Kocacığım, her akşam eve geldiğinde "Günün nasıldı, neler yaptın?" diye soruyorsun ya, işte cevabı!


Sevgili eşim, gün sonunda "Bugün neler yaptın?" diye soruyorsun ve ben "Hiiiiç, çok fazla bir şey yapmadım" diyorum ya. Aslında gün içinde yaptıklarım hiç de azımsanacak şeyler değil. Bugün sen evden çıktığın andan beri kızımız ve oğlumuz ile birlikte neler yaptığımı anlatacağım sana. Benim dünyama hoşgeldin!





Sabah

Her sabah olduğu gibi bu sabah da kaos içinde başladı. Oğlumuzu yataktan zorla kaldırdım, üstünü giydirdim ve çantasını hazırladım. Daha sonra kahvaltıyı yapmaya başladık ama çocuklar kahvaltı yapmak yerine yiyecekleri etrafa saçmayı tercih ettiler. Kahvaltıdan sonra bulaşık makinesinin içini boşalttım ve yıkanacak yeni bulaşıkları yerleştirdim. Oğlumuzun beslenme çantasını hazırlayıp mutfağı temizledim. Çocukların yataklarını düzenlerken aynı zamanda oyuncak yığınlarını da topladım. Sıra oğlumuzu okula bırakmaya gelmişti. Çocukları arabaya sokmak 15 dakikamı, oğlanın evde unuttuğu ödevini geri dönüp almamız 20 dakikamızı aldı. Sonunda bağırış çağırışlar eşliğinde yola koyulduk. Onu okula bıraktıktan sonra kızımızın altına yaptığını fark ettim ve uygun başka bir yer olmadığı için arabanın daracık arka koltuğunda bez değiştirdim. Kızımızı bebek koltuğuna oturmaya ikna ettikten sonra markete doğru yola çıktım.





Öğlen

Markete vardığımda alışveriş arabasını ışık hızında alarak alışverişe başladım. Daha tek bir ürün bile alamamıştım ki kızımızın raflardaki paketlere uzanmaya çalıştığını ve çığlıklarının marketi inlettiğini fark ettim. Onu zapt edebildiğim kadar ettim ama en sonunda alışverişi yarım bırakarak marketten çıkmak zorunda kaldım. Dışarıya çıktığımızda kızımız bir köpek gördü ve onun yanına gitmek istedi. Köpeğin peşinde koşuştururken tam 25 dakika oyalandık. Nihayet eve döndüğümüzde poşetleri dolaba yerleştirdim. Kızımız evde durmak istemediğinden kısa süre içinde parka gittik. Bana göre parklar eğlenceli yerler değil, aksine bir yetişkinin zamanını harcayabileceği en sıkıcı yerler. Burada kızımızın peşinden durmaksızın koşturdum, balon satan adamı görmemesi için dikkatini dağıtmaya çalıştım ve yüksek yerlere çıkmaya çalıştığında onu indirdim. Öğle yemeği vakti geldiğinde eve döndük. Kızımız asla mama sandalyesine oturmak istemiyor, sürekli ağlıyor ve yemeğini yememek için yerlere döküyordu. Bu mücadelenin ardından bezini değiştirip onu uyuttum. Daha sonra etrafa saçtığı yemek kalıntılarını temizledim. Biraz çalışmak için masama oturdum ama 10 dakika bile geçmemişti ki kızımız ağlayarak uyandı. Onu tekrar uyuttum. Bunu en az 3 kez yaptım. Tek başıma bir fincan çay bile içemedim ve yapmam gereken işlerim yarım kaldı.





Öğleden sonra

Öğleden sonra evi temizledim. Bunun yanı sıra sen geldiğinde hazır olsun diye akşam yemeğini yaptım. Oğlumuz okuldan döndüğünde çok açtı ve haliyle senin gelmeni beklemeden ona yemek yedirdim. Yemekten sonra ödevini yapması, kıyafetlerini etrafa saçmaması ve küçük kızımızın saçını çekmemesi için onunla uzun uzun konuştum. Kızımıza üstüne puding döktüğü için kirli kıyafetlerini çıkarmasını ve banyoya girmesinı söyledim ama beni dinlemedi. Büyük uğraşlar sonunda çığlık kıyamet banyoya girdik. Bunların hepsini yaparken büyük oğlumuz ödevlerini yapıyor mu diye kontrol ettim. Kızımızın banyosu her zamanki gibi tsunami etkisi yaptı. Banyoda tek bir kuru yer bile yoktu. Tam her şey bitti şimdi onları uyutabilirim dediğimde oğlumuz acıktığını ve lego figürleri şeklinde elma dilimleri istediğini söyledi! Elma dilimlerinden 5 dakika içinde sıkılan oğlumuzu, abisinin yüzünü kalemle çizmeye çalışan kızımızı sonunda uyutabildim.


Evet kocacım, "Bugün neler yaptın?" sorusunu tekrar sorduğunda işte cevap burada. Umarım okumak hoşuna gider!

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.