Gönüllülük ne demek? Bir insan nasıl gönüllü olabilir? Gönüllülük öğretilebilir mi?

Gönüllülüğün tek sermayesi sevgidir. Her insanın gönlünde sevgi vardır ama hesaba, kitaba, çıkara çalışan aklımız devreye girdikten sonra sevgiden, haktan, hukuktan uzaklaşıp yalnız çıkara odaklanırsak, hiçbir şey bize hayır vermez. Yaşamın anlamına ulaşmak ve mutlu olmak isteyen herkes için gönüllülük, insanın ulaşabildiği en yüce noktadır. Gönüllülük, gönülleri hoş tutmak, yalnızlıkları paylaşmak, muhtaçlara dost olmak, muhtaçların koluna girmek, yanağını okşamak, solgun yüzleri güldürmek, acıları hafifletmek, yoksulları sevindirmektir. Gönüllülük; hayatını güzelleştirmek isteyen insanın mutlaka başkalarını düşünmesi ve onların mutluluğu için çalışmasıdır. Sevgi ve şefkat bizi insan yapan iki özelliktir. Gönüllülük bir insanın bilgi, birikim ve deneyimlerini, gönlündeki sevinci, ruhundaki şefkati ve aydınlığı başka insanlara ve tüm varlıklara verebilmek için arzu ve istek içinde olmasıdır. Ve bunları eyleme dönüştürmesidir.

Çocuklara gönüllülük bilinci nasıl aşılanır?

Çocuklar saf ve pırıl pırıl bir dünyaya gelirler. Damarlarında kin, nefret korku, hasislik, kıskançlık bulunmaz. Onlar gerçek bir sevgi örneğidir. Her çocuk annenin babanın ve toplumun bir eseridir. Gönüllülük bilincini aşılamak demek onlara sevgiyi, saygıyı, kıskançlığı küs olmamayı öğretmek, yaptıklarından iyiliklerinden hiçbir karşılık beklememeyi göstermek demektir. Sevgiyi ve paylaşma duygusunu benimseyen her çocuk, vatana ve ailesine hizmet ederek huzurlu bir gönüllülük hayatı yaşar.

Çocuk ve aile ilişkisinde gönüllülük, sevgi, yardımlaşma duyguları nasıl gelişir?

Çocuk yetiştirirken önemli olan çocuğun insani değerlere sahip olarak büyütülmesidir. İyi bir insan olarak yetiştirilmesidir. Ve en önemlisi çocuğun bunu aile içinde yaşayarak öğrenmesidir. İçinde yaşadığı evde sevgiyi, şefkati görmeyen çocuktan iyi bir insan olmasını beklemek haksızlık olur. İyilik yapmak, yardımda bulunmak bizden bir şey azaltmaz aksine bize mutluluğumuzu çoğaltır, şifa verir. Bereketimiz artar, huzurlu ve sağlıklı oluruz. Bazı aileler çocuklarını yarış atı gibi yetiştiriyorlar. Amaçları onların iyi okullarda okumaları, iyi yerlere gelmelerinden ziyade kendi itibarları için bunları yapıyorlar. Çocuklara maddeye bağlı olmamayı, maddesel kazanımlarla mutlu olmamayı öğretmemiz lazım. Mesela yeni bir telefon veya bilgisayar oyunu çıkıyor, aileler çocuk üzülmesin diye hemen alıyorlar. Anlamsız alışverişler, maddi mutluluklar aşılamak yerine çocuğa verme, paylaşma duyguları aktarılmalı, en önemlisi anne baba bunları kendi yaşantısında çocuğa göstermeli, örnek olmalıdır.

Özellikle içinde bulunduğumuz bu zor günlerde gönüllülük faaliyetlerine katılmak toplum olarak bize ne kazandırır?

Gönüllülük bize sevginin dilden çıkıp hizmete dönüşmesini öğretir. Dilde kalan sevgi gerçek hedefine ulaşamamış demektir. Sahip olduğumuz her şeyle başka insanlara hizmet sorumluluğumuz vardır, yapılanlar ancak hiçbir karşılık beklemeden yapılırsa gönüllülük olur. Gönüllülük insanın en yüceldiği noktadır. O yüzden her insan gönüllülük yönünü var etmeye çalışmalı. Geliştirmelidir. Gönüllü olarak başka insanların yardımına koşmalı. Gönlümüzde var olan şefkat ve merhametimizi güler yüzümüzü, tatlı bir çift sözümüzü, takdirimizi, dostluğumuzu başkalarına yönlendirmeliyiz ki toplumsal yaşam anlam kazansın.

Hepimiz daha iyi bir yaşam arayışı içerisindeyiz. Daha iyi yaşam için çocuklara hangi değerleri benimsetmeliyiz?

Derler ki; insan insanın kurdudur. Çok yanlış söylemişler. İnsan insanın dostudur, nurudur. İnsan insanın yol göstericisidir, aydınlık tarafıdır. Bir başkası için atacağımız en ufak bir adım, önce kendi içimizi aydınlatır. Ben gönüllülük yolculuğumun yaşamıma kattığı sevinci, coşkuyu ve heyecanı başka insanlara da aktarmayı misyon edinmeye çalışıyorum. Gönüllü olmak için ihtiyacınız olan sevgi dolu bir kalp ve aydınlık bir ruhtur. Çocuklara sevmeyi öğretmeli, çocuk paylaşmasını bilmeli. Çocuklara örnek bir yaşam göstermeden onları etkilemek mümkün değildir. Bu değerleri benimsetebilmek için temel kuralların en önde geleni; sevgi, şefkat, merhamet içinde yaşamaktır. Sevgi; hiçbir koşul koymadan tüm insanları, canlı-cansız tüm varlıkları, doğayı ve tüm evreni sevmektir. Bunları korumak, daha iyi, verimli ve etkili yaşamaları için hiçbir karşılık beklemeden hizmet etmektir. Şefkat; sevginin esnekliğini, yumuşaklığını, koruyuculuğunu, sıcacık ellerle, saran kollarla, gülümseyen dudaklarla, ışıldayan gözlerle karşıya hissettirmektir. Merhamet ise, zor durumda olanın zorluğunu paylaşmak, düşeni kaldırmak, muhtaca destek olmak, acı çekenin acısını kendi içinde duymak ve hiçbir beklenti içinde olmadan yardımına koşmaktır. Severek, şefkat ve merhamet göstererek çocuğunuza örnek olabilirsiniz.





İnal Aydınoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.