Ben bir siyah köpek miyim?

Sanırım ben siyah bir köpeğim! Yaz günü başımın üzerinde dönüp duran gri bulutlardan mı yoksa benim bitmek tükenmek bilmeyen mutsuzluğumdan mı nedir yine, yeni, yeniden dünyanın orta yerinde bir başıma oturmuş kederleniyorum. ‘Yekpare geniş bir an’ gibi yaşayıp gittiğim birbirinin aynı günlerimde kendi kalbim yetmezmiş gibi sevdiklerimin de kalplerini avuçlarıma alıp un ufak edene kadar sıkıp parçalıyorum bir süredir. Güzel bir rüyayı değil de korkunç bir kâbusu yaşadığını, yorgun, bitkin, ıslak bir sokak köpeği gibi artık içinde kimselerin yaşamadığı evinin kapısında gözyaşlarıyla yığılıp kaldığında anlayan zavallı Neddy Merrill gibiyim sanki! Masmavi bir havuzun başında durmuş sudaki aksine bakan siyah bir köpeğim ben!





Levy’nin projesi içinizıi ısıtacak




Fotoğrafçı Fred Levy’nin, ‘Siyah Köpek Projesi’nden (Black Dog Project) haberdar olana kadar aynı adlı bir sendromun varlığından da haber değildim 2. Dünya Savaşı sırasında Winston Churchill’in depresyona girdiğinden ve ona ‘siyah köpek’ lakabını taktığından da! Bu yazının anafikri beni bir köşeye sıkıştırmış durmaksızın havlayan Churchill’in ‘siyah köpeği’ değil... Bu benimle o ‘siyah köpek’ arasında! Derdim okurken dudaklarımın kenarına bir gülümseme oturtan Fred Levy’nin projesini anlatmak aslında. Belki bu serin yaz gününde sizin de içinizi ısıtır bir parça...






Siyah köpekler kötü gösteriliyor




Fred Levy’nin de ilk olarak 2013’te duyduğu ‘Siyah Köpek Sendromu’ 2000’li yıllarla birlikte daha fazla dillendirilir olmuş. Bu sendrom bilimsel olarak kesin bir bilgi olmamasına rağmen insanların barınaklardan eve köpek alırken daha agresif olduğunu düşündükleri için ‘siyah’ renklileri tercih etmemeleriyle ortaya çıkmış. Siyah renkli köpeklerin filmlerde daha ‘vahşi’ gösterilmeleri ve bazı toplumlarda ‘uğursuzluk getirdiklerine’ inanmalarının bu sendroma neden olduğu iddialar arasında. Diğer köpekler aileleriyle mutlu mesut yaşarken siyah köpeklerin toplumdan izole bir şekilde tel örgüler arkasında bir başlarına kalmalarından etkilenen Fred Levy, geçen yıl bu projesini hayata geçirmeye karar vermiş. Levy, ‘Siyah Köpek Projesi’ kapsamında siyah bir fon önünde dünya tatlısı ‘siyah köpeklerin’ fotoğraflarını çekip internet sitesinde öykülerini yayınlıyor. Proje sonbaharda kitap olarak da çıkacak. Fred Levy’nin ‘siyah köpek’lerinin öyküleri ‘mutluluğun çok da imkânsız ve uzak olmadığı’ konusunda insana umut veriyor...




Hiç tanımadığım bir eksiklik




‘Dudu’ 4 yıl önce Akyaka’da tanıştığım Dudu’dan önce hiç köpek dostum olmamıştı. Ve bu biricik köpek dostum Dudu 2 yıl önce ‘daha çok köfte yediğini’ umut ettiğim bir cennete gittiğinden beri biraz daha eksiğim... Daha önce hiç tatmadığım, bilmediğim bir eksiklik bu... Eğer bu yakınlarda bir köpeğe sahip olmayı düşünüyorsanız, size en yakın hayvan barınağına gidin ve kendinize ‘siyah bir köpek’ alın... Kimbilir belki adını da ‘Dudu’ koyarsınız...




Sevdiklerinizle bol zaman geçirin




En başta da söyledim ya bir süredir her yere birlikte gittiğim ‘siyah bir köpeğe’ dönüştüm sanırım. Dünya Sağlık Örgütü, insanın kalbinin üstüne oturup yaşama sevincini elinden alan Winston Churchill’in ‘siyah köpeği’nden kurtulmanın en iyi yollarından birinin her şeyden ve herkesten izole olmak değil hayata karışıp sevdiğiniz insanlarla daha çok vakit geçirmek olduğunu söylüyor. Fred Levy’nin fotoğraflarına bakarken biraz olsun ‘siyah köpeğimle’ barıştım... Son 3 gündür masmavi bir havuzun başında durmuş suda gülen aksine bakan bir siyah köpekle göz gözeyim... Bu yazıyı noktaladıktan sonra da ilk iş havuza atlayacağım :)

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.