Asker, sivil herkes bu filmi izlesin!

Yok, gerçekten kafayı yiyeceğim… Televizyonlarda haber kanallarını izlediğimde, gazeteleri okuduğumda, internet sitelerinde son dakika haberlerine baktığımda ‘yuh’ diyorum başka bir şey diyemiyorum.


En son saçımı başımı yolduran haber Hakkari’de teröristler tarafından eş zamanlı düzenlenen, 6 asker ile 2 köy korucusunun şehit olduğu saldırıda yaralanan İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut’un evine otobüsle dönmesi haberi oldu.


Hain saldırıda, vatani görevini yaptığı Geçimli Karakolu’nda belinden yaralanıp, roket isabet etmesi sonucu mevziden düşen İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut’un tedavisi yapılarak 20 gün moral izni verildi.


Onbaşı Yakut, ayaklarında terlikle, topallayarak otobüsten inerken gazeteciler tarafından görüntülenince haber oldu. Oğlunu şehir girişinde karşılayan baba Cengiz Yakut, yaralı oğlunun otobüsle gönderilmesine tepki gösterdi.


Baba tepkisinde yerden göğe haklı… Ama sadece babanın tepki göstermesi yetmez… Hepimiz o babadan daha tepkili olmak zorundayız. Neden mi? Biz evlerimizde huzur içinde uyuyalım, çocuklarımızı huzur içinde okullara gönderelim, deniz kenarında güneşin tadını çıkaralım, gece kulüplerinde elimizde kadehlerle bir o yana bir bu yana sallanabilelim, sevdiklerimize bir gün daha fazla sarılalım diye o babaların çocukları 7 gün 24 saat görev başındalar…

Onbaşıya yapılanın kimsenin içine sinmediğine adım kadar eminim. Ben, hain saldırılarda şehit olan askerlerimiz tören alanına kadar geçen zamanda nasıl bir süreçten geçiyorlar, aileleriyle nasıl bir iletişim içinde olunuyor bunu merak ediyorum. Sadece televizyonlarda gördüğümüz kadarını biliyoruz.

Ancak geçtiğimiz hafta şehit yakınlarının güneşten korunmaları için açılan şemsiyeleri unutmadık. Üzerinde "mutluluğu yakala" yazan şemsiyelerin altında acı vardı. Bu da başka bir densizlikti…


Ne mi olmalı? Bu askerlere hak ettikleri değer verilmeli.


Sivil, asker herkesten rica ediyorum. 1,5 saatinizi verin ve gerçek bir öyküden uyarlanan Kevin Bacon ile Blanche Baker’ın başrollerini paylaştığı ‘Eve Dönüş’ (Taking Chance) filmini izleyin.


Eve Dönüş filminde, Irak’ta ölen 19 yaşındaki er Chance Phelps’in cenazesinin ailesine teslim süreci anlatılıyor. 1. Körfez Savaşı’na katılmış ancak daha sonraki ABD müdahalelerinde görev almamış ve artık masa başı görevlerde istatistiki veriler derleyen Yarbay Michael Strobl, Irak’ta ölen 19 yaşındaki er Chance Phelps’in cenazesini ailesine teslim etmek üzere gönüllü oluyor. Filmde cenazenin Almanya üzerinden Amerika’ya getirilişi, yol boyunca yolcuların, nakliye ve havayolu görevlilerinin tepkileri, ailenin yaşadığı kasabaya karayoluyla ulaştırılan cenaze ve hüzünlü defin töreni ürpertici bir çıplaklıkla yansıtılıyor.


Ürpertici dediysem; şehide duyulan saygıdan söz ediyorum. Üç ayrı uçakla ailenin yaşadığı kente getirilen cenaze her havaalanında ayrı bir törenle karşılanıp, törenle yolcu edildi. Erin cenazesine eşlik eden yarbay ise havayolları görevlilerince businessclass da yolculuk yaptırıldı. Pilotlar, ölen erin adını anons edip, tabut uçaktan çıkana kadar diğer yolculardan yerlerinden kalkmamalarını istedi. Herkes bu isteğe gönülden riayet etti.


Filmi seyrettiğim akşamın ertesinde İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut evine otobüsle dönmesi haberini okudum.

İşte o zaman Fatih Altaylı’nın kulaklarını çınlattım. Altaylı’nın "Ne zaman adam oluruz?" bölümüne bir katkı da ben yapacağım: “Şehitlerimize ve gazilerimize hak ettikleri değeri verdiğimizde…”

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.