“Ünlü”ler ve sosyal medya “yönetim”leri...

2000’li yıllarda hayatımızı bilgisayar ve akıllı telefonlar ile yaşıyoruz. Sosyal medya kavramı ise ilk Facebook ile hayatımıza girdi.


Facebook, ticari bir hal almadan önce; kendi pazarlama stratejisi gereği, önce milyonları kendisine “bağımlı” hale getirdi.


İnsanlar; hiç tanımadıkları ve belki de hayatları boyunca hiç tanışmayacakları kişileri hayat akışlarına ortak ederek, yüzlerce sanal arkadaşa sahip oldular.


Son zamanlarda ise Facebook, sosyal medya pastasındaki payını; daha fazla düşünsel ve daha az kişisel Twitter’a kaptırmaya başladı.


Twitter’ın daha düşünsel ve ifadesel olmasının nedeni, kişileri 140 karakter ile kendilerini ifade etmeye zorlamasıydı.


Twitter’ın bir diğer artısı ise, kullanıcılar tarafından takip etmede ve edilmede sayısal (Facebook’taki 5000 arkadaş sınırlaması gibi) bir sınırlamanın olmamasıydı.


Bu durum beraberinde bir art niyeti de getirdi ve hemen fırsatçılar türedi. Robot yani hiç olmayan kullanıcılar, fırsatçılar tarafından “ihtiyaç sahipleri”ne satılmaya başladı.


“Takip edeni takip ederim” mantığı ile internet siteleri açıldı ve Twitter kullanıcıları aslında bu sitelere hesapları ile ilgili neredeyse tüm kullanım haklarını verdiklerini bilmeden üye oldular.


Artık birçok sanatçının hesabından “takip et kazan, takip edeni takip ederim,…” gibi komik otomatik tweet’ler atıldığına şahit olabilirsiniz.


Bu site sahipleri, sitelerine üye olan hesapların kullanım haklarını para ile satıyorlar. 100.-TL’niz varsa 50.000.- Takipçi’ye sahip olabiliyorsunuz artık.


Özellikle “ünlü”ler tarafından, yüksek takipçi sayısına sahip olup; mümkünse kimseyi takip etmemek ise, adeta bir “prestij” göstergesi.


Bu “ünlü”ler nedense, aslında hiç olmayan takipçileri ile kendilerini bile kandıramayarak, egolarını tatmin oyunu oynuyorlar.


Günde birkaç paylaşımda bulunan, RT sayıları hiç de yüksek olmayan, DM (Direkt Mesaj) ‘larına cevap vermeyen (tarafımdan denenmiştir) “ünlü”lerin bu takipçi sayılarına ulaşmaları neredeyse imkânsız.


Bu sosyal medya kullanım hatalarındaki sevimsizlikten dolayı; müzik albümü hayranları tarafından satın alınmayan, köşe yazıları okurları tarafından okunmayan, dizileri izleyicileri tarafından izlenmeyen ünlülerimiz; aslında sosyal medyada kendi sonlarını hazırladıklarının farkında değiller.


Ne yapmalı peki…?


Ya ciddi bir zaman ayırıp kendi sosyal medyamızı kendimiz yönetmeliyiz ya da profesyonel ellere bunu teslim etmeliyiz.


Sosyal medyanın doğru kullanılması dileği ile sevgiyle kalın…


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.