Bir bebeğe hamile kalındığı andan itibaren anne ve babanın ruhsal dünyasını çeşitli hayaller, fanteziler, dilekler, kaygılar ve korkular doldurmaya başlar: Bebeğim sağlıklı olacak mı? Cinsiyeti ne olacak? Fiziksel görünümü nasıl olacak? Nasıl bir karakteri, kimliği, kişiliği olacak? Anne ve baba adayları farkına varmadan henüz doğmamış bebekle ilgili tahminler yürütmeye başlarlar. Bebeğin doğumundan önce ve sonra bebekle ilgili yapılan her tahmin ve dilek, annenin ve babanın ümitleri, korkuları, geçmiş yaşantıları, değer yargıları ve hayati öncelikleriyle şekillenir. Anne baba bebeklerine çoğu zaman yetiştirmek istedikleri çocuğa uyabilecek bir isim seçer.


Çocuğum bir yaşında ya da okul yıllarında veya yetişkinliğinde nasıl bir birey olacak? sorularıyla ürettikleri hayali senaryolar, gizliden gizliye anne babanın çocuklarından beklentilerini yansıtır. Bebeğin doğduğu andan itibaren ona takma adlar koyar, bir kimlik, bir kişilik ve bir gelecek yakıştırmaya başlarlar. Çocuğa dair tüm bu beklenti ve arzuların özünde anne babaların çocukları için ortak bir dileği vardır: Çocukları için sağlıklı, mutlu ve iyi bir gelecek...


Bir yandan çocuğa dair hayaller ve beklentiler, diğer yandan da iş hayatındaki rekabet koşulları sonucunda, bazen çocuğun sağlığı ve mutluluğuna dair dilekler, iyi bir geleceğe sahip olabilmesine dair beklenti ve kaygıların gerisinde kalabilir. Tam da bu noktada iyi veli olmaya çalışan anne babalar farkına varamadan ortak bir yanılgıya düşer: “Çocuğuma iyi bir gelecek kazandırmak için onun çok başarılı olmasını ve iyi okullardan mezun olabilmesini sağlamalıyım”. Aslında iyi veli olmak çocuğun sağlığı ve mutluluğunu da yakından ilgilendirir. Bu yüzden de iyi bir veli olmanın yolu gerçekte yeterince iyi bir anne baba olabilmekten geçer.


Diğer bir deyişle, çocuğu için yeterince iyi bir ebeveyn olabilen anne baba, doğal olarak iyi bir veli de olur. Genel olarak yeterince iyi bir ebeveynin özellikleri olduğu kadar, iyi bir velinin de özellikleri şöyle özetlenebilir:





  • Çocuğa kayıtsız şartsız sevildiğini ve kabul edildiğini göstermek

  • Çocukla iyi iletişim kurmak

  • Çocuğun yapısını ve kişisel özelliklerini anlayabilmek ve tanımak

  • Çocuğun yapısal ve gelişimsel ihtiyaçlarına duyarlı olabilmek ve bu ihtiyaçlara uygun davranabilmek

Sağlıklı, mutlu ve iyi bir gelecek

Bu ortak özelliklerin yanında, sağlıklı, mutlu ve iyi gelecek sahibi çocuk yetiştirmeyi isteyen velilerin özellikle dikkat edebileceği birkaç nokta vardır:

Yeterince iyi bir veli olabilmek için çocuklarınıza her şeyden önce mutlu, huzurlu, sağlıklı bir aile ortamı hazırlamaya gayret edin

Mutlu, huzurlu, sağlıklı bir aile ortamı içinde büyüyen çocuk sevgiyi, ilgiyi, özeni, kendini gerçekleştirebilmeyi, kendini ve çevresini kabul etmeyi, sorunlarıyla baş edebilmeyi, sorumluluk alabilmeyi, kendini ifade edebilmeyi öğrenebilir. Böylece de çocuk, aile ortamı içinde öğrendiklerini okul ortamına yansıtabilir. Sağlıklı aile ortamlarında büyüyen çocukların okul ortamlarında da başarıyı ve mutluluğu yakalamaları çok daha kolaydır. Buna rağmen okulu ne kadar iyi olursa olsun, bireylerin mutsuz oldukları, sağlıksız, huzursuz aile ortamlarında büyüyen, gerekli özeni, dikkati ve ilgiyi göremeyen bir çocuğun okul yaşantısında başarıyı ve mutluluğu yakalayabilmesi çok daha zordur.


Çocuklarınızın özellikleriyle, çocuklarınızdan bekledikleriniz arasında denge kurun



Her anne babanın çocuğu için hayalleri ve idealleri vardır. Bununla birlikte yeterince iyi bir veli, çocuğunu ideallerindeki çocuk yapmaya çalışmaz. Bu tip bir veli çocuğunun yapısına ve kişiliğine uygun olan hedefleri, çocuğunun ihtiyaçlarını ve öğretmenlerinden aldığı bilgileri de göz önünde bulundurarak belirler. Örneğin iyi bir veli, çocuğunun başarılı olduğu her alanı öğrenmeye istek duyar. Çocuğunun başarısız olduğu alanlara odaklanmaktan çok, başarılı olduğu alanlarda onu desteklemeye çalışır. Yani çocuğunun müzik, beden eğitimi, rehberlik öğretmeni ve aktivite öğretmenlerini de en az çocuğunun matematik, Türkçe, fen bilgisi öğretmenleri kadar iyi tanır.


Öğretmenlerinin çocuğunuzla ilgili değerlendirmelerini dikkate alın



Anne baba çocuğunun kimliğini, kişiliğini, yeteneklerini çoğunlukla çocuğunun evdeki durumuna göre değerlendirebilir. Öğretmenler ise çocuğunuzla aynı yaş grubunda olan çocukları aynı aktiviteleri yaparken gözleyebilme şansına sahiptir. Böylece çocuğunuzun yaşıtlarına ve sınıfına göre başarılı ve başarısız olduğu yönlerini daha kolay değerlendirebilirler. Evde gözlemlediğiniz çocuğunuzla, okuldaki öğretmenler tarafından verilen bilgiler arasında çok fazla çelişki olduğunu düşündüğünüz durumlarda önce nedenlerini araştırın. Önce çocuğunuzla konuşun. Gerektiğinde çelişkilerin nedenlerini ve problem alanlarını anlayabilmek ve ortadan kaldırabilmek için bir uzmana danışın.


Çocuğunuzun okulunu ve aktivitelerini, prestijine göre değil, çocuğunuzun yapısına uygun olduğu için seçin



Çoğu zaman çok iyi okullarda okumak, bu okulları dereceyle bitirmek yetişkin hayatında başarılı olmanın tek yolu değildir. Bu yüzden de yeterince iyi bir veli spor, sanat, kişisel ilişkilerde başarılı olabilecek ancak akademik alanda başarısı sınırlı olan çocuğunu, illa da akademik başarı diyen okullara göndermez ve mutsuz bireyler yetişmesine katkıda bulunmaz. Diğer yandan yeterince iyi bir veli, çocuğunun yeteneği sınırlı olmasına rağmen çocuğum mutlaka sporda veya sanatta başarılı olmalı diye diretmez. Bunun yerine çocuğunun başarılı ve başarısız olduğu alanları gerçekçi bir şekilde değerlendirir. Bu değerlendirmeler sonucunda okul ve aktivite kararlarını verir.

Çocuklarınızı iyi gözleyin, dinleyin ve onlara güvenin



Yeterince iyi veli aynı zamanda iyi bir gözlemci ve iyi bir dinleyicidir. Çocuğundaki değişimleri fark edebilecek kadar çocuğunu takip eder. Çocuğunun sıkıntısını fark ettiğinde de, paylaşabilmesi için uygun ortamı hazırlar. Çocuğun sıkıntısını çocuğunun gözünden anlayabilmek için çocuğunu iyi dinler. Çocuğun sıkıntısını çocuğunun yerine çözmek yerine, kendi sorununu çözebilmesi için ona destek olur, yol gösterir. Her şeyden önce, çocuğunun sıkıntılarını kendi başına çözebileceğine inanacak kadar ona güvenir. Örneğin, arkadaşlarıyla problem yaşayan çocuğuna yardımcı olabilmek için çocuğunun arkadaşlarıyla ya da öğretmenleriyle konuşmak yerine çocuğunun bu problemleri aşabilmesi için çocuğuna yol gösterir. Diğer yandan ödevlerini yetiştirmekte veya planlamakta zorluk yaşayan çocuğunun yerine, kendisi oturup onun ödevlerini yapmaz. Ya da okula gidip, öğretmenlerine çok ödev veriyorsunuz diye çıkışmaz. Bunun yerine çocuğuna ödevlerini nasıl planlayabileceği ve yetiştirebileceği konusunda yardım eder.




Yeterince iyi bir veli olmanın ön koşulu, öncelikle yeterince iyi bir anne baba olabilmektir. Çocuğunuza:





  • Her haliyle sevildiğini ve kabul edildiğini anlatabiliyorsanız

  • Sağlıklı bir aile ortamı hazırlıyorsanız

  • Başarılı ve iyi olduğu alanlarda onu destekliyor ve başarısız olduğu alanlarda gelişmesi için gerektiği şekilde yüreklendirebiliyorsanız

  • Arzu ettiğiniz gibi biri olmasını değil, kendini bulabilmesi ve anlayabilmesi için yol gösterebiliyorsanız

  • Onu gerektiği kadar takip edebiliyor, değişimlerini gözleyebiliyor, ihtiyaçlarını fark edebiliyor ve yeri geldiğinde ona sahip çıkabiliyorsanız

  • İhtiyaç duyduğunda onun yanında olacağınızı ve size gelebileceğini öğretebildiyseniz zaten yeterince iyi bir veli olabilmişsiniz demektir.

Uzm. Psikolojik Danışman Seçil Çelik Özbeklik - Agape Danışmanlık Merkezi

Kaynak: Bebeğim ve Ben Dergisi

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.