Ülkeler ve kıtalar arasında baş döndürücü bir turist trafiğinin yaşandığı günümüzde, seyahat hastalıkları da tüm sağlık sorunları içinde önemli bir yer tutmaya başladı. Seyahatinizde sizi bekleyen riskler neler, hangi önlemleri almalı, nereye giderken hangi aşıları yaptırmalı? Anadolu Sağlık Merkezi Seyahat Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Elif Hakko, ülkeler ve kıtalar arasında baş döndürücü bir turist trafiğinin yaşandığı günümüzde, seyahat hastalıklarının da tüm sağlık sorunları içinde önemli bir yer tutmaya başladığını söylüyor.




Yaz geldi, turizm sezonu açıldı. Bütün yıl çalıştınız, kara kışın bir kabus gibi üzerinize çöktüğü anlarda, sıcacık güneşin, denizin ve tatilin hayalini kurdunuz. Bu yıl tatilde Güney Pasifik’te sıralanmış tropikal adalardan birine gidip güneşin ve denizin tadını çıkarmayı planlıyorsunuz. Çok güzel…




Peki, sizi orada ne tür sağlık problemlerinin beklediğini biliyor musunuz? Güneş çarpması, ishal, tifo, kolera, sıtma ya da sarıhumma… Bu durumlardan biriyle karşı karşıya kalıp tatilinizin zehir olmasına hazırlıklı mısınız? Bu hastalıklara yakalanmamak için ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Hayır canım hemen vazgeçmeyin. Her şeyin bir çaresi var.




Günümüzün bilinçli “seyyahları turizm şirketinde tatil rezervasyonlarını yaptırdıktan hemen sonra, bir “seyahat hastalıkları kliniğine” gidip, bu klinikte görev yapan enfeksiyon hastalıkları uzmanından, ziyaret edecekleri bölgenin sağlık risklerini öğreniyor ve ne gibi önlemler alabileceklerini danışıyorlar. Böylece dünyanın neresine giderlerse gitsinler, sağlıklarından emin olabiliyorlar.




Turizm istatistiklerine göre her yıl 80 milyon kişi gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere seyahat ediyor. Turistlerin yüzde 22-64’ünde seyahatle ilgili hastalıklar oluşuyor. Seyahat edenlerin ortalama yüzde 10’u seyahat sırasında veya sonrasında doktora başvuruyor. Bunların yüzde 1’i de hastaneye yatmak zorunda kalıyor.



Sağlık sorunlarının daha çok gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru yapılan seyahatlerde ortaya çıktığının altını çizen Dr. Hakko, çok seyahat eden işadamları-kadınları, öğrenciler, uluslararası yardım kuruluşlarında çalışanlar ve sağlık ekiplerinin risk altında olduğunu belirtiyor.




Riskleri belirleyen en önemli faktörün gidilecek ülke ve o ülke içinde gezilecek yerler olduğunu söyleyen Dr. Elif Hakko “Sahra altı Afrika, Mısır, Çin, Doğu Asya özellikle Tayvan ve Singapur, Pasifik’teki tropikal adalar, Güney Amerika riskli bölgeler. Elbette seyahatin risk taşıması için seyahatin amacı ve konaklanacak yerler de önemli. İş seyahatlerinde risk daha azken, turistik gezilerde risk artıyor. Bunun yanında beş yıldızlı bir otelle, kamp tatilinin riski aynı olmayacaktır. Riskler açışından gidilecek bölge ve mevsim de önemli. Bazı hastalıklar yazın, bazıları kışın daha sık görülürler. Örneğin yaz aylarında daha çok ishal, kış aylarında ise griple daha sık karşılaşılır” diyor.




Seyahat edecek kişinin yaşının ve kronik hastalığının olup olmamasının da önemli olduğunu ifade eden Dr. Elif Hakko, bebeklerin, çocukların ve yaşlıların seyahatler sırasında edinilen enfeksiyonlara daha açık olduklarını, şeker, kalp, kanser gibi kronik hastalığı olan kişilerin de yüksek riskli grubun içine girdiklerinin altını çiziyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.