Küçük ve bol hedeflerle depresyona son!

Geçtiğimiz Eylül vefat eden anneannemle çok yakındık. Her gün telefonda konuşur, sık sık görüşürdük. Hayatımda olan bütün ilkleri onunla paylaşırdım. (Belli bir takım ilkleri tabii) Onun evliliğini de hatırlarım.


Çünkü küçükken her hafta sonu onlarda kalırdık kardeşimle. Çok yakındık.


Onların çok rahat ve huzurlu bir evliliğinin olduğunu gördüm. Hep öyle bildim.


Sonra annemle babamınkini gördüm. Onlar da arada bir küçük kavgalar etseler de genel olarak iyi anlaşan çiftlerdi.


Ve yıllar geçip de yetişkinler olarak sohbet ettiğimizde ailenin kadınları olarak derinlere girdik.


Herkesin iyi-kötü demiyim ama kolay ve zor taraflarının farkındaydım.


Babam daha idare edilmesi gereken bir tip gibiydi ve annem bini beceriyordu.


Anneannem daha kaprisli ve zor bir kadın gibiydi ve sanki dedem bunu idare ediyordu. Öyle bildim. Evet dedem şımartmıştı o nefis kadını ama zamanında da ciddi bir dönem geçirdiğinde anneannem toparlamış onu. Büyükbabam ciddi bir 40 yaş depresyonu geçirmiş meğerse…


ABD’deki Warwick Üniversitesi ile Dartmouth Yüksek Okulu tarafından 80 ülkede 2 milyon kişi üzerinde yaptığı veri analizine göre, insanların depresyona en açık oldukları yaş 44’müş.


20’lerimdeyken erkeklerin 40 yaşında depresyona girebileceklerini öğrenmiştim. Ama hiç giren görmemiştim…


Kadınların birçoğu ise 35 yaşından sonra zorlu bir dönem yaşamaya başlıyor.


Evli de olsa bekâr da olsalar, duruma göre ayrı ayrı sıkıntılar çıkıyor. Kendinle hesaplaşma, kariyerinle tartışma, cebindeki parayla hesaplaşma, bedeninle uğraşma ve tabi gelecekten korkma…


Meğersem 40 yaşında adamlar değil, kadınlar bunalıma giriyormuş.


Tabii eğer zayıfsanız!


Çünkü bu depresyon hedeflerinize ulaşamadıysanız oluyor.


Bu durumda ne yapmak lazım?


Hedefe ulaşmak.


Bunun için ne yapmak lazım. Bol bol küçük aşamada hedef belirlemek. Arada bir iki tane de yüksek olur. Depar atabilirseniz onları da halledersiniz çaktırmadan.


Küçük bir örnek veriyim. Ben yaklaşık 30 kiloyu böyle verdim. 5 ayda 2 kiloyu hedefleyerek. Sonraki 2 ayda onu sabitleyerek. Birkaç senemi aldı ama olsun.


Her seferinde “ay biraz daha zayıflamışsın” lafını duymak hangi kadına iyi gelmez ki!


Tabi şöyle de bir durum var. Evli ve veya çocuklu iseniz 30’larda dikkatinizi ve yoğunluğunuzu onlara yöneltiyorsunuz. Sonra da bir bakmışsınız ki siz yok olmuşsunuz!


Hani nerede benim sevdiklerim, benim yaptıklarım, benim istediklerim, önceliklerim...


Eksik kalmışlar kıyıda köşede. O zaman da ulaşamadığınız noktalar gözünüze batmaya başlıyor. Bunun olmaması için de yapmanız gereken şey haftada bir gün kendiniz için, sonrasındaki birkaç saati tamamen kendinize ayırarak geçirmek üzere aynaya bakmak. Gidin masaja sonra, yemeğe falan. Hiçbir şey olmazsa mastürbasyon yapın. Ciddiyim! Beden nasıl size cevap veriyor şaşırırsınız!


Kabul edin, evlenmek zorunda değilsiniz. Çocuk sahibi olmak zorunda da değilsiniz.


Onlarsız da gayet mutlu bir kadın olarak yaşamak mümkün. Bunları lütfen bunalım sebebi yapmayın. Gerçekten iyi taraftan bakmak şart.


Eğer negatif başlarsanız o zaman başarsanız bile size yetmeyecektir ve yine bunalıma girmenize sebep olacaktır.


Bir ara iş vesilesiyle bir kadınla epey yakın oldum. İyi bir ailenin kızıydı. Hep parası vardı. Güzel bir yerde, güzel bir evde oturuyordu. Evliydi, görünürde tatlı ve sorun çözmeye yönelik ılıman bir kocası ve bir de çocuğu da vardı.


O kadar mutsuz bir kadındı ki…


Sahip olduğu hiçbir şey ona güzel gelmiyordu. “Eve gidip bir kadeh şarap içmek istiyorum ama çocuk binecek tepeme, adam yemek isteyecek” falan deyip duruyordu.


Tabi ki isteyecekler. Gecelerin çoğunda da bunları yapacaksın belki de.


Ama bunlardan zevk almanın yollarını bulacaksın. Çünkü kızın bir süre tepene binecek. Sonra sistem değişecek. Yemek desen, kadın yapıyor, açtırma ağzımı (diyemedim tabi!) Ve ayrıca bütün bunların yanı sıra kendine de zaman ayıracaksın.


Ne oldu hayatı bilmiyorum. Ama ne olursa olsun o kadar negatif bir kadındı ki, bütün şartları daha iyi şekilde değişse bile mutsuzluğunun devam edeceğinden eminim.


Bu seferki biraz ciddi bir yazı oldu. Ama gerçekler de bazen ciddi oluyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.