Instagram günümüzde tuvalet kağıdı ya da uzaktan kumanda kadar gündelik bir ihtiyaç haline geldi. İhtiyaç demekte ne kadar haklı olduğumu kanıtlamak için kullanıcı sayısı ve kullanılan süre istatistiklerini yazıma dahil etmek isterdim. Ancak sıkılabilirdiniz. Onun yerine gelin sizlere, ülkemizde Instagram kullanımına dair gözlemlediğim bazı anlamsız davranışları maddelerle anlatayım. Her şey daha tutarlı ve etkili bir Instagram kullanıcısı olabilmek için. Buyrun:


Yanlışlıkla 'like' yapıp geri almak

'Eski' familyasından ‘stalk’ladığımız birinin (sevgili, sevgilinin sevgilisi, arkadaş, eş, öğretmen, patron vs.) fotoğrafını istemeden çift tıkladığımızda bizi aniden panikleten hareket. Hele ki 88 hafta önce paylaşılan bir fotoğrafta iz bıraktıysanız, derinizde cazır cuzur utanç hissi başlayabilir. Kabul edelim, bu sırada like'ı geri almak bizi kurtarmıyor - giden bildirim geri gelmiyor. Ya oturup ağıt yakın ya da işi pişkinliğe vurup takip edin gitsin.


Birini tanımak için 'Instagram'ı kullanmak

Bugün dünyada yeni biriyle tanışan herkes ilk önce eline mobil cihazını alıp Instagram'a o kişinin isim ve soy ismini yazıyor. İlk tanışma halleri ve kişisel gözlemlerimizden önce; kişinin profiline, paylaşımlarına, takipçi sayısına bakarak fikir edinmeye çalışıyoruz. Arkadaş olunur mu, beraber takılmaya uygun mu, ilerde evlilik düşünür mü, anası kaynanalık yapar mı, çocuğumuz olursa halasına benzer mi gibi soruların cevaplarını bulduğumuz yer -engellenemez bir şekilde- Instagram.


Polemikleri sinsice okumak

Takip ettiğimiz ünlü kişilerin paylaşımlarının altında geçen atışmalı yorumları üşenmeyip okumak, adeta bir çengel bulmaca etkisi yaratarak, zihnimize oksijen taşır. Ayrıca sinsi sinsi yorumları okuyabildiğimiz ve polemikler çoğaldıkça daha da iştahlandığımız için '256 yorumun tümünü gör' e basmaktan hiç korkmayız. Bilim adamları hala insan beyninin bu kadar lüzumsuz bir eylemi nasıl yapabildiğini araştırmaya devam ediyor.



'Ne yazsam' sorunsalı

Instagram'da insan davranışları söz konusu olunca, şuursuz detaylar yakalamamak elde değil. Paylaşmak için çektiğimiz görsel bir kahve fincanı da olsa tsunami de... Aynı soru her zaman bizi dakikalarca kıvrandıracaktır; 'Öf ne yazayım ya?' Fotoğrafın altına ne yazacağımızı düşünme titizliğimiz adeta bir ebruli sanatçısınınki kadar kıymetlidir. Bunun uğruna sohbetleri keser, yemekleri soğutur, bize doğru yaklaşan tsunamiye pas vermeyiz.


Kötü strateji

En nihayetinde Instagram bir etkileşim ortamıdır. Kimse kendisi ve ailesine gelecekte hatıra biriktirmek için Instagram'ı kullanmaz. Daha fazla kişiye ulaşmak, karşılıklı etkileşime geçmek, ilham almak ve esinlenmek gibi sebeplerden Instagram'ı kullandığımız bir gerçek. Öyleyse, gelin doğru hashtag kullanalım. Valla bakın çok zor değil. #bugün#görümcemle#kızkıza#günü#hayırlı#cumalar şeklinde bir hashtag kullanımı ziyan. Elimizde her yere taşıdığımız mobil cihazımıza verdiğimiz paraya yazık. Ya da aynı günden 35 tane selfie'yi alakasız diğer kişilerle paylaşmak, gelecek nesiller için çok çok tehlikeli olabilir. Benzer şekilde, profil oluşturup senede sadece 4 kez paylaşım yapmak da çok aşırı akıl karıştırıcı, beyinde ödem yapıcı bir eylem. Yapmayın bunları, yaptırmayın.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.