Bebeklikte başlayan ve insanın tüm hayatına sirayet eden bir süre var: İlk 1000 gündeki fiziksel ve zihinsel gelişimimiz, bir ömür boyu sürecek potansiyelimizi belirliyor. Ve bu sayaç doğumda değil, ana karnına düşer düşmez başlıyor.

Bir ömür yemeyip hamileyken yediğin profiterolden, milföyden pişman mı oldun sevgili anne? “Olma” diyor sağlıklı beslenmenin uzman ismi Prof. Dr. Benal Büyükgebiz.



Hocaya göre abartmadan, severek yenmiş her şeyden faydalanıyoruz. Hatta sevmeyerek, sırf sağlıklı diye yediğimiz o brokoli düşündüğümüz kadar da yaramıyor!



Karnede matematik neyse, annelikte beslenme o…


Hele de konu çocuksa… Çocuğuna en iyisinden, en çoğunu yedirmek üzere annelik yemini etmiş hemcinslerim beslenme konusunda zorda biliyorum. Az yedirse ‘aç bu çocuk’ baskısı var, çok yedirse şişmanlık…



“Yeni anneler donanımlı. Ancak araştırdıkça stresleri artıyor. Hata yapmasalar bile, yüklendikleri stres çocuklarına zarar veriyor” diyor Benal Hoca ve ekliyor: “Ne tarladaki, ne dolaptaki hiçbir besin anne sevgisi kadar mühim değil. Brokoli çorbası içsin, kereviz de yedireceğim diye aşırı stres yüklenirseniz, çocuğunuz tabağındakileri bitirebilir. Ancak stresiniz ona sağladığınız yararın büyük bir kısmını süpürür. Bazen 3 aylık bebeklerin annelerine bu yüzden küstüğünü görüyoruz.”



Beslenme telaşının kızgın tavaya düşen yağ haline getirdiği sevgili anne…



Katı gıdayla yeni tanışan ve iki yaşından küçük çocuklarımızı beslerken dikkat edilmesi gereken önceliklere gel beraberce bakalım.



Doğru bildiğimiz yanlışlar:


Son zamanlarda nelerin beraber tüketilebileceği konusunda kafalar karıştı. Aslında geleneksel mutfak beslenme konusunda genel doğruları içeriyor.



Süt, yoğurt, pekmez birlikte yenir mi?


Kalsiyumun pekmezde bağlayacağından korkulan demir miktarı 1, yazıyla yalnız bir mg’cık. Pekmez içerdiği demir için değil, zengin olduğu magnezyum ve diğer mineraller için tüketilmeli. Çocuğunuz pekmezi yoğurtla, kahvaltıda sütünün yanında yemeyi seviyorsa, bırakın yesin.



Boş kalorili bir besin olmayan pekmez, şeker talebi yüksek minikler için doğal bir tatlandırıcı. Ancak evde tatlı yaparken kullandığınız pekmez pişerken 200 derecenin üstüne çıkıyorsa, içinde WHO’nun potansiyel bir kanserojen madde olarak tanımladığı akrilamid oluşur.



Aynı sebepten pekmezi alırken de düşük ısıda yapılmış olanlarından almaya çalışın.



Lakin akrilamid konusunun hayatı karartmasına izin vermemek lazım: Suyun içinde pişen tencere yemekleri dışında, evde yüksek ısıyla pişen her şeyde oluşabiliyor akrilamid. O keke şeker de koysanız fark etmiyor yani.



Temel Reis Efsanesi: Ispanak demirden zengin midir?


Kullanılabilir demir kaynağı olarak zengin olmayan ıspanaktan, bir çocuğun günlük demir ihtiyacını karşılaması için yarım kilo yemesi gerekir. Yani ıspanağı yiyin, yedirin ama mucize beklemeden.



Seviyorsanız ıspanağı yoğurtla tüketmekte sakınca yok. İçindeki demirin emilimini engelleyen yoğurt veya süt değil, ıspanaktaki ‘okzalat’tır. Ancak engellemesi, hiç emilmemesi anlamına gelmez. Ispanak zengin bir kalsiyum kaynağıdır. Yoğurtlu ıspanak ile kalsiyum alımı artmış olur.

Ayrıca severek yenen her şey genel sağlık parametresini artırır.



İskender: Dost mu, düşman mı?


Üzerine tereyağı cızlatılmış mis gibi İskender, kara listeye bir girdi pir girdi. Diyetteyiz diye pidelerini yemeyi bıraktık, etindeki demir ölmesin diye de yoğurdunu terk eyledik. Kırpıla kırpıla bir şeye benzemediğinden, hepten çıkardık favori listesinden. Daha sağlıklı ve zayıf mı olduk? Ola ola, mis kokulu İskender’den olduk, o kadar.



Doğrusunu öğrenelim: 2 kaynaktan demir alıyoruz, bitkilerden ve hayvanlardan.



Bitkilerden aldığımız demir, birlikte tüketilen diğer besinlerden etkilenebilirken, hayvansal gıdalardan aldıklarımız etkilenmez. Et sadece demir değil, zengin bir protein ve çinko kaynağıdır. Seviyorsanız, eti yoğurtla yemekte bir problem yok.



Esas sarsıcı olansa şu:


“Süt ve süt ürünlerinin sebzelerle birlikte yenmesi hakkında yapılan bir araştırmada, sütün çinko emilimini % 70, yoğurdun ise % 78 arttırdığı; demir emiliminin ise etkilenmediği sonucuna varılmıştır.



Bir başka çalışma ise süt ürünlerindeki kalsiyumun, hayvansal kaynaklı demirin emilimini etkilemediğini ortaya koymuştur.”



Bıldırcın yumurtası tavuğunkinden besleyici mi?


Daha besleyici olduğundan tutun da, öksürüğe deva olduğuna kadar pek çok söylence var bıldırcın yumurtası için. Ancak tıbbi literatür, söylencelerle aynı fikirde değil. Aksine, bıldırcın yumurtasına karşı gelişen alerjik tepkimelerin tanımlandığı yayınlar mevcut.



Tam bu noktada “Bir tavuğunkinin boyuna bak, bir de bıldırcınınkinin” diye alaylı kahkasını duyuyorum eski ve aksi çocuk doktorumuzun: “Bir bebeğin yumurtadan alacağı faydayı alması için 4-5 adet bıldırcın yumurtası yemesi gerekir!”

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.