33

Çok uzundu 32. yaşım. Kim bilir bunu kaç kere bir yerlerde yazdım. Düşünün ki o kadar uzundu. Altı yılda çok yol aldım, artık karşıma çıkan beni çok da zorlamaz diye düşünürken, içsel sürecimde bilmem kaç defa karanlığa ve korkuya düşüp düşüp yeniden ışığa çıktım.


Hayatımda ilk defa iç sesimden gayrı bir rehbere ihtiyaç duyduğumu, tamamen ve gerçekten yalnız, kayıp olduğumu sandım.


Yaralarımı şifalandırmakta duvara tosladım çünkü artık bana ait olmayan, soydan aktarılan, duygularımın ipini takip ettiğimde ucunun bomboş karanlıkta sallandığı, içimde bir yere varmadığı, izini bulamadığım korkulara rastladım. Değiştirmem gerekti kendimi iyileştirme yöntemlerimi.


Tam oldu ayağa kalktım derken en derinde, çok derinde, çok güçlü başka bir inanışa çarptım kendimle ilgili. Adı: Eksiklik.

Kolayca savruldum ve içinden çıkamadım.


Ama sonra hepsi geçti. Feraha vardım. İçimde kocaman bir huzur, işlerin işleyiş biçimine, Yaradan'a, hiç yalnız olmadığıma ve olmayacağıma güven var şimdi.


Çünkü önceden görünmez olan her şey güvenmeye niyet eder etmez görünür oluverdi; yolu gördüm. Kendimi şifalandırmam için işaretlerin, olayların, insanların nasıl da bir fener gibi tam zamanında karşıma dikildiğini... Onlar hayatımdaki görünüşte "olumsuz" amaçlarını gerçekleştirirken benim büyüdüğümü, iç görümün parlayıp keskinleştiğini... Evrendeki yerimi, ruhumun ışığını ve her varlığın ne kadar değerli olduğunu, ne kadar çok sevildiğini her zamankinden iyi biliyorum şimdi.


Karanlıkta ve dengesizken hatırlayamıyordum. Sadece korkuyordum. Korkumu dağıtıp ışığa izin verince giriverdi bilgi içeri.


Onun verdiği sevinçle kızımla durmadan dans ettim iki gün önce. Aklıma bana hiç yüz vermeyen, uğruna yıllarca ağladığım ilk aşkım, beni dinlemeden yalancılıkla suçlayan matematik öğretmenim, hayal ettiğim mesleği onların beklentileri yüzünden seçemediğimi düşündüğüm ailem, sistem ve canımı yakan daha niceleri geldi. Kocaman gülümsedim. Her birinden kendimle ilgili neler öğrendiğimi düşündüm müzikle dönerken. Nasıl da geliştiğimi, dönüştüğümü ve kendime vardığımı sonunda. İçimden sevgi aktı herkese.


Her birine.

Teşekkür ve şükran da peşinden.

Mutlulukla dans ederken herkese yolladım içimden geçenleri.


Seçimlerimi gördüm sonra... Çocukluğumdan beri bilmeden de olsa hep şifadan, konfor alanımdan çıkmaktan yana... Asım'ı gördüm. Onun bana nasıl geldiğini. Ve kızımı... Ne büyük olaydı, ne zor bir dersti bana öğrettikleri. O; içimdeki bütün kutupların yerini değiştirdi. Duygularımı zorladı, elimden tutup beni onları duymaya ve yaralarımı iyi etmeye çekiştirdi.


Değiştirmek istediğim tek bir an yok şimdi.

Sevinçle, daha güçlü kucaklıyorum yeni geleni.

Hoş geldin 33.

Mümkünse daha da parlat içimdekini.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Alttaki yoruma benzer ben de çok sordum size. Çok zor olsa da insan kendini iyileştirebiliyor. Belki çok zaman alacak bir yolculuk bu. Ama Seda nın da dediği gibi ilk şartı kabul yani Yaradan'a güven.
    CEVAPLA
  • Misafir Bu iyileşme yolculuğunuz tamamen kendi kendinize mi yapıyorsunuz?rehber aldığınız bir kitap ya da terapi gördüğünüz bir kişi var mı seda hanım?
    CEVAPLA
  • Misafir Merhaba. Hayır destek aldığım birisi yok. Duygularımın rehberliğinde ilerliyorum. Özellikle bir kitaptan faydalanmadim ama bundan altı yıl önce naomi aldort'un çocuğunuzla birlikte büyümek kitabı ateşi yakmış, kendi çocukluğumu anlamamı sağlamıştı. Duygularıma yönelik sorular sormaya başladım akabinde. Gerisi çorap söküğü gibi oldu biraz. Sevgiler. Seda.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.