Erkeklerde ve kadınlarda nefret edilenler!

Geçen hafta Habertürk internet sitesinde şöyle bir haber vardı: İngiltere'de bir internet sitesi erkek ve kadınlardan karşı cinste nefret ettikleri özellikleri sıralamalarını istedi. 500 kişi arasında yapılan ankete göre, erkekler kadında dövme sevmiyor. Kadınların bir erkekte itici bulduğu en büyük özellik ise sakal ve bıyık.


Ve liste:



KADINLAR’ın nefret ettikleri


1- Sakal ve bıyık


2- Ağız kokusu


3- Aşırı sayıda piercing


4- Dövme


5- Sigara tiryakiliği




ERKEKLER’in nefret ettikleri


1- Dövme


2- Ağız kokusu


3- Sigara tiryakiliği


4- Aşırı sayıda piercing


5- Tırnak yemek


Bu anketi ne tip insanlar cevapları merak ediyorum. Her ne kadar orası ucuz ve çirkin dövmeli, lömbür lömbür yürüyen insan popülasyonu ile dikkat çekse de İngiltere benim için ağır kana sahip züppe yerlerden biridir.


Bu listeyi kınıyorum.


Bir kere ağız kokusu tıbbi bir rahatsızlık belirtisidir ve tedavisi vardır. Mide ya da diş probleminden olma ihtimali yüksek olup ortadan kaldırılabilir. Onun yerine ayak kokusu olsaydı en azından daha makul bir açıklaması olurdu. Ağız kokusu kadar sağlıkla bağdaştırmayabilirdik. Ama tabi mevsim yaz, ayaklar açıkta, kimsenin aklına gelmiyor bu.


Tırnak yemek kadından ziyade erkekte daha vahim bir durum. Biz kadınlar maniküre gideriz en azından. Bir derler toparlarız onları. Pek çok kadın tırnak yemeyi bıraktı bile. Ama erkeklerin elleri hala çok daha kötü…


Aşırı sayıda piercing… İşte bu biraz makul olabilir. Fazlası ya da bazılarının durumu ürkütücü olabiliyor. Ama bazıları fonksiyonel bile olabiliyor. Ben burunda sevmiyorum mesela. Bir arkadaşım vardı, bundan 15 sene önce geciktirici sprey ile uyuşturarak kendi meme ucuna piercing yapmıştı. Şimdi Londra’da yaşıyor…


Sigara… Artık sigara konusunu konuşmak istemiyorum.


Biliyor musunuz bence erkekler sarhoş kadından nefret ediyor. Hele ki kendileri ayıksa. İşte listede olması gereken esas madde. Bir de erkeklerin kadınlarda nefret etmesi gereken bir şey daha var: Kırmızı ve bordo tonlarının dışındaki abuk sabuk renkli ojeler. Mavi, yeşil, sarı, hepsi… Lütfen nefret edin ki kadınlar bu akımdan kurtulsun.


Gelelim sakal bıyık ve dövmeye…


Laf etmem, ettirmem. Canınıza okurum. Doğru yerdeki güzel yapılmış dövmenin üstüne tablo tanımam. Ama hakkını vermelisiniz dövmenin. Bir kere nereniz güzelse oraya yapacaksınız dövmenizi. Dikkati oraya yoğunlaştırmak önemli. Eğer kalın bir beliniz varsa, göbekten kasığa inen desenlere kalkışmayın. İkincisi dövmeyi yaptırdığınız yeri hep güzel tutun. Koy vermek, kilo almak yok. Kırışacağınızı da unutmayın. Hakkını vereceksiniz yaptırdığınız işin…


Nereye ne yapılacağı çok önemli tabi. Abuk bir yere kuş kondurmaya kalkarsanız tabii çirkin bir görüntü olur. Her desenin uygun olacağı yeri bilmek, bilmiyorsanız öğrenmek gerekir. Dövmecinize teslim edin kendinizi…


Biraz yaratıcı olacaksınız, akrepler, güller kurukafalar devri bitti. Kasmayın kendinizi, bırakın rahat… Nedir içinizdeki siz? Nedir sizdeki iç? Bendeki ben, beni benden alan… Tamam, kestim.


Sakal bıyık: Ayıptır ayıp. Bir kere sakakla bıyığı bir tutmamak lazım. Bambaşka şeyler. Ayrıca sakalı kendi içinde ikiye ayırmak lazım. Pissakal ve kabasakal!


Küçüklüğümden beri futbol maçı seyrederdim evde. Bir gün fark ettim ki futbolcular serbest vuruşta elleriyle önlerini kapıyorlar. İşte o zaman sanırım büyümeye başlamıştım, cinselliğin uyanışı falan. Ve erkeğin pis sakallısının çekiciliğini anlamam da teenage dönemimin olgunluğa erişmesiyle başlamıştır. Teşekkürler Mickey Rourke!


Her erkek sakalın kendisine yakışıp yakışmadığını denemeli. Hatta çevresine de sormalı.


Bıyık…


Valla bazı gençlere yakışıyor…


Ben almasam da olur…

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.