen yanaklarımı sanki biri tenimin altına sızıp içeriden yukarıya asmıştı. İlerleyen günlerde avokadoya zeytinyağı eklemeye başladım. Mucize katlandı.


O gün itibarı ile yüzüme sadece yediğim şeyleri sürmeye karar verdim.


Birkaç ay sonra işe girince yeni yöntemler denemem gerekti. Sabah erkenden hazırlanıp çıkmak zorundaydım. Yüzüme avokado-zeytinyağı sürüp duru suyla yıkamaya başladım. Nemlendirici krem etkisi yarattığını görünce sevinçten deliye döndüm. Çünkü artık krem kullanmam gerekmiyordu!


Tek sıkıntı, buzdolabına koysam da avokadonun kullanmadığım kısmının hemen kararmasıydı. Koca avokadoyu ziyan etmeden bir hafta nasıl kullanabilirdim?


Ortasından değil de baş kısmından ince bir dilim kestikten sonra iki damla limonla yüzeyini sıvamak yeterli geldi.


Bunları hep internetten okuyarak öğrendim.


Süt ve buz da hayatıma bu dönemde dahil oldu. Yüzümü yıkadıktan sonra sütü bir parça pamuğa biraz damlatıp sildim, kurumasını bekledim. Arkasından buz gezdirdim, en çok on beş - yirmi saniye. En son ılık suyla yıkadım.


Cildimin ve boynumun sütü âdeta içtiğine şahit oldum. Buzun ise taptaze, dupduru, sımsıkı bir görüntüyü gün boyu garantilediğine.


Günde toplasam hepsi hepsi 1-2 dakikamı alıyor. Alışkanlık halinde geldi, istesem de vazgeçemem.


Kırkı birkaç geçiyorum. Tanımayanlar yaşıma, tanıyanlar ise yüzüme sürdüklerime inanamıyor. Estetik yaptırdığımdan ciddi ciddi şüphelenenler var. “Yüzün nasıl böyle çizgisiz, yıpranmamış, taze kalabilir?” diyorlar. Ben de sıkılmadan tekrarlıyorum. “Hepsi zeytinyağı, avokado, süt ve buz sayesinde...” Bunlar evde her an elimin altında duran iksirler ve en pahalı kozmetiklerden daha etkililer.


Zamanın izlerini silmeye çalışmak, bana nafile bir çaba gibi geliyor. Bütün yaptığım, bu izleri hoyratça değil, hafifleterek zarifçe taşımak. Böyle olunca iyi hissediyorum. Zaten hepimiz şu hayatta ne yapıyorsak iyi hissedelim diye yapmıyor muyuz?


Fotoğraf: Samad Ismayilov - Pexels


Ne yapıyorum da kilo almıyorum?”

İkinci bölüm, 1 Aralık 2017 Cuma hthayat.com’da...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir kırkı birkaç geçe o kadar buruşma olmaması lazım, ani bir zayıflama olduysa belki onun etkisindendir, ben 49 yaşındayım hiçbir buruşma vs yok ama makyaj yapmayışımın da etkisi olabilir
    CEVAPLA
  • Misafir avakado yumuşamış olarak mı kullandın? ben denedim tuhaf geldi
    CEVAPLA
  • Misafir Sut ve bizi nasıl kullandığınızı da belirtebilir misiniz . Tesekkurler
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.