Aktif çalışma yaşamına, ikinci bebeği dünyaya gelince iki yıl ara veren Şerife Kurt, bu süre zarfında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu kız kardeşi Türkan Akyol’un da yardımıyla hayalini kurduğu çocuk kitapları projesini gerçekleştirmiş. Kitaplarının kahramanı “Şeker Lili'”nin esin kaynağı da, Şerife Hanım’ın yetenekli kızı Zeynep. Rutin iş hayatlarına dalan veya çocukları için hayallerini geri plana atan anneler için Şerife Hanım’ın bazı önerileri var. Öncelikle herkese hayal kurmaktan korkmamayı öneren Şerife Hanım, çok çalışarak bu hayallere ulaşmanın imkansız olmadığının da altını çiziyor. Başarı öyküsünü Şerife Hanım’ın ağzından aktarıyoruz.





Kırılma noktası



16 sene boyunca rutin bir düzendeydim ve ilk çocuğumu doğurduğum dönemde bile çalışma yaşamımdan kopmamayı tercih ettim. Herkesin isteyebileceği şekilde ev, araba ya da çocuk sahibi olma gibi hayaller vardır. Benimse hayallerim yoktu. İki sene önce ikinci çocuğum Ali’yi doğurduğumda, işten ayrılıp evde çocuklarımla olmayı tercih ettim. Bu süre içerisinde farklı hayallerim olabileceğini ve bunların peşinden gidersem hepsini gerçekleştirebileceğimi gördüm. Yani herkesin hayal kurabileceğine inandım. Bu bir anda ışık gibi aklıma geldi ve o an benim için bir kırılma noktasıydı. Kız kardeşim de çizmeyi küçüklüğünden beri çok severdi.





Zeynep tıpkı “Şeker Lili”



İlk çocuğum Zeynep, çok karakteristik bir çocuk ve de çok zeki. Farklı ve yaratıcı bir kişiliği var. Uzun süre dizilerde de oynadı. Kızımın tıpkı Lili’nkiler gibi çok güzel iri iri gözleri ve minik minik çilleri var. Küçükken de saçlarını böyle iki yandan toplardık. Lili karakterini oluşturma fikri Türkan’dan çıktı, ben de biraz daha geliştirdim. Oğlum Ali için de bir karakter planlıyoruz ancak o biraz daha birebir kendi gibi olsun istiyor. Saçları sarı olduğu için siyah çizmemizi istemez mesela! Oradaki karakterin kendisinden yola çıkılarak oluşturulmuş olduğunu biliyor ve onun tamamen kendisi gibi olmasını istiyor.





Hem kızım hem de oğlum için, bir anne olarak yıllardır piyasadaki tüm kitapları araştırdım. Fakat tam olmasını istediğim gibi bir kitap göremedim ne yazık ki. Bu kitabı oluşturmak için çıkış noktam biraz da buydu aslında.





Türk çocukları için



Bir Pamuk Prenses masalı bile öyle değişik yerlerinden kırpılmış bir halde sunuluyor ki, o artık Pamuk Prenses masalı olmaktan çıkarak başka bir şeye dönüşüyor. Yabancı dile yardımcı olanlarsa çok kapsamlı bir kitap seti halinde olabiliyor ya da sadece eğlendirsin istediğiniz bir kitap bir diğer okuduğunun neredeyse aynısı ve çoğu da o yabancı kaynaklı oluyor. Bu durumu anneler çok iyi anlar çünkü anne olunca a her yönden en iyisi olsun istiyorsunuz. Kendim için bu tür araştırmalar yaparken aradığımı bulamadığımı fark ettim. Kendime göre istediğim kitabı bir türlü bulamıyordum. Raflarımıza baktığımızda kitapların genellikle yurt dışındaki çizerlerin kitaplarının bizim dilimize çevirileri olduğunu görüyoruz. Onlar da çok güzel evet ama ben kendimize ait bir karakter doğsun istedim. “Bir Türk neden bunu başaramasın?” dedim. Bence bu kesinlikle her şey para demek değil.





Kitap projemdeki bir başka önemli çıkış noktam bu oldu. “Neden Türkler için böyle bir şey yok” dedim kendi içi kendime. “Biz de böyle kitaplar yapmalıyız Türk çocukları için” diye ya düşündüm. Çok da iyi düşünmüşüm diyorum şimdi, çünkü bu kitabı hazırlamak beni çok dinlendirdi, çok mutlu etti.





Kitapla çocuğunda tanışsın



Okul öncesi dönemde, çocuğun ileride hayata karşı takınacağı tutum belirlendiği için, bu dönemde çocuk kitaplarının görüntüsü, konusu, yazı karakterleri ve içinde yer alan tiplemeleri özenle seçilmiş olmalı. Uzmanlar, bu yaş dönemine hitap eden resimli kitapların; çocuğun dil gelişimini desteklediğini, toplumsallaşmasına etki ettiğini, sanatsal ve kültürel deneyimler kazandırdığını, diğer insanlarla ilişki kurma tarzını geliştirdiğini, kısacası okul sonrası yaşamını büyük ölçüde belirlediğini söylüyor.





Seçilen kitapların istenen yaş grubuna hitap etmesi önemli, çünkü her yaş grubunun kendine özel bir bilişsel algı düzeyi var. İyi bir çocuk kitabı, çocuğun sorun çözme yeteneğini artırırken, ailesine karşı hissettiği bağlılık hislerini de güçlendirebilir.





Fikir ayrılığı da yaşadık



Yaptığımız toplantılar da tartıştığımız dakikalar oldu. Türkan’ın çizdiği da karakterler çok tatlı olsa da, bazı konularda anne gözüyle bakma ihtiyacı hissettim. Mesela meyvelere göz çizmesini yadırgadım. Anne olunca daha sık eleyip sık o dokuyorsunuz tabii.





Ama sonuçta kız kardeşimle hep ortak uzlaşıya vardık. Anladık ki o fikir çarpışmalarından çok güzel şeyler şeyle meydana geliyor. Çok yakın oturmuyoruz ama biz bir araya geldiğimizde, birlikte toplam bir saat bile geçirsek çok güzel fikirler ortaya çıkıyor. Zaten Türkan’ın ilhamı gelmişse çok daha hızlı çiziyor.


Çocuk gözüyle...



Bizim en çok önem verdiğimiz nokta; çocukların gözünden bakabilmek oldu. Ben bunu kendi adıma çözebildiğimi sanıyordum. Oysa bir gün bir kitapla tanıştım. Bu yurtdışında çok satan ve çocukların çok sevdiği bir kitapmış. Ben bu kitabı internette araştırdım ve gördüm ki değişik bir karakter ismiyle Türkçe’ye de çevirisi yapılmış. Ana karakter bana çok sevimsiz hatta korkunç bir tipleme olarak göründü. Türkan’a sordum o da benimle aynı fikirdeydi. Şaşkındık. Sonra çocuklarımın fikrini de almak istedim. Sorduğumda iki çocuğum da çok tatlı bulduklarını söylediler. Bende o an bir ışık yandı ve demek ki bu başka bir şey dedim kendi kendime. Tüm düşüncelerimi çöpe atarak farklı bir gözle bakmaya çabaladım.





“Şekerlili”



En başında farklı bir isim düşünerek yola çıkmıştık fakat ben bir anda karakterimizin saçlarının bir bonbon şekerine benzediğini düşündüm. Şekerli gibi bir şey dedim kendi kendime. Sonra “şekerli”li”, Şeker Lili oldu. Bu kitapları yaparken başlangıçta yayınevlerine götürmek gibi bir niyetimiz de yoktu. Yani ilk etapta parayı düşünmedik.





Ama yayınevi sahibi bir arkadaşım projemi duyunca, görmek istedi. Gördüğünde de çok beğendi. Benim de aklıma yattı ve hemen anlaştık. Çocuklar sticker’lara bayıldığı için kitaplarımızda sticker’lara da yer verdik. Geri dönüşler oldukça iyi olduğu için şu an İngilizce öğrenmeye yardımcı olan kitabımızı başka dillere de çevirmeyi planlıyoruz.





Düşük fiyat



Kitaplarımızda fiyatları özellikle düşük tutmaya çalıştık. Çünkü sadece bir kesime ya da bir grup insanın çocuğuna değil, tüm halka hitap eden kitaplar yapmayı hedefliyoruz. Zaten ileride maddi durumunun elvermeyişi nedeniyle kitaba ulaşamayan çocuklara da kitap dağıtmak istiyoruz. Her şeyden önce çocuklarımızın ruhlarını beslemeliyiz diye düşünüyorum.





Bundan sonra yapacağımız işler için de bir önceki işimizden mutlaka ve mutlaka bir adım önde olmalı diyoruz. Bunu başarabilmenin çok çalışmayla ilgili bir şey olduğuna inanıyorum. Çalışıp azmederseniz hayalini kurduğunuz her şeyi başarabiliyorsunuz. Özellikle başkaları için iyi bir şeyler düşünürseniz hayat da sizin için sürpriz hediyeler hazırlıyor.





Animasyon filmini isterim



Şu an elimde yeterli imkan olsa, Şeker Lili’yle, Türkiye’nin ilk animasyon filmini çekmeyi isterdim. Ancak olanaklar sınırlı. Şu an henüz yeni bir adım attık ve yavaş yavaş koşmaya başlıyoruz. Piyasaya sürülecek yeni kitabımızın ismi “Şeker Lili ve Fırfır”. Fırfır, Lili’nin kedisi. Yine çok neşeli bir kitap oldu. Bu bir hikaye kitabı. Çocukların zevkle okuyacağına inanıyorum. Karakterimiz zamanla gelişerek, kendini yenileyerek değişebilecek bir tipleme. Dünyaya baktığımızda da tüm çocukların tanıdığı birçok karakterin, ilk başlarda ve son zamanlarda çizilmiş halleri birbirinden epey farklı olabiliyor. Bu değişim her şey için geçerli.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.