Hadım yasası kabul edildi mi?

Yüreklerden silinmeyecek, acı dolu tanıklıklarla dolu bir haftayı geride bıraktık. Başka bir memleket meselesini düşünemez hale geldiğimiz bu günlerde, 26 Temmuz'da, bir yönetmelik, sessizce hayatımıza girdi. Okuduğumda, “Sonunda! Artık onlara yaklaşamayacaklar!” diye tepki verdiğim bir yönetmelikti. Zira yönetmelikteki maddeler, kadına ve çocuğa el uzatmayı düşünenlerin tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanacak artık. Etkin olacak mı? Hep birlikte, yaşayarak öğreneceğiz. Ancak yürekten inandığım şu ki; hadımla biten mutlak bir son, bu profildeki erkekler için fazlasıyla caydırıcı olacaktır. Zira yönetmelik, Özgecan Aslan gibi cinsel şiddete direndiği için öldürülen kadınlara ve en değerli varlıklarımız çocuklarımıza yaklaşmalarına izin vermeyen koruyucu yaptırımları içeriyor.

Hadım AB ülkelerinde uygulanıyor

Kuşkusuz, cinsel suçlar kabul edilemez en ağır insanlık suçudur. Cezasının ne olacağı ise, yıllardır tartışılan bir konu. Hatırlayacaksınız, mesele son olarak, Özgecan Aslan'ın ölümünün ardından hararetli bir şekilde tartışılan bir konuydu. ’Hadım edilsinler’ hatta 'idam edilsinler’ görüşü dillendirilmeye başlandı. Siyasetçilerden 'hadım' seçeneğine sinyaller gelirken, kimi görüşe göre ise bu talep kabul edilemezdi, linç kültürünü besleyen insanlık dışı uygulamaya fırsatlar yaratacaktı, zira insan haklarına aykırıydı, denildi. Şahsi görüşümse; bu konuyla ilgili kitap yazma sürecinde ulaştığım belgeler, dinlediğim hikayeler ve gazetecilik hayatımda tanıklık olaylardan sonra çok net. Ateş düştüğü yeri yakar, bu ayrı bir mesele, evet hukuk bir gün herkese lazım olur, bu da ayrı bir mesele. Ancak suçun etkin bir karşılığı da olmalı. Dolayısıyla kişinin rızasıyla hadım edilmesi, bilimsel ve hukuk normlarıyla açıklanabilir bir seçenek. Kaldı ki Avrupa Birliği üyesi Polonya'da bu işi rızaya falan da bırakmıyorlar. Tek seçenek ‘hadım’ deniliyor suçluya.


Kastrasyon (Kısırlaştırma) nedir?

Kastrasyon hangi ülkelerde nasıl uygulanıyor sorusuna da açıklık getirelim. Ülkemizde kadına çocuğa yönelik cinsel suç işleyenler, yargı süreci devam ederken ya da delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldıktan sonra unutulup, aramızda dolaşabiliyor iken, AB ülkeleri dahil birçok ülkede, tek koşul kişinin rızasına dayalı olarak ‘kimyasal kastrasyon’ (cinsel dürtülerinin normal seviyeye getirilmesi) tedavisi. Uygulama, ABD’nin 9 eyaletinde (Kaliforniya, Montana, Georgia, Oregon, Florida, Louisiana, Iowa, Teksas, Wisconsin) hükümlülerin şartlı salıverilmeleri için kimyasal kastrasyon uygulanıyor. Yine Avrupa’da Avrupa Birliği üyesi ülkelerden Almanya, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Finlandiya’da da kastrasyon, diğer adıyla hadım seçeneği mevcut. Dolayısıyla insan hakları vs. itirazlarını bırakalım lütfen, yönetmeliğin uygulanırlığı, hukuk sistemimize intibakı nasıl olabilir, başka ne yapılabilir sorularına kafa yoralım.


Pedofililer çocuklara bir nefes kadar yaklaşabiliyorlar!

Bu konuda net tepkimi biraz daha somutlaştırayım. Örneğin pedofililer, yalnızca çocuklara karşı cinsel istek duyan suçlular, cinsel dürtü bozukluğu olan kişiler. Ve bu durumu istemsiz olarak tekrarlayabiliyorlar. Tedavi olmadan serbest bırakılmaları durumunda ıslah olmak bir yana, suçlarını yeniden tekrarlıyorlar. Öyle ki, kurban arıyor, çocuklara yakın meslekleri tercih edebiliyor, onlara bir nefes kadar yaklaşabiliyorlar. Zira bu tür suçları işleyenleri tanımlayacak bir veri bankası olmadığı için işledikleri suça rağmen ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşabiliyorlardı. Hatta bir nefes kadar çocuklara yakın işlerde çalışabiliyor, okulda öğretmen, hizmetli, doktor, hastabakıcı, servis şoförü olarak onlara dokunabiliyorlardı.


Çocuklara yakın alanlarda çalışamayacak

Tüm bunlar oluyorken, ‘hadım seçeneği insan haklarına aykırıdır’ tartışmaların gölgesinde, yıllarca çözümsüz bir şekilde mecliste askıda bekliyordu. Pedofili olan biri için başka nasıl bir çözüm olabilirdi ki? 2007 yılından yazdığım kitabımda, gerek bu köşede bir gazeteci olarak değil bir vatandaş, anne, abla, kardeş olarak dikkat çektiğim, cevabını aradığım bir soruydu bu. Neyse ki mesele, siyasetçilerin kararlı tutumu, sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle 'hadım' birkaç gün önce resmi gazetede yayımlanarak hayatımıza girdi. Cinsel saldırı suçu işleyenlere iki seçenek sunulacak: Rızalarıyla olmak koşuluyla cinsel dürtülerini normal seviyeye getiren cerrahi ya da ilaçlı kastrasyon (kısırlaştırma), halk arasında ‘hadım’ yöntemiyle tedavi edilecekler. Ve bir başka madde: Onlara yaklaşamayacaklar. Cinsel saldırı suçu işleyenler mağdurun oturduğu, çalıştığı yerlere yaklaşamayacak, çocukların bulundukları alanlarda çalışamayacaklar.


Hadım edilme süreci nasıl işleyecek?

Yönetmelik, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan, "Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükleri” kapsıyor. Yargıya yansımaları ise şöyle olacak:


a-Önce uzman heyet halinde doktorlar tarafından teşhis konulacak. İhtiyaç duyulan hükümlüye iki seçenek sunulacak. Ayakta ya da yatarak cinsel dürtü bozukluğunu ilaçlı ya da ilaçsız olarak tedavisi. Yani tek seçeneği tedavi olacak. Kimyasal kastrasyon, halk diliyle ‘hadımı’ kabul edecek.


b-Tedavi sürecinden kaçmak da yok. Hükümlü, tedavi olup olmadığı ve tüm süreçle ilgili raporla bilgi verecek.


c-En önemli maddelerden biri hayatımıza giriyor. Suçun mağdurunun oturduğu ikamet bölgesinde ikamet edemeyecek, yaklaşamayacak.


d- Mağdurun bulunduğu çalışma yerlerine ve iş yerine de yaklaşamayacak.


e- Ve benim yıllardır dillendirdiğim bu madde sonunda hayatımızda. Cinsel dürtü bozukluğu teşhisi konulan hükümlüler, çocuklara yaklaşamayacaklar. Onlarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışamayacaklar.


f- Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyetlerde bulunamayacaklar.


g-İzleri sürülecek. Örneğin denetimli olarak serbest bırakılanlar nerede olduklarını bildirmek durumundalar.


h--Özellikle riskli ve tehlikeli olduğu tespit edilenlerin kimlik bilgileri denetimi ve takibi gerektiğinde, kolluk kuvvetleri ve nüfus müdürlükleri tarafından paylaşılabilecek. Bu maddenin anlamı şu; suçla ilgili bir soruşturma sürecinde örneği tehlikeli olarak tanımlanan suçluların nerede oturduğu, nerede çalıştığı gibi bilgileri takip edilebilecek.


Bu maddenin uygulanırlığı nasıl olacak, bazı soru işaretlerim var, yaşayarak öğreneceğiz.


Birçok ülkede kimlik bilgileri okullara vs. bildiriliyor

Yönetmelikte bir başka madde ise, 'cinsel suç işleyenlerin mağdurlara yaklaşılmasının yasaklanması’ mevzusu. Bu uygulama da dünyanın birçok ülkesinde, İngiltere, Almanya, ABD’nin bazı eyaletlerinde yıllardır uygulanıyor. Önceki yazımda da bahsetmiştim. Örneğin riskli olduğu tespit edilen cinsel suçtan hüküm giymiş kişilerin bilgileri ifşa bile ediliyor. Yaşadıkları ilgili kurumların internet ortamında kimlik bilgileri, fiziksel özellikleri, adres bilgileriyle açıklanıyor. Okul müdürüne, çalıştığı işyerine, mahalle sakinlerine vs. periyodik olarak bildirim yapılıyor. Örneğin ABD’de Child Protective Services (CPS)’in federal düzeyde yaptırımları var. Resmi kurumlarca geliştirilen Amber Alert (Amber Alarmı) bir akıllı telefon uygulaması, çocuk tacizcisi olduğundan şüphelenilen kişilerin anında ihbar edilmesini sağlıyor. "Ulusal Cinsel Suçlular" veritabanı ailelere oturdukları evin, gittiği okulun yakınlarında yaşayan cinsel suçtan hüküm giymiş bir suçlunun olup olmadığını internet üzerinden kontrol etme imkanı veriyor. Geç de olsa bu yaptırımlar ülkemizde de uygulanabilecek. Temennim, bu yönetmeliğin kararlı bir şekilde uygulanması, caydırıcı sonuçlar alınması...


Sevgiyle kalın…


Twitter:@1tulayacar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Elinize yüreğinize sağlık
    CEVAPLA
  • Misafir hadım edilmesin falan ne demek. elbette bu adamların tedavi olması gerekiyor. elbette hadım, kesinlikle hadım
    CEVAPLA
  • Misafir Kaleminize sağlık sevgili Tülay hanım
    CEVAPLA
  • Misafir Ülkemizde uygulanması dileğiyle
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.