Kadın olmak kız olmak arasındaki ince çizgiyi çözebilmiş değilim. Sevgili başbakanımız çıkıp “Kızlı erkekli evde kalıyorlar” diyor. Bunun neresinde sakınca var? Kızlı kızlı evlerde kalsak nüfus için daha kötü olmaz mı bu? Basit mantıkla ilerliyorum sadece. Sürekli “kızlar” bir arada kalsa “erkeklerle” ilişki kurmayı bir süre sonra keserler. Amazon olma yolunda emin adımlarla ilerleriz, doğurma oranımız düşer ve 3 çocuk yapamayız bu durumda. Erkekten çekinen ve bir süre sonra erkeği belki de kendinden uzaklaştıran bir nesil söz konusu olacak. (Hepsi bir bilimkurgu kitabı diyalektiğinde ilerleyebilir.)


Konu kız ve kadın olma mevzuuna gelince devlet merciinde kafalar biraz karışmış gibi. Cinsiyetleri “seks yapmış olma ya da yapmama durumuna göre” sınıflandıran bir durumla karşı karşıya olmak sizce de ahlaki açıdan çok çok rahatsız edici değil mi? Seks yapan kişi kadındır yapmayan kız?! Peki.


15 yaşında 2 inek ve belki 5 altın karşılığında 40 yaşında adamla evlendirilip gerdek gecesi beli kırılan “kadınlar” var. Ahlâk, adalet, eşitlik kavramından bahsediyorsak bu 2 ineğin sütünün nereye gittiğini mi sorgulayalım bu aşamada? Düz mantık işliyor ya sözüm ona... Kumalık olan bir memlekette yaşıyoruz sevgili başbaşkan. Küçük yaşta evlendirilip, gelin gittiği ailenin kendisinden yaşça çok da büyük olmayan çocuklarıyla aynı evde kalan kız çocukları var. Kızlı erkekli evde kalıyorlar! Buyurun ben şikâyet ediyorum. Doğuda sayısız insan kızlı-erkekli evlerde kalıyorlar!


Her fırsatta çokeşliliği savunan Aile Danışmanı Sibel Üresin televizyonlara çıkıp "Ben kocama bekâr bir arkadaşımı gösterdim. 'Beğeniyorsan alabilirsin' dedim ama o kabul etmedi, kabul etseydi de boşanmazdım" diyor. Şimdi; eğer kocası kabul etseydi o evde 3 kişi olacaklardı. Ve haliyle 2 kadın bir erkeğin olduğu ve birinin nikâha dahil olmadığını düşürsek kadınlı-kadınlı-erkekli evde kalma durumu söz konusu. (Bu arada bence kim kaç kişiyle olmak istiyorsa olmalıdır. Ahlaki olarak bunu sorgulamak ya da denetim altına almak birseysel özgürlüklere saldırıdan başka bir şey değildir.) Ki burada çok ballandırılarak anlatılan evlilik kurumu işin içinde. Nasıl oluyor da "sütle suyu karıştırıp içtiler" diye yayından kaldırılan diziler varken televizyonlara çıkıp "Kocam başka kadınlarla sevişse de olur" gibi açıklamalar yapan insanlar hâlâ her yerde göğsünü geregere dolaşıyor anlamış değilim.


Kadın ve erkek olarak ikiye ayrılan bizler kızlı-erkekli olarak ayrılmanın dayanılmaz hafifliği içindeyiz artık. Sokakta bakire olan birine “kadın” denirse üzülmeli mi bu noktada? Kadın olarak dünyaya gelmiş bizleri seks yapıp yapmama ihtimalimize göre kategorize eden mantık, kızlı erkekli evde kalanlara sensör taktırsan daha iyi olur. En azından sokakta anlarız kız mı kadın mı olduğunu…


Kâbuslarımız olduğunuz sayın parlamenterler... Kürtaja Dünya Sağlık Örgütü'nü bile hiçe sayarak müdahale ediyor, evlerde kimlerle kalacağımıza siz karar veriyorsunuz. O saatte içmeyin bu saatte için deyip AVM'lerden kasa kasa alkol istiflemeye mecbur kılıyorsunuz bizi. Rica ederim 90-60-90 vücut algısını değiştirin de işimize yarasın.


Yazı: Pınar Aksu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.