Herhangi bir okul bitirme, evlen mutlu olursun. Özellikle evli kadınlar zaten kocalarından daha mutlu. Ayrıca insanı en mutlu eden şey ailedir. Üstelik ülkedeki her şey umutlu bir gelecek vaat ediyor. Burası gerçekten Türkiye mi? Yoksa mutluluğun resmi mi değişti?

Araştırma ve sonuçları açısından veri kıtlığı yaşan Türkiye için Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yaptığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması, çok kıymetli. Ne mutlu ki, 2003'ten bu yana yapılıyor. Bu araştırmayla bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ölçmek memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmeyi amaçlıyor.

2016 araştırma sonuçları ise dün açıklandı. Konu mutluluk olunca, insan istemez göz atıyor sonuçlara...

Mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı 2015'te yüzde 56.6 iken, geçen yıl bu oran yüzde 61,3 olmuş. Yani mutlular artmış. Mutsuz olduğunu beyan edenlerin onarı ise yüzde 11,4'ten yüzde 10,4'e düşmüş.

Kadınlarda mutluluk oranı, yüzde 60,2 iken yüzde 64,5'e erkeklerde ise bu oran yüzde 52,9'an yüzde 58',1'e yükselmiş.

Yaş gruplarına göre ise en yüksek mutluluk oranı yüzde 65,1 ile 18-24 yaş grubundaymış. En düşük oran ise yüzde 58,2 ile 35-44 yaş grubunda gerçekleşmiş.

Bu arada herhangi bir okula gidip onu da bitirmeyenlerin mutluluk oranı yüzde 63,5'miş. Eğitim düzeyi yükseldikçe mutsuzluk da artıyormuş, sırasıyla şöyle: Yüzde 62,9 ile ilkokul mezunu, yüzde 61,4 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu, 60,2 ile yükseköğretim mezunu, yüzde 57,8 ile lise dengi okul mezunu takip etmiş.

Evli kadınlar evli erkeklere göre daha mutluymuş. Geçen yıl evli bireylerin yüzde 64,7'si mutlu imiş. Üstelik evli kadınların yüzde 68,3'ü, evli erkeklerin yüzde 60,8'inin mutlu olduğu gözlenmiş.

Kişileri en çok aileleri mutlu ediyormuş: yüzde 70,2. Bunu sırasıyla yüzde 15,1 ile çocuklar, yüzde 4,7 ile eş, yüzde 3,6 ile anne-baba, yüzde 2,7 ile kendisi, yüzde 1,9 ile torunlar ve yüzde 1,7 ile de kişiler izlemiş.

Mutluluk kaynağı olan değerler arasında sağlık ilk sırayı almış. Kendilerini sağlıklı olmanın mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 72,1 olurken bunu sırasıyla yüzde 14,6 sevgi, yüzde 7 ile başarı, yüzde 3,2 ile para, yüzde 2,3 ile iş takip etmiş.

Peki ya umut? Toplumda umut da artmış. 2015'te yüzde 74,4 iken geçen yıl yüzde 76,8'ye yükselmiş. Kendi geleceğinden umutlu olan kadınların oranı 2015'de yüzde 74 iken, geçen yıl yüzde 76,7'ye yükselmiş. Erkeklerde de artış varmış; yüzde 74,7'den yüzde 77'ye yükselmiş.

TÜİK'in Yaşam Memnuniyeti Araştırması'ndan çıkan bu sonuçlara göre; ben gerçekten mutsuzum! 18-24'lü yaşları geride bırakalı çok oldu. Eğitimliyim, mesleğim-işim-gücüm var, evliliğim hayatımın en merkezinde değil ve geleceğe dair umudumu kıran pek çok şey var, bu ülkede. Fakat ben inadına mutluluğu hedefliyorum. Ülkedeki çocukların hepsinin eğitim gördüğü sıcacık okullar, kadın ve çocukların en az evleri kadar güvenli sokaklar, şiddetsiz-tacizsiz-baskısız, can korkusu yaşanmayan haneler düşlüyorum. Herkesin insanca yaşayacak ekonomik bir gelire sahip olmasını, cehaletten uzak, başarılı ve sevgi dolu bir hayat yaşamasını istiyorum. Çok mu?

Hayriye Mengüç