Hareketli, sürekli bir şeyler atıştıran minik canavarınız bir anda iştahtan kesildi. Bu da sizi çok üzüyor. Sürekli diğer annelere çocuklarının böyle bir şey yaşayıp yaşamadığını sormak da biraz can sıkıcı bir hal aldı.



Biliyoruz iştahsızlık bütün anneleri endişelendiren bir sorun. Ama yazımızı okuduktan sonra bu endişelerinizin bir bir yok olacağına garanti veriyoruz. Çünkü artık çocuğunuza yemek yedirme ve ona yemek yemeği sevdirme konusunda daha bilinçli bir anne olacaksınız.



İştahsızlığın nedenleri



Çocukların büyüme ve gelişmeleri dönemsel farklılıklar gösterir. Hayatın ilk bir yılı büyümenin en hızlı olduğu dönem. Bu dönemde kalori ihtiyacı da fazla olur. 1 yaşından sonra bu hızlı büyüme artık yavaşlar. Buna paralel olarak kalori gereksinimi de azalır. Dolayısıyla eskiye oranla belirgin iştahsızlık gözlenir. Her çocuğun büyüme oranıyla ilgili olarak yemek yeme miktarı da değişir. Katı gıdalara geçildiği dönemde başlangıçta alınan yiyecek miktarı azalabilir. Ergenlik dönemindeyse iştah artabilir. Büyümek beslenmenin dışında yaş, cinsiyet, metabolizma hızı, aktivite durumu, genetik, psikolojik ve çevresel faktörlerden etkilenir. Her çocukta farklı olabilir. Çocukların aldığı gıdanın miktarı kadar içeriği de önemli rol oynar. Karbonhidrat bakımından zengin ürünler, çikolata gibi besinler, düzensiz atıştırmalar, fast food türü beslenme tarzı öğünlerdeki yemek miktarını etkiler. Yeterli kalori aldığı halde iştahsız bir görüntüye neden olabilir.



Erken teşhis önemli



İştahsızlığın iki haftadan daha uzun sürmesi halinde, eşlik eden halsizlik, tat duyusunda değişme, ağrı gibi belirtiler oluyorsa mutlaka doktora gidilmesi gerekir. Az yeme ve iştah kaybı hemen her enfeksiyonun bir belirtisi. Soğuk algınlığı ve grip virüsü bile iştahsızlıktan sorumlu olabilir. Verem, tiroit bezinin az çalışması, kalp, akciğer ve karaciğer sorunları da önemli birer iştahsızlık nedeni. İştahsızlık ve tat duyusu değişimleri kanserin erken uyarı işaretlerinden olabilir. Bazı antibiyotikler, ağrı kesiciler de iştahı azaltır. Ancak çocuk iştahsızlıkla beraber, kilo alımında duraklama, yetersiz gelişme gösterirse en kısa sürede doktor kontrolünden geçirilerek gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.



Muayeneyle çocuğun büyüme ve gelişme ölçülerinin yaşına uygun olup olmadığı değerlendirilir. Kan sayımı, idrar tetkiki, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, batın ultrasonu gibi basit tetkikler yapılır. Organik bir neden bulunmazsa, boy uzaması ve kilo alışı yeterliyse endişelenmeye gerek yok.



İştahsızlıkta çocuğun psikolojisi



Çocuğu iştahlı ya da iştahsız yapan faktörlerin başında psikolojik etkiler gelir. Çocuğu rahatsız eden endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlık gibi duygular onun iştahını kesebilir. Bu nedenle iştahsız bir çocuk için psikolojik bir sıkıntısının olup olmadığı araştırılır. Evde yaşanan gerginlik ve tartışma ortamı çocukların iştahlarının kesilmesi için yeterli bir neden oluşturabilir. Ayrıca çok sevdikleri büyüklerinin üzüntülerinden de etkilendikleri ve bu nedenle iştahlarının kesildiği olur.


Böyle durumlarda yaşanan sıkıntı ve üzüntüleri çocuğa hissettirmemek gerekir.


Kıskançlık da iştah keser



Bazen çocukluk kıskançlıkları da iştahı olumsuz olarak etkiler. İştahsızlık sorununda bu durumun var olup olmadığının da dikkate alınması önemli. Bazı çocuklar sürekli olarak dikkati üzerlerine çekmek istediklerinden iştahsızlık onlar için bir kazanç halini alabilir. Diğer yandan küçük bir kardeşin varlığı ve annenin onun beslenmesiyle ilgilenmesi de çocuğun yemek yemeye karşı tavır almasına neden olabilir. Ayrıca yemeğinin annesi tarafından verilmesini istemeye başlar. Çocuk yemek yemeyerek büyüklerini cezalandırmak ister. Yemediğinde anne ya da babasını üzdüğünü görerek bundan zevk alır! Kızdıkları zamanda da anne-babalarını üzmek için bu yola başvururlar. Çocuğunuz böyle davranışlar sergilediğinde biraz huyuna gitmeniz yararlı olur. Yoksa hem çocuğunuz hem de siz yıpranırsınız.



Doğru yaklaşım şart!



Çocuğa yemek yerken yedirilen her şeyin yararını anlatmak gerekir. Düzenli saatlerde öğüne alışması sağlanırsa çok iyi olur.



Öğün aralarında ve yemek öncesinde düzensiz olarak gıdaların alınmasıysa çok yanlış. Ne yerse kardır düşüncesiyle çocuğun arkasında dolaşarak kaşık kaşık bir şeyler yedirmeye çalışmak, acıkma duygusunun gelişmesini engeller.


Öğünlerde besin değeri yüksek, çocuğun severek yediği gıdalar tercih edilirse iyi olur. Kesinlikle miktar yönünde zorlama yapılmaması gerekir. Sofrada ‘Kardeşin bitirdi, sen hala yemedin.’ gibi kıyaslamalar yapmak çok yanlış olur.


Fazla miktarda inek sütü veya meyve suyu alan çocuklar tok olduklarından yemek yemek istemeyebilir, o anda yemesi için zorlamayın. Ayrıca aşırı süt tüketiminin sonunda oluşabilen anemi de iştahsızlık nedeni olabilir.


İştahının kaçmaması önemli!



Çocuğun bireysel gelişimi desteklenirse, sofrada özgür bırakılarak kendi kaşığıyla beslenmesine fırsat verilirse hiçbir sorun yaşanmaz. Sofrada çocuğu olabildiğince kendi haline bırakmak ve kendisinin yemek yemesine olanak tanımak önemli. Evi kirletmemesi ve çeşitli kurallara uyması yönünde onu zorlamamak da yemek davranışına karşı daha olumlu tutum geliştirmesini kolaylaştırır. Bu arada çocuğunuzla konuşmak, hikayeler anlatmak, şakalar yapmak da onun yemek yemesini zevkli hale getirir.



Yemek zamanından önce çocuğa verilen şekerlemeler, çikolatalar, cips gibi abur cubur gıdalar da iştahını keser. Bu yüzden çocuk acıktığında yemek zamanını beklemeden ona yemeğini vermek gerekir.


Onu sofrada zorlamamak gerek



Her şeyden önce çocuğun sofrada yemek yemesi için zorlanmaması gerekir. Her çocuğun kendine özgü yemek yeme kapasitesi olduğundan çocuk daha fazlasını yiyemez. Yemesi konusunda ısrarcı olunduğunda, kendisine fazla gelen gıdayı çıkartabilir. Öğünde yemek yemesi için ısrarcı olmayın. Ama bir sonraki öğüne kadar da yiyecek vermeyeceğinizin de altını çizin ve bu kurala uyun. Sofrada yemek yemediğinde ikinci öğüne kadar aç kalacağını bilen çocukta beslenme düzeni daha çabuk yerleşir.



Bebeği beslerken onunla ilgilenmeye devam etmeniz de önemli. Ancak bunun bebeğin dikkatini dağıtmayacak şekilde olmasına özen gösterirseniz iyi olur. Besinin bebeğin ağzına zorla verilmesi yanlış olur. Bebeğin besini almak için ağzını açmasını bekleyin, ayrıca yiyeceği gıdaya dokunmasına, hatta eliyle yemesine de izin verin.



İştahsızlığın Gelişime Etkisi



İştahsızlık nedeniyle yeterli beslenemeyen çocukta ilk olarak kilo alımında yetersizlik olur. Bu durum uzun sürecek olursa çocuğun boy uzaması da geç ya da yetersiz olabilir. Beslenmenin kronik yetersizliğine bağlı olarak çocukta bazı vitamin ve mineral eksikliği görülebilir. Bu nedenle iştahsızlığın derecesi ve süresi çok önemli.


İlk dönemde vitamin ve minerallerin vücut depoları kullanılarak belirtilerin ortaya çıkması önlenir. Ama uzun süreli olursa, depolar tükenir ve ihtiyacını karşılayamayan çocukta söz konusu vitamin veya mineralin eksikliğine bağlı belirtiler ortaya çıkar. Bunun beslenme ve hastalıklara karşı dirençli olmayla yakın ilişkisi var.


İştahsızlık nedeniyle yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklarda algılama sorunları daha sık görülür. Bu çocukların akademik başarıları da daha düşük olur.



Temel gıdaları reddetmek



Çocuğunuza değişik alternatifler sunmanın yanında alınması gereken gıdaları süsleyerek göze daha hoş hale getirmeniz iyi olur. Çeşitlendirmek onların istemedikleri gıdalara karşı da olumlu davranmalarına yardımcı olabilir. Burada amaç çocuğunuzun çok yemek yemesi değil arzu edilen ve onun için gerekli olan gıdaları alması.


Örneğin süt içmek istemeyen bir çocukta çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun. Bardağına renkli kamışlar koymak, bardağın üzerinde sevdiği çizgi kahramanların olması süt içmesine onu teşvik edebilir.



Farklı Seçenekler Sunun



Süt içmeyi reddeden bir çocuğa sütlaç, muhallebi gibi tatlılar verebilirsiniz. Bu tatlıların içine meyve konabilir. Peynir ve yoğurt da süt yerine geçer, bu nedenle yemeklerin üzerine yoğurt ya da peynir eklerseniz hem lezzetli hem de sağlıklı olur. Et yemek istemeyen bir çocuğa, köfte sert geliyor olabilir. Bu yüzden yaptığınız yemeklere kıyma eklemeyi deneyebilirsiniz. Kırmızı et sevmiyorsa tavuk ya da balık da olabilir.



Mercimek, nohut, kuru fasulyede de et gibi protein ve mineraller bulunur. Seviyorsa mutlaka bu baklagillerin yemeğini yapın. Yumurta sarısının da besin değeri aynı. Pişmiş ya da terbiye ve kek içinde yumurta verebilirsiniz. Fındık, ceviz gibi kuru yemişlerde de etlerdekine benzer maddeler bulunur. 5 yaşından büyükse kuruyemiş olarak verin, küçükse fındıklı kek yapın. Sütlü tatlılara dövülmüş ceviz koyabilirsiniz.



Meyveler de sebze yerine geçer, istediği meyveleri ya da meyve sularını verebilirsiniz. Salatalık, havuç gibi sebzeleri çiğ olarak çubuk biçiminde hazırlayın, hoşuna gidebilir

Evde siz de sebze yemekleri yiyin; zamanla görerek alışır. Sebzeyi sevmiyorsa sevdiği yemeklere (çorba, köfte ve soslara) rendelenmiş olarak sebze ekleyin, böylece fark etmeden yiyebilir.



Yediği İçin Ödüllendirmeyin!



‘Yemeğini yersen seni parka götüreceğim!’ İşte bunun gibi cümleleri ona kurmayın. O yemeğini siz istediğiniz için değil, sağlıklı yaşam için yediğinin bilincinde olmalı. Yemek yemesi karşılığında takdir edin ama onu asla ödüle alıştırmayın.


Çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun. Bazen de azar azar yemek koyarak tabaktaki yemeğini her bitirişinde onu takdir edin. Bu onun yemek yeme davranışının pekişmesine yardımcı olur. Yemek yemeği bir sağlıklı yaşam gerekliliği olarak görmesini sağlayın. Ödül yöntemiyle bu bilinci geliştirmek mümkün olmayabilir. aslında yanlış beslenme alışkanlığına sahip çocuklar grubuna girer.



Ailece Yemek Yemek



Her çocuk her şeyi yemeyebilir. Çocukların da sofrada hazırlanan yemekler arasından seçme özgürlükleri var. Süt içmiyor ama yoğurt, peynir tüketiyorsa sorun yok demektir. Meyveleri seviyor, sebze sevmiyorsa bu da kabul edilebilir. Hatta öğün atlaması bile normal kabul edilir. Anne-babaya iştahsız gibi gelen çocukların çoğu aslında yanlış beslenme alışkanlığına sahip çocuklar grubuna girer.

Aile çocuğun yemek alışkanlıklarının geliştirilmesinde en etkili ortam. Çocuklarda ilk öğrenme yakın çevresindeki bireyleri taklit etme biçimiyle olur. Anne-baba ve kardeşler onlar için en iyi modeller. Yemek yeme alışkanlıkları aile sofrasında edinilir. Hep birlikte sofrada oturmak, sohbet etmek iyi bir örnek oluşturulması açısından çok önemli.



İştahsızlığın Tedavisi



Çocuklarınızın iştahlı olmasını sağlayacak bir yol da açık havada zaman geçirmelerini sağlamak. Temiz hava ve dışarıda yapılan gezinti ya da oyun, çocukların iştahının artırılmasına yardımcı olur. Hastalık sırasında çocuğu yemek yemeye zorlamanın hiçbir yararı yok. Ayrıca iştahla ilgili olarak anne-babaların bilmesi gereken önemli bir şey daha var. O da çocukların bireysel farklılıklar gösterdikleri. Bu nedenle de başka çocuklara bakarak, onların yemek yeme davranışıyla kendi çocuğunuzun yemek yemesini kıyaslamayın. Çünkü bu çocuğunuzun daha az yediğini düşünmenize neden olabilir.



Çocuğun iştahsızlığın organik bir nedenden ileri gelmediği gösterildikten sonra tutarlı, esnek bir öğün politikası geliştirilmesi iyi olur. Yan etkisi olmayan mucizevi bir iştah açıcı şurup yok! Piyasada iştah açıcı diye önerilen birçok ilaç antihistaminik (alerjiyi önleyen madde) içerir. Bu ilaçlarının hepsinin yan etkileri var. Bu yüzden uzun süreli ve doktor kontrolünde olmadan kullanımları kesinlikle uygun değil. Dikkatli olmanızda fayda var.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.