• Masal bu ya, iki kardeş ormanda gördükleri beyaz bir kuşu izlemişler ve cadının; duvarları ekmekten, çatısı pastadan, kapısı şekerlerden yapılmış evine gelmişler. Masal böyle devam ederken sizin miniklik bir gece daha renkli rüyalara dalmıştır. Sizde kafanızda pastadan bir evin nasıl olabileceğiyle ilgili soru işaretleri ile yarınki mutfak alışverişini düşünerek odadan çıkmışınızdır. Peki ya çocuğunuza bu fantastik anlatım kimbilir neler ifade etmiştir.

  • Çoğunlukla çocuklarımız hayallerini masallar vasıtasıyla gerçekleştirirler ve içinde yaşadığımız hayatın, bizlerin fark etmediği kendi dünyalarının içindeki masal gerçeklerini de onlar yakalarlar. Örneğin masallardaki uçan halı veya cadının uçan süpürgesi bugünün uçakları değil midir? Bilimkurgu filmlerinde masal unsurları yok mudur? Masalları bizler çocuklarımıza bir anlatım olarak veririz. Onlarda hayallerinin zengin kaynağında anlatılanları yorumlar ve bir bütüne ulaşırlar. Masallar kadar insanı hayata hazırlayan, duygularını besleyen başka bir tür yoktur. Bu kaynak geleceğin insanını şekillendirir. Doğuştan varolan çocuktaki biçim algısı, şekilleri tanıma ve ayırt etme yeteneği onlara ilk günden beri rehberlik eder. Çocuk biçim algısı ve ayırt etme yeteneği sayesinde ilk mekan algısı olan ev kavramını geliştirir. Onun için ev kelimesi güven kelimesi ile eş anlamlıdır. Araştırmalar da göstermiştir ki çocuklar mobil evlere ve kulübelere çok rahat yoğunlaşabiliyorlardır. Çünkü onların bulunduğu mekanla ilgili bilgisi ne kadar çabuk gelişirse kendilerini o mekanda o kadar güvende hissediyorlardır. Bunun içinde aslında çocuklarımız çok katlı evlerde güvensizlik yaşarlar ve onların hayallerindeki ev resmi bir yada iki katlıdır. Buna bağlı olarak genellikle her çocuğun ev çiziminde bir üçgen çatı buluması da üçgen formunun çocukta güven ifade etmesindendir. Çocuklarınız evi çok eğlenceli ve keyifli olarak algılamak istediklerinden emin olunki onların hayalindeki cadının pastadan evi rengarenktir. Renk tercihleri her zaman cesur ve ilginçtir. Çocuklarımıza anlattığımız masallardaki veya onların gördükleri yerlerdeki mekansal algıları onların o zamana kadar tanıdığı formlarla, dokularla ve renklerle birebir ilişkilidir. Çocuklarımız bilmedikleri veya yeni tanıdıkları nesneleri, bildiklerine benzetmekle algılamaya başlarlar. İşte bu sebeple, pastadan bir üçgen çatı, ekmekten duvarlar, şekerlerden bir kapı tamda çocuk dünyasına ait bir tanımlama olmaktadır. Onların dilinden konuşmakla eş anlamlıdır.

  • Sizde eğer çocuğunuzun algısal gücünü görmek istiyorsanız okuduğunuz masalların hayal dünyasını masalı ilk okuduğunuzda onlara çizdirebilirsiniz belkide masal kitaplarında çizilenlerden fazlasını görebiliyorlardır. İnanın neler çizdiklerine çok şaşıracaksınız.


Mimar Nihal Şima Dağyar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.