Özel okulda öğretmen olmak

Öğretmenini AVM’lerde broşür dağıtmaya mecbur bırakan özel okullar olduğunu biliyor muydunuz? Çocuğu Eylül’de ilkokula başlayacak bir grup veli adayı olarak “Devlet okulu mu, özel okul mu? Hangi özel okul, hangi öğretmen? Okul seçerken nelere dikkat etmeli?…” gibi sorular arasında araştırma ve değerlendirme çalışmaları içerisindeyiz. Özel okulların bir kısmının pazarlama faaliyetleri kapsamında, bir kısmının sanki pazarlama faaliyeti değilmiş gibi sundukları şeyler beni çok rahatsız ediyor. Neden bu okullar bunları yapıyor? Bir ilkokul öğrencisinin bu kadar donanımlı bir eğitim kurumunda olmaya ihtiyacı var mı? Yoksa bu ihtiyaç “o kadar para veriyoruz bunu da yapsın okul” beklentisindeki velilerden mi doğuyor?


Bu garip pazarın belki de en mağduru olarak gördüğüm “öğretmen”lerinden biri ile röportaj yapmak istedim. Adını açıklamadığımız bu öğretmen arkadaşımıza samimiyeti ve cevapları için buradan da teşekkür etmek isterim. Umuyorum bu röportaj biz velilerin olaylara bir de öğretmen gözünden bakmasına vesile olur, eğitim sektöründeki bu vahim gidişatı sorgulayan insanlar/veliler çoğalır.

Kaç senedir ilkokul öğretmenisiniz, işinizden genel olarak memnun musunuz?

8 yılı devlet okulunda, 6 yılı özel okulda olmak üzere 14 yıldır sınıf öğretmeniyim. En şanslı mesleklerden birini yaptığımı düşünüyorum çünkü hayatı anlamaya meraklı, sevgi dolu ve bu sevgisini de olduğu gibi aktarabilen, yaşam enerjisi dolu bir sürü küçük insanın hayatında önemli ilklerden biri olduğumun farkındayım. Çok özel bir işim var.


Okullarda yönetim ekibinin öğretmenlere yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?

Devlet okullarında yönetim kadrosunu oluşturan kişiler; müdür, müdür yardımcıları ve öğretmenler gibi devlet memuru statüsünde okulun idari işlerinden sorumlu kişilerdir. Bağlı bulunduğunuz kanuna ve yönetmeliklere aykırı davranışlarınız olmadığı, öğretmenlik mesleğine ait görevlerinizi yerine getirdiğiniz sürece sorun yaşama olasılığınızın pek olmadığı, bunun dışında önemli beklentileri olmayan kişilerdir. Tabii mevzu insan olunca genelleme yapmak çok zor. Çok farklı örnekler de karşımıza çıkabiliyor. Dünyada eğitim fazlasıyla yoruma açık bir kavram olduğundan uygulayıcıları da kendi yapısına, inandıklarına ve vizyonuna göre çok farklı yorumlarda bulunabilirler. Özel okullarda ise durum biraz daha farklı, devlet okuluna geldiğinde idarecilere ve sahibi olan devlete ekstra maddi kazanç sağlamayacak çocuk, özel okul müdürü için kurucusu karşısında çok daha avantaj sağlıyor. Sonuçta bu bir ticaret, vaad ettiğiniz şeyler var ve alıcıları... Bunun öğretmenlere de ister istemez yansımaları oluyor. Birçok özel kurum var belli bir standardı yok ne yazık ki ama kar etmenin amaç olduğu bir yerde az ücretlerle çok fazla iş yükü sektörde sıklıkla yaşanılan bir durum.

Velilerinizin ilkokul beklentileri neler? Sizden ve okuldan beklentileri neler?

“Veliler” başlığı altında genellenemeyecek bir soru bence... Çok farklı profiller çıkabiliyor karşımıza. Okul seçiminde kurumların sundukları arasında kendisine ve bütçesine en yakın bulduğu okula her şeyden değerlisi çocuğunu gönül rahatlığıyla emanet etmek isteyen velilerin bazı sıkıntıları olabiliyor: bütçesini o kadar zorlayıp bir sürü para vermişken farklı beklentiler içine de girebiliyorlar. Genel olarak çocuklarının okul ortamında mutlu olduğunu bilmek onları rahatlatıyor. Fakat normalde okul çağı çocuğunun yerine getirmesini beklediğimiz öz bakım becerilerini öğretmeninden bekleyen bunu normal gören bir anlayış da azımsanmayacak kadar çok. Çünkü bu çocukların çoğunun anne-babası ya çalışıyor ya da çoğu ailenin tercihinden dolayı bir yardımcıyla büyümüş... Ebeveynleri tarafından bir mahsuru görülmediğinden sorumluluklarını almaya teşvik edilmemiş olarak okula gelen çocuklar da var. Öğretmenden de rahatlıkla aynı davranış kalıpları beklenebiliyor.

Okullarda size garip gelen pazarlama faaliyetleri diyebileceğiniz çalışmalar oluyor mu?

Genel olarak yaptığını abartmak okulları bir cazibe merkezi olarak sunma çabası diyebilirim. Öğretmenin vaktinden ve enerjisinden alan tanıtım faaliyetleri. Öğretmenini AVM’lerde broşür dağıtmaya mecbur bırakan örnekler dahi duyuyoruz bu kapsamda.


Özel okul ile devlet okulu arasında genel olarak " veli" kavramı nasıl farklılıklar gösteriyor? Bu çocuklara nasıl yansıyor?

Gerçekten genelleme yapmak zor ama özel okulda veli çok daha”özel” bir şey, bazen çocuğundan daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerekebilir, öğretmen üzerinde çeşitli sebeplerle yönetim aracılığıyla baskı uygulayabilir. Devlet okulunda ekstra bir durum olmadığı sürece toplantıdan toplantıya okul ve öğretmenle ilişki kuran bir profil söz konusu. Velinin, okul ve öğretmenden zaten olması gerekenin dışındaki talepleri özel okuldakiler kadar prim görmez. Devlet okulundaki bir velinin büyük problemler dışında yaşayabileceği sorunları çözmedeki tek adresi öğretmendir, özel okulda veliler sorun hissettiği konularda idareyi araya sokmada daha hevesli oluyorlar. Bu ilişki çok yoğun yaşanıyorsa samimi bir veli-öğretmen ilişkisi kurulamaz.

Özel okullarda neleri değiştirmek isterdiniz?

Yoğun iş temposunun azaltılmasını, öğretmenlerin okul dışında da bir yaşantısının, ailelerinin olduğunun hatırlanarak bir takım taleplerde bulunulmasını. Örneğin, hafta sonlarını çok elzem olmadıkça doldurmamalarını. Gerekli olduğu halde öğretmen sayısından kısarak mevcut öğretmenlere gereğinden fazla iş yükü verilmemesini böylece öğretmenlerin öğrencilere vermesi gerekli olan enerjilerini tüketmemelerini, farklı veli talepleri doğrultusunda okulun ilkelerinden, genel anlayışından taviz vermemelerini, alınan kararlarda, uygulamalarda veli memnuniyetinden çok çocuk ihtiyacını, çocuğa olan yararı hedef almalarını, ücretlerde belli bir standartları olmasını bu yoğun çalışma koşullarına uygun olan, emeğinin karşılığını vermelerini isterim. Bunları gerçekten yerine getiren, iyi okul statüsüne bunlara hassasiyet göstererek ulaşacağını bilen okullar olduğu gibi bambaşka örnekler de mevcut.

Velilerinizde neleri değiştirmek isterdiniz?

Genel olarak iletişime açık, önyargısız ve işbirlikçi olmaları büyük önem taşıyor. Öğrenci-veli-öğretmen arasındaki iletişimin sağlıklı olması her üçünün faydası adına göz ardı edilememesi gereken bir nokta. Veli, öğretmeninin çocuğun faydası için orada olduğunu unutmamalı; öğretmen de velinin ebeveynlikten kaynaklanan endişeleriyle empati kurabilmeli. İki tarafın ortak paydası çocuk ve onun yararına olacak şekilde, güvene dayalı bir ilişkinin kurulması en sağlıklı olanı bence. Veli her aklına takılanı rahatça sorabilmeli, konuşabilmeli ama üslup ve iyi niyet kritik noktalar. Herkes hata yapabilir, öğretmen de yapabilir; ortada hata olmasına da gerek yok bir konuda fikirler uyuşmayabilir ama iki taraf birbirinin iyi niyetinden şüphe etmiyorsa ve karşılıklı saygı söz konusuysa çocuk için en konforlu yol ne ise mutlaka bulunur. Aynı takımda ve hedeflerin bir olduğu unutulmamalı.

Özel okulda çalışmak sizce avantaj mı, dezavantaj mı?

Devlet okullarında çalışacağınız günler, saatler, yapacağınız işler, alacağınız ücret belli ve standarttır memur kategorisinde olduğunuz için. Bir takım zorunlu hizmet içi kurslar yapar, eğitimle ilgili kişisel olarak katılabileceğiniz; katılıp katılmamanın sizin tercihinizde olduğu kurs ve seminerler vardır, iki ay yaz tatiliniz ve on beş gün sömestr tatiliniz vardır, sağlık sorunları, doğum sonrası gibi sebeplerle kullanabileceğiniz iki seneye varan ücretsiz izin kullanma hakkınız vardır.


Özel okullarda günlük çalışma saatleri daha fazla, çoğunda her hafta olmasa da cumartesi günleri çeşitli sebeplerden okulda bulunma zorunluluğu, iş yükünün çok daha fazla olması, öğretmenlik performansı adına beklentilerin üst düzeyde olması buna rağmen aldığınız harcadığınız efor hesaba katıldığında bir devlet öğretmeninin aldığı ücretten çok fazla olmaması, bir sonraki sene için iş garantisinin olmaması, hastalık, doğum gibi sebeplerden izin hakkınızın olması ama en asgari düzeyde kullanmanızın beklendiği, bir çok kişinin mesleğinizi nasıl yapmanızla ilgili yorum yapma hakkını hissettiği, daha kontrol altında olduğunuz bir yapı söz konusu. Tabii bunda okulların yönetim anlayışına göre farklılıklar her zaman var yukarıda da belirttiğim gibi. Bunun yanında özel okullarda devlet okullarına oranla mesleki gelişim anlamında daha avantajlısınız çünkü sizin mesleki olarak kendinizi geliştirmeniz bireysel tercihinize bırakılmıyor. Şu bir gerçek ki bir çok özel okul öğretmeni tercihinden ötürü değil, KPSS’de yeterli puanı alamayıp devlet okulu ataması olmadığından, mecbur olduğu için özel okullarda çalışıyor şartlar kıyaslandığında bu çok da şaşırtıcı değil.

Öğretmenlerin okul yönetimi ile ilgili sıkıntıları motivasyonlarını etkiler mi? Sizce şartlar daha iyi olsa daha "motive" öğretmenler olur mu? Çocuklarla ilişkinizi motivasyonunuz etkiler mi?

Mutlaka etkiler. Hangi sektör olursa olsun yönetimle diğer çalışanlar arasındaki uyum ya da uyumsuzluk yapılan işe mutlaka etki eder. Kendi çapınızda düşük moralinizi, bozulmuş motivasyonunuzu belli etmemeye uğraşsanız da aklınız başka yerdeyken, üzgünken, kızgınken çok dengeli bir enerji yaymazsınız etrafa. Çocukların genel olarak yayılan olumlu ya da olumsuz enerjiyi hissetmeye, almaya daha yatkın varlıklar olduğunu göz önüne alırsak etkilenmemeleri mümkün değil direkt kendilerine yönelik davranış olarak gösterilmese de. Çalıştığı yerde mutlu, huzurlu, hakları gözetilen öğretmenlerin olduğu okullar kesinlikle en önemli kriterlerden biri olmalı velilerin okul tercihinde. Eğer öğretmen sirkülasyonu çok yaşanıyorsa bu mutlaka sorgulanmalı.

Son olarak özel okulda öğretmen olmakla ilgili sizin söylemek istedikleriniz var mı?

Bütün sistem ve sunulanlar arz talep üzerine şekilleniyor. Burada alıcı yani veliler ve onların taleplerinin sağlıklı olması birinci mesele. Her aile ayrı bir dünya, herkesin iyi kötü ayrımının farklı olduğu, çocuk sahibi olmanın onun psikolojik, sosyal, akademik iyiliği hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirmediği bir dünyadayız. O yüzden neyi talep etmesi gerektiğini bile tam olarak bilmeyen, kendine sunulan farklı seçeneklerden birini bir sebepten seçmek zorunda kalan bir kitle söz konusu. Bir sürü program, anlayış, metot, okulun kuruluş amacı onu almak isteyen birileri varsa değerli hale geliyor ve bir süre sonra kayıp olmaması adına çoğunluğun tercihleri sistemi ele geçiriyor. Öğretmenler de görüşü, duyguları , tercihleri ne olursa olsun bu sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyor.


Bir yandan da adaletli olduğu konusu çok tartışmaya açık bir sınav sistemi gerçeği var,ne kadar uzak kalmaya çalışırsanız çalışın bu ülkede yaşayacaksanız bir zaman sonra içine çekileceğinizÖzel okulların çoğu bu konuda iddialı olma mecburiyetinde doğal olarak, bunun yükü de en çok öğretmenlerin omuzlarında.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sömestrda özel okullarda öğretmenlik yapanları mudur geleceksın calısacaksın yoksa maasından keserım dıye bıse dıyebılır mı kanunen boyle bı hakkı var mı
    CEVAPLA
  • Misafir Devlet okulunda hocalar yatıyor tabu caliscaklar eşşek gibi devlette de hocalar i baya sıkmaları gerekiyor
    CEVAPLA
  • Misafir ozel okullarda ogretmenler somuruluyor ve tanzimat vermemwknicin istifaya zorlaniyi
    CEVAPLA
  • Misafir eğitim sektörü sadece öğretmenden oluşan bir yapı değildir. Kurum, Veli, öğrenci gibi öğeler de temel yapıtaşıdır. Bu sebeple empati kurarak her tarafın bakış açısını anlamaya çalışılması sektörü daha iyi yere getirecektir. Herkesin kendi penceresinden bakmasının bir faydası olmayacaktır.
    CEVAPLA
  • Misafir özel okullar içler acısı..eğitim sistemi daha da beter
    CEVAPLA
  • Misafir Özel kurumlarda çalışan öğretmenler içinde bir sendikalaşma olsa bu durum bu kadar acı olmaz..
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.