Severek ayrıldık ama...

“Merhaba Yeşim Hanım, 3 yıldır yürüttüğüm bir ilişkim vardı. Ben başka biriyle konuşurken sevgilimle tanıştım. Annesi bunu öğrendi ve o gün bu gündür kadın beni istemiyormuş. Son günlerde soğuk davranmaya çalışıyordu ama sesimi duyduğu zaman eskisi gibi oluyordu. Pazar gecesi sevgilim benden ayrılmak istediğini söyledi. Sebebi ise, annesinin beni istememesiymiş. Akşam “son kez görüşelim madem” dedim. Geldi. Annesi ve babası arasında çok ciddi sorunlar olduğunu biliyorum zaten ve annesini üzemeyeceğini söyledi. Ama bir yandan da beni hala çok sevdiğini söylüyor. Ağladık akşam. Resmen severek ayrıldık… Lütfen yardımcı olun bana, ilişkimiz böyle son bulsun istemiyorum. O da bir çözüm bulamadığı için çaresiz. Bana yardım edin. Ne yapmam gerekiyor? Annesine kendimi nasıl sevdirebilirim? Sevmese bile ilişkimize saygı göstermesini, kabullenmesini nasıl sağlayabilirim? Şimdiden çok teşekkür ederim.”


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Elbet bir yağmur yağar,

Bir şarkı söylenir,

Bir yıldız kayar,

Ve temizlenir kalbimiz,

Elbet boşa gitmez sevmelerimiz.”

-Adem Özbay


Sevmeler boşa gider mi hiç? Gitmez. Siz oluşursunuz. Yaşanmışlıkların oluşumunuza katkısı olur. Hamdım, piştim, oldum diye boşa mı söylemiş Mevlana? İnsan acı çeke çeke pişer. İnsanın sevmeleri, yaşadığı olaylar kişiye bir şeyler katsa da bunları fark edebilmek için insanın kendi kendine kalması gerekir. Fark edebilmek, bu acılardan sonra denizin çekilen dalgalarında geride kumların kalması gibi bir şey... Geriye yaşananlardan size tecrübe ve hüzün kalır.


Şu yaşadığımız dönem ne hızlı bir dönem, insan etrafında herkes, her şey fır dönüyor. Buna üzülmeli mi yoksa sevinmeli mi? Bazı yaşananlara sevinmeli. İnsanın bir şansı olması güzel bir şey. Ya olmasaydı? Eskiler gibi bir kişinin sevgisine sarılmaktan başka şansınız olmasaydı? O da sizi severse dönemin şanslılarındandınız. Ya sevmezse? Acı içinde yaşa, acıya tutun, acıyla öl. Hiç yaşamadan. Günümüz insanı bu açıdan bir bakıma şanslı. Eski insanlar sevme yeteneğini, sevme şanslarını keşfedemeden bu dünyadan göçüp gittiler. Birçoğu bir şansları daha olabilir mi hiç bilemediler… Tabii ki olabilirdi. Zamanın şartları o kadar kısır olmasaydı biz bu kadar geçmişteki insanlara hayran hayran bakar mıydık? Onlar daha mı kuvvetli ya da iradeliydiler? Hayır. Onlar aslında çaresizdiler. Bir sevgiye sarılıp, o sevgiye mahkum ölecek kadar çaresizdiler. Şimdi siz de isterseniz bir şansınızı daha kullanabilirsiniz ama aklım onda kalacak diyorsunuz. Bir kez daha gencin telefonunu çaldırın. Ya da mesaj sesiniz gitsin ona. Bakalım ne yapacak? Ona her gün muntazaman iki ya da üç tane onu sevdiğinizi özlediğinizi de belirten, neler yaptığınızla ilgili mesajlar atın. Hiçbir ayrılık yaşamamışsınız gibi. On gün kadar bunu sürdürün. Bakalım ne yapacak bu tutumunuz karşısında? Sadece okuyor mu? Cevap da verecek mi? 10-15 gün sonunda seni görmek istiyorum diyebilirsiniz. Bu isteğiniz karşısında sizinle buluştuğunda ona, onu kaybetmek istemediğinizi, annesinin istememesine neden olacak hiçbir hareketinizin olmadığını hatırlatın ona. Bu söyledikleriniz karşısında hala bir şey yapmıyorsa üstelemeyin. Daha ne yapacaksınız? Siz bir şans daha istediniz… O şansı vermiyorsa , bırakın yoluna devam etsin. Üç senelik ilişkiye rağmen sizden ayrılabiliyorsa, sizi sevmesine inanmasına rağmen pek de üzülmemelisiniz, ilerde daha çok üzülebilirdiniz. Hayatınızda onunla ilgili olan kısmın üzerinden birkaç sayfa geçerek yeni bir sayfa açın. Burada demek istediğim; ilişki yaşamak için ilişkiye başlamayın. Biraz kafanızı dinleyin. Gerçekten istediğinize eminseniz bir birlikteliğe başlayın.


İnsan elindeki bir parça umutla gerçeğe ulaşabilir. Gerçek ya başlangıçtır ya tamamen bitiş, bir sondur ama bilmek için umut etmek gerekir. O umutla sonunda gerçekle yüz yüze gelirsiniz.


Diğer taraftan siz yeniden bu ilişkiyi yaşayabilirseniz, gencin annesinin takdirini nasıl kazanabilirsiniz? Oğluna olumlu katkılarınız varsa, ki anneler bu değişimi oğullarında hissederler, en önemli husustur bu… Davranışlarınız tutarlıysa, saygı uyandıran hal ve tavırlar içindeyseniz, oturmasını, kalkmasını, nerede ne konuşmanız gerektiğini biliyorsanız, nerede ne giyeceğinizi biliyorsanız, hayatınızda koyduğunuz hedefleriniz varsa, bakımlı, sevgi dolu ama ölçüyü de koruyabiliyorsanız, duracağınız yeri biliyorsanız, herkesle arkadaşlık yapmayıp seçici davranıyorsanız kimseden yana kaygılanmayın. Sizi kaybedenler üzülsün. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.