Beyin ve koku…

Kokular herkesi etkiliyor. Farkında olmasak bile verdiğimiz bütün kararlar, kokular tarafından belirleniyor. Fırından yeni çıkmış kurabiye kokan bir ev bizi mutlu eder ama dişçi muayenehanesi gibi kokan bir evde rahat etme olasılığımız yoktur. Kokular, deneyimlerimizle bağlantılı olduğu için düşünmeden hareket etmemize de neden olurlar.


Beynimiz kokuyu nasıl algılıyor?

Koku alma duyusu burunda başlar. Ancak koku duyusu beyinde ampul yanması gibi bir etki ile hemen oluşmaz. Kokunun algılanabilmesi için 50 milyon duyu reseptörü aktive olmalıdır. Birbiriyle bağlantılı ve karmaşık bir sistem tarafından yürütülen bu sürecin sonucunda beyin kokuyu sınıflandırmak için limbik sisteme taşır. Limbik sistem, insan vücudunun en eski parçalarından biridir hatta koku beyni olarak tanımlamak da mümkün. Limbik sistem kokular sayesinde bir hafıza sistemi geliştirmiştir, özel anılarınızı, korkularınızı, hatta annenizin kokusunu bile hafızasında barındırır.


Havada aşk kokusu var…


Aşk hayatımıza kimin gireceğine biz değil burnumuz karar veriyor. Sadece parfümler değil; ter, protein maddeleri ve feromonlardan oluşan vücudumuzun da çekiciliği üzerindedir. Kadınların 2/3'ü eşlerinin tişörtlerine sarılmayı seviyor. Ayrıca kadın kokusu erkeklerde cinsel isteği artırabiliyor. Yumurtlama döneminde kadın kokusu değişiyor ve daha çekici hale geliyor.


Ama unutulmaması gereken bir nokta var; kadının ten kokusu doğum, doğum kontrol hapı kullanıldığında değişiyor!




Greyfurt içeren bir parfüm sürmüşse karşımızdaki altı yaş daha genç olduğunu düşünüyor beyin. Yaz geceleri bahçelerden yayılan çim kokusu kalp atışlarımızı hızlandırıp heyecanlanmamıza sebep oluyor. Biberiye gibi aromalar canlandırıyor, yasemin sakinleştiriyor.





Limon aroması canlandırır, konsantrasyon ve performans gücünü arttırır. Yasemin kokusu sakinleştirir; korku ve uyku bozukluklarını giderir. Fesleğen kokusu keyfi yerine getirir ve rahatlatır. Biberiye acı hissini azaltır ve yorgunluğa karşı da etkilidir. Tatlı gül kokusu, duyuları harekete geçirir,

Ayrıca konsantrasyon için; limon, fesleğen, limon otu, okaliptüs, kişniş, laden…

Mutluluk için; portakal, gül, yasemin, kişniş, zencefil, ıtır…

Kabullenmek için; servi, ölmez otu, melisa…

Kızgınlığa karşı; paçuli, lavanta, bergamot…

Unutkanlığa karşı; zencefil, biberiye, fesleğen, limon, greyfurt, kişniş…

Uykusuzluğa karşı; lavanta, mandalina, kedi otu, sandal ağacı, limon, ıhlamur…

Fobilere karşı; lavanta, ylang ylang, sandal ağacı…

Zihin dalgınlığına karşı; zencefil, karabiber, biberiye…

Yaratıcılık için; bergamot, gül, yasemin, defne, karanfil, mimoza, sandal ağacı, servi, ardıç…


Bitkisel yağlar ilaç gibi spesifik bir organ veya sistemi etkilemez, bitkisel yağlar sorunlu bölgelere ulaşarak bir bütün olarak etki yaparlar. Yağ özleri bitkilerin hormonu sayılır ve bizim vücudumuzdaki hormonlara eş değerde bir görev üstlenir. Uçucu yağ özleri, elde edildikleri bitkilerin yapısına göre insan vücudunda iyileştirici etki yaratır.


Aromaterapi tıbbi bir tedavi değildir ve hastalıkların tedavisi için kullanılmaz. Aromaterapi destekleyici etki yapar ve vücudun dengesine kavuşması için çalışır.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.