Esteban'a Mektuplar...

Sevgili Esteban,



Sen bu satırları okurken ben buralardan uzakta çok uzakta olacağım demek isterdim fakat ne yazık ki doğru değil. Ne yazık ki hala aynı yerdeyim, mıhlandım, kök saldım, dallarıma kuşlar kondu, yapraklarım bir döküldü bir yeşerdi.



Sen buralardan uzakta çok uzaktasın. Bana nasılsın diye sorduğunu duyuyorum fısıltıya benzeyen sesinle. İyi diyeyim iyi olalım Esteban, ama aslında iyi değilim, iyi değiliz, milletçe değiliz, sıktığında şüheda fışkıran toprağımın her karışını bir manyak tutmuş, her köşe başı dolu, her yer göz yaşı, her yer isyan.



Sen buralardan gideli çok şey değişti Esteban. İnsanlar öldürüldü, kör kurşunların hedefi oldu. Elleri kanlı gözleri dönmüşler sardı etrafı, evlerde biber kokusu, genzi en yakanından. Çocuklar ekmek almaya çıktıkları evlerine bir daha dönemediler, ağaçlar yandı, çiçekler ezildi.



Esteban, buralar çok değişti. Dutluklar, erik ağaçları, bostanlar, parklar artık yok. Her yer koca koca bina, taş yığını. Kuşlar yakında konacak dal bulursa şaşıracağım. Mesela yeni bir köprü yapılmaya başlandı, öyle dendi, ağaçlar kesildi sonra yanlış olmuş dendi, bak şu işe dedim ben de. Bak şu işe.



Bak şu işe Esteban. Bak ve bana açıkla.


Açıkla ki dünyanın o kadar da berbat bir yer olmadığına inanayım. Açıkla ki hala bir umudum olsun bu umut çıkmazında.



Bir şeyler de bana Esteban.



Güzel bir şeyler.



Esteban, kendimi iyi hissetmek için çok şey yaptım biliyor musun? Gittim saçımı kestirdim. Kadınlar üzgün olduklarında saçlarına sararlar, sonra elbise aldım kendime, yeni bir gözlük, hatta dövme bile yaptırmayı düşündüm, şöyle en kocamanından, acısın da acısından kalbimin acısını unutayım diye. Olmadı, başaramadım.



Tutturamadım Esteban. Ne yaptıysam, nereye baktıysam, ne okuduysam olmadı. Bir tutam sarı saç gözümün önünden gitmedi. Evet, farkındayım başka şeyi, başka bir acıyı yazıyorum sana ama yazmam gerek. Yazayım ki çıksın gitsin. Acıların birbirine karıştığı bir yerdeyim şu an.



Esteban, buralara geleceğim dedin ya, gelme. Olduğun yerde kal.



Evet özlem zor, evet özlem acı.



Ama buradaki özlem deler geçer cinsten.



Mesela en çok sevdiğin kişinin hayatının geri kalanını bir odada kapalı olarak geçireceğini, hiç göremeyeceğini düşün. Ölüm değil hayır, ölüm olsa belki daha iyi.



Hayat tuhaf Esteban, tuhaf ve zor.



Belki de tuhaf değil de tuhaf yapıyoruz Esteban, he ne dersin?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.