Mesleğimden dolayı gençlerle iletişim içinde olmaktan dolayı mutlu olduğumu ve kendilerine özgü bir dilde konuşmalarına bayıldığımı söylemiştim. Kimbilir belki onlara bazen doğru Türkçe kullanmadıkları için kızıyor, çoğunlukla da anlamıyorsunuz. Ama hepimiz o yaşlardan geçtik. Annelerimiz babalarımızın bize anlamayan gözlerle baktığı bir dili hepimiz kullandık: Ergen dilini. Şimdi birisine o dönem kullandığımız sözleri sarf etsek, yaşımız ortaya çıkar! “Herıld yani”, “zıt Erenköy”, “deeeermişim”, “bize de mi lolo?” bunlardan bazıları.


Dil organik bir şey. Dolayısıyla döneme uygun şekilde evrilmesi, yeni kelimelerin girmesi, bazılarının daha az kullanılır hale gelmesi de kaçınılmaz. Onun için gençlere kendilerine has bir dil kullandıkları için kızmayın. Ayrıca Coleman’ın (1961) bulgularına göre ergenlik dönemi, “bir gruba ait olma” ve “popülerlik” kavramlarının son derece önemli olduğu bir dönemdir ve popüler olmak derslerde ve akademik başarıda üst düzey performans göstermek değil, bir gruba ait olmak demektir. Ergenin anne-babasıyla arasına mesafe koyması ve arkadaş grubuna yönelmesi çok doğal bir süreçtir. Ayrıca arkadaşları tarafından benimsenmesi öz değer gelişimi için gereklidir. Elbette ait olduğu bu grubun kendine ait bir dili de olacaktır! Ayrıca anlık durumlara özel kullandıkları bazı kendilerine özgü kelimeler ve cümleler de yaratıcılıklarını ve mizah yeteneklerini gösteriyor!


Kansas Üniversitesi’nden Mary Kohn, yaptığı bir linguistik araştırmasında onlarca çocuğu küçüklükten 20’li yaşlara kadar takip edip dil ve telaffuz değişimini incelemiş. Araştırma sonucu dil kullanımının yaşla değiştiği kadar sosyal faktörlerle de değiştiğini ortaya koymuş. Bu da neden plazada işe başlayınca “meeting set ettiğimizi”, doktor olduğumuzda, “femur'unuz hasar almış” dediğimizi açıklıyor aslında. Haliyle ergen olunca da ergence konuşmaya başlıyoruz.


Yani korkmaya gerek yok, her şey kontrol altında. Onlar da gün gelecek kendi ‘ergencelerini’ unutup, yeni kuşağın konuştuğu dile anlamayan gözlerle bakacaklar. Gelin bugünün ergenlerinin dünyasına şöyle bir kafamızı uzatalım. Bakalım ne kadarına aşinasınız? Ruh yaşınız ne kadar yeni kuşağı yakalamış?


Aynen: Gençlerin her koşulda, her ortamda, her cümlenin ardından kullandıkları can kurtarıcı kelime. Çoğunlukla “Ben de öyle düşünüyorum. Ama ekleyeceğim de bir şey yok” anlamında kullanılıyor.

Ezik: Başarısız buldukları ya da havalı olmayan kişiler için kullanılan lakap.

Mal mısın?: Saf mısın, salak mısın anlamına gelen, söylenilen kişiyi kelimenin sözlük anlamı olan ‘büyükbaş hayvan’ ile eşdeğer bir kategoriye koyan bir hakaret.

Zırvana: Zırvalamanın nirvanası, yani fazlaca zırvalamak.

Sen iyice safa bağladın: Saf kelimesi yerine herhangi bir kelime de gelebilir. Bir şeye dönüşmek, o olmak anlamına geliyor.

Yükselmek: Sinirlenmek.

Panpa: Yakın arkadaş, pampi, kanki, kankito, aşkito gibi versiyonları da var.

Atarlı: Ters davranan, söylenen, dırdır yapan.

Ateş ediyo: Çok güzel, hatta çok çok güzel.

Ortamlara akmak: Eğlence mekanlarına gitmek.

Neyin kafasını yaşıyosun?: Düşünce şeklini ya da davranışını saçma buldukları kişiler için kullanıyorlar. “Kafan mı güzel” ya da “Ne içtiysen ben de ondan istiyorum” gibi versiyonları da olabiliyor.

Atar yapmak: Kızmak, abartılı çıkışlar yapmak.

Lol: Sesli güldüm anlamında bir kısaltma.

Birisine yürümek: Birisine asılmak, tavlamaya çalışmak.

Duyar kasmak: Belli bir konuda duyarlı davrananları ti’ye almak için kullanılıyor. “Sen kedidir köpektir, amma duyar kastın!” gibi.

Shiplemek: Birbirine yakıştırmak.

Feno: Fenomen.

Trollemek: Ortalığı karıştırmak, ortaya bir laf atıp kenara çekilip kitleleri provoke etmek.

Kasmak: Çaba göstermek, uğraşmak, emek harcamak.

Bro: Yakın arkadaş (erkek).

Sista: Yakın arkadaş (kız).

Mentionlamak: Bir ileti içerisinde bir ya da daha fazla kullanıcının adını kullanmak.

Favlamak: Favorilere almak.

Stalklamak: Birini sosyal medyada araştırmak, takip etmek.

Popi: Popüler.

Yardırmak: Tüm gücüyle o işe kanalize olmak.


Dediğim gibi bunlar koçluk çalışmaları yaparken ya da sohbet ederken benim denk geldiğim bazıları. Hele bir de sosyal medyada dolaşsanız ya da arkadaşlarıyla kısa mesajlarına baksanız kimbilir bu listeye neler eklenecek! Siz de ara ara çocuğunuzla ‘zırvanaya’ ulaşın bence. Çok ‘feno’ olur, bol ‘panpa’ yaparsınız.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.