Gelecekten geçmişe öğütler

Geçen gün bi makale okudum ve sanırım pms de etkisiyle biraz fazla etkilendim.


40-45 yaşlarındaki bir grup kadına "Geçmişteki kendinize cilt bakımınızla ilgili yaptığınız hatalara dair öğüt verecek olsanız ne söylerdiniz?" diye sormuşlar.


Düşünsene giyim tarzını değiştirebilirsin, ilişkilerinle ilgili aldığın kararları, fikirlerini, yaşadığın yer, belki de tüm pişmanlıklarını telafi edebilirsin ama kendi cildine, bedenine, kendi yaptığın haksızlıkları ömür boyu taşımak zorundasın.


Bilmiyorum belki de bi dönüm noktası olan 30'a yaklaştığım için böyle hissediyorum ama okuduğum bilgileri sizlerle de paylaşmak istedim.


Böylece geriye dönüp baktığımızda "Ahhh keşke" diye kafamızı duvarlara vurmak yerine, bizim yollardan geçmiş hemcinslerimizin pişmanlıklarına / hatalarına bakalım.





1- Koruyucu güneş kremi sürmemek:

Uzmanların ve güzellik gurularının, bloggerların, youtuberların, gazetelerin hep söylediği bi şey bu. Ama ben de ne yazık ki deniz kenarında değilsem koruyucu güneş kremi hiç kullanmıyorum. Hele yüzüme sürmek hiç aklıma gelmiyo. Araştırmanın yapıldığı ablaların en büyük pişmanlığı buymuş.


2- Yatmadan önce makyajını silmemek:

Bunu bi ara çok sık yapıyordum ama artık sadece silemeyecek kadar sarhoşsam yatıveriyorum. Sonra yastığa komple geçmiş olan yüzü temizlemeye uğraş dur! Ablalarımız da benim gibiymiş ki ikinci en büyük pişmanlıkları makyaj temizlemeden yatmak. Napıyoruz kızlar, ne olursa olsun o badana boyayı siliyoruz yüzümüzden.


3- Yeterince uyumamak ve yeterince su tüketmemek:

Bu maddeyi de sık sık duysam da bi türlü inanasım gelmiyor cildimizi etkilediğine. Sonradan çıkıyor heralde acısı. Hele bu güzeller güzeli modellere falan "Güzelliğinizi neye borçlusunuz?"diye sorduklarında "Bol bol su içmek, düzenli uyumak" falan dediklerinde televizyonu kırmak istiyorum. Ulan biz damacanayı kafaya diksek de sizin gibi olamıyoruz? Yine bi bildikleri vardır diyor ve suyumuzu, uykumuzu ihmal etmeyelim diyorum. Yok öyle sabahlara kadar yatmak bilmeyip, öğlenlere kadar kalkmak bilmemek. Efendi gibi gece uyumak lazımmış.





4- Yüze çok fazla dokunmak:

Hadi diğer maddeleri hep bi yerlerde duyuyorduk, gerçek pişmanlık olarak karşımıza çıkması şaşırtmadı da, bu madde beni biraz şaşırttı. Ve düşündüm ki gün içinde istemsizce elim sürekli yüzümde. Ya saçımı düzeltirken, yanağıma, kaşıma, burnuma sürekli bi dokunuyorum. Konuşurken elimi yüzüme götürüyorum falan. Demek geriye dönüp bakıldığında fazlaca zarar veren bi şeymiş. Ben bu yazıyı okuyana kadar farkında bile değildim, artık yapmayacağım, siz de yapmayın.


5- Uzun vadeden çok kısa günü düşünmek:

Yani şöyle oluyormuş ki o dönem popüler olan her ürünü kullanmak, geleceğe yatırım yapan bakımlar yerine o anki sorunlara odaklanıp, o kusurları gidermek uğruna cilde zarar vermek. Yok o maskesi, yok bu kontür kiti, ay bilmem ne peelingi diye diye affedersiniz çarşamba pazarına çevirdik suratımızı.


Bu kadar tüketmeye, yeni şeyler denemeye, öğrenmeye açık olduğumuz şu dönemde suratımıza tuval gibi davranıp her bulduğumuzu sürerken 45'lik ablaların sözlerine bi kulak verelim istedim. Umarım faydalı olabilmişimdir.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Biri demişki kiskancliktan resmen hasta olmussunuz..???????????? valla artik şeyma vari insanlar cok fazlalasti..tabiri caizse beyinsiz????
    CEVAPLA
  • Misafir Ne kadar haklısın gerçekten bunları yazıp ofiste masama evde başucuma koyacağım.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.