Kamplara gittiler, bilgisayar oyunları oynuyorlar, akşama dek dışarıda vakit geçiriyorlar. Havuzlar kapasitelerini doldurdular. Sizler de güneş yanıklarıyla, böcek ısırmalarıyla, ufak çaplı tartışmalarla uğraşıyorsunuz.


Fakat yaz mevsimi, sıcak havadan fazlasıdır. Çocuklar, yazın getirdiği yeni özgürlüklerin tadını çıkarıyorlar. Öğretmenlerin sürekli izleyen bakışları olmaksızın, özgürce etkileşime geçiyor, sınırlarını genişletmeye çalışıyor, kendi kendilerine yetebilme ve yaratıcılık konularında kendilerini deniyorlar. Sıkılmaktan şikâyet etmedikleri sürece tabii…


Bu özgürlükler, mücadeleyi de beraberlerinde getirirler. Yüzmeye, eğlenmeye odaklanmamız gereken bir zamanda, hiç kimse zorbalıkları ya da çocuk cinsel istismarı düşünmek istemez. Ancak çocuğunuz dışarıda olduğu sürece, ürkütücü insanlarla ya da durumlarla karşı karşıya kalabilir.


Çocuğunuzu özgüven ve karar verme becerisi gibi gerçek araçlarla donatır ve hazırlarsanız eğer, eğlenmekten çok daha fazlasını yapar. Çocuğunuz gelişir ve büyür. Sonbahar geldiğinde ise okula daha olgun ve kendinden daha emin bir çocuk yollarsınız.




İşte çocuğunuzun daha güvenli bir yaz geçirebilmesi için yapabileceğiniz 5 şey:


Çocuğunuza güçlü beden sınırları oluşturmasını öğretin.

Küçük çocukları yetişkinlere sarılmaya ya da onları öpmeye zorlamayın. Çocuğunuza kendi bedeni üzerinde kontrol sahibi olduğunu ve hem kendinin hem de diğer insanların bedenlerine ve alanlarına saygı göstermesi gerektiğini öğretin. Yaşça daha büyük çocuklar söz konusu olduğunda, istemedikleri sürece herhangi bir yerlerine hiç kimsenin dokunamayacağı gerçeğini vurgulayın. Güreşme, gıdıklama, sarılma vs gibi hareketlerde, hayırın hayır demek olduğunu anlamalarını sağlayın. Cinsel organlarının dokunulmak, bakılmak ya da fotoğraf için var olmadıklarını algılamaları için uğraşın.


Çocuğunuza “içgüdülerini” izlemesinin önemini anlatın.

Yaz mevsimi, yeni insanlarla, yerlerle ve olaylarla doludur – çocuğunuzun aşina olmadığı yeniliklerle. Neyse ki çocuğunuzun özel bir silahı var: içgüdüleri. Bilim adamları bile içgüdülerimizi “ikinci beyin” olarak adlandırırlar. Çocuğunuzla içgüdüsel hisleri hakkında konuşun. Sizin ya da çocuğunuzun o “içgüdüleri” takip etmediğinizde yaşadığınız sorunları hatırlatın. Çocuğunuza içgüdüleri bir şeyin kötü olduğunu söylüyorsa, muhtemelen öyle olacağını gösterin.


Yatıya kalma kurallarını açıklayın.

Artık çocuğunuzun bedensel sınırları daha güçlü ve içgüdülerini nasıl kullanması gerektiğini biliyor. Şimdi sıra yatıya kalma kurallarında. Okulda, kampta ya da arkadaşına yatıya gittiğinde, size hemen ulaşamayacağı her yerde kendine güvenmeli ve bu kuralları hatırlamalıdır. Çocuğunuzun rahatsız olabileceği bir yetişkin ile asla kapalı kapılar arkasında kalmaması gerektiğini bildiğinden emin olun. Yetişkin birisinin bir çocuktan asla sır saklamasını istememesi gerektiği fikri üzerinde durun – özellikle de birileri incinecek ya da istismara uğrayacak ise. Çocuğunuza şüpheli ya da kötü davranışları rapor etmesinde hiçbir sakınca olmadığını söyleyin – birilerinin tehdidi olsa bile. Çocuğunuzun yanlış ya da kurallara aykırı bir şey yapsa da size her şeyi anlatabileceğini bildiğinden emin olun.





Çocuğunuzu zorbalara karşı güçlendirin.

Çocukların çoğu hayatlarının bir döneminde zorbalıkla karşılaşırlar. Yaz mevsimi de bir istisna değildir. Çocuğunuza zorbalığa tanık olduğunda ya da zorbalık gördüğünde, saldırgan kişilere karşı koymanın güvenli olduğu söyleyin. Onlara zorbalığı anlatmanın güvenli olduğundan bahsedin. İnternet gerektiren tüm teknolojilerin evin belirli bölgelerinde kalmalarını zorunlu kılarak sanal zorbalıkların önlenmesine yardımcı olun. Çocuğunuza internet güvenliğini öğretin ve internet kullanımını denetleyin. Sahilde ya da parkta zorbalığa denk geldiğinizde, müdahale etmekten korkmayın. Çocuğunuzdaki agresif davranışları hoş görmeyin, görmezlikten gelmeyin. Çocuğunuz kampta ya da başka bir organize aktivitede zorbalık gördüğünde, hemen ihbar edin ve hak talep edin.


İletişim, iletişim, iletişim.

Çocuğunuzun güvenliği konusundaki en önemli silahınız, aranızdaki açık iletişimdir. Açık ve dürüst sohbetleri teşvik edin. Evet ya da hayırdan daha fazlasını gerektiren, açık uçlu sorular sorun. Çocuğunuzun sorularını da elinizden geldiğince dürüst bir şekilde yanıtlayın. Birlikte vakit geçirin. Sizinle geçireceği zaman, çocuğunuza verebileceğiniz en iyi hediyedir; aynı zamanda şiddete ve cinsel istismara karşı duyarlı olması için de onu bilinçlendirir.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.