Sağlam kâbus

Uçak İstanbul’a indiğinde, saat 05:45’ti.


Uçarak pasaport kontrolüne gittim, tesadüf telefonum çaldı, kardeşim, ‘İndin mi?’ diyecek, açtım, ilk azarla kendime geldim: ‘Telefonunu kapa.’ Pasaport kontrolünü yapan polis günün ilk damgalarını azarlayarak vuracak. Çünkü beni sevmiyor. Tanımasına gerek yok. Kimseyi sevmiyor. Ve tabii ki senli konuşmak onun en büyük hakkı. İçimden dünyanın en acayip beddualarını okuyorum. ‘Apoletin düşsün!’ Dışımdan, ‘Hayırdır?’ diyorum. ‘Tanışıyor muyuz?’ 'Kapat kardeşim' diyor. Telefon kapanmış, pasaportum onda, ama canı sıkkın.


‘Hadi’ diyorum kendime, salla gitsin.


Bavulumu aldıktan sonra uçarak alandan çıkarken, görevli durduruyor, ‘Bayan, geri git, bavulunu xray’den geçir.’ Çünkü senli konuşmak onun da hakkı. ‘Koştuğum için durdurdunuz’ diyorum, ‘Keyfi!’ Çünkü aceleyle çıkan kimseyi durdurmadığını görüyorum. Bayandan hanfendiye geçiyorum. ‘Hanfendi uzatma da sabah sabah!’ Sabah sabah bavulum xray’den geçerken bakmıyorlar bile. İçlerinden biri ev alıyormuş kredili, onun taksitlerini tartışıyorlar hararetle.


Taksiye binince, ‘Sahilden değil de, E5’ten gidelim’ diyorum. Radyo son sesinde, faizler kurlar havada uçuyor. ‘Şimdi trafik olur sahilden gidelim’ diyor. Hayır E5’ten diyorum. Beni cezalandırmak için radyonun sesini biraz daha açıyor.


Türk bayrakları ve yol boyu plastik çiçek panellere baka baka ilerlerken sırf metrolarda olduğunu sandığım boy boy posterler mühür gibi şehri damgalamış.


Boydan çektirmiş fotoğrafını, çekmiş lacileri, sola doğru bakıyor, Mona Lisa tablosu gibi neredeyse gözleriyle takip ediyor, sayıyorum en fazla üç binada bir ‘SAĞLAM İRADE’ diyerek dalgalanıyor. Bir binada görmese delirecek herhalde diye asılmış boy boy.


Sabahın körü olduğu için trafik boş.


Sağlam irade, şoför ve ben yollardan geçiyoruz, her yer inşaat.


Ali Sami Yen’in yerinde yeller esiyor. Üç tane bina dikmişler. Manasız. İş merkezi olacak herhalde. Yanlarından yine bakıyor: Sağlam İrade. Köprüye varana kadar 24 kere karşılaşıyoruz.


Anlıyorum. Korkutmak istiyor. ‘Yanınızdayım’ mesajı yok bu portrelerde.


Yüksek binalara sardırmış kendini, çünkü ‘Ben buradayım sen oradasın, yerini bil, haddini bil’ diyor.


Artık kendisine aklı başında kimsenin oy vermeyeceğini düşünen bir lider, başvurduğu NLP yöntemiyle bilinçaltımıza kendi resimlerini atıyor. ‘Keşke beni sevseniz’ de demiyor, şahsi bir rica değil bu, emrivakiyle ‘Beni zorla sevmeler cumhuriyetindesiniz’ diyor.


Ama benim hâlâ bilinçaltımda gecenin körü köprüyü geçen, vapurlarda şarkılar söyleyerek Kadıköy’den Beşiktaş’a geçen, Beşiktaş çarşıda tanımadığı insanların evine sığınan insanların görüntüleri var. Dayak yiyerek ölen gençler, gözü çıkanlar, komadan kalkamayanlar varken 5 metreye 5 metre posterlerle diktatörlüğünü süslüyor.


Bilmediğim bir ülke değil burası, ama korktuğum bir yer artık.


Köprüden geçiyoruz.


Kadıköy tarafında da durum aynı. Eskiden aynı duvardan Selami Öztürk el sallardı, ‘Kadıköy’ün Selami var’ diye, şimdi o gitmiş, Fenerbahçe Stadı’na yaklaşırken ‘SAĞLAM İRADE’ diyor yine bana.


Çocuklarının cenazelerinin arkasında yürüyen anneler varken, o posterler göz bebeğime değip geçiyor. Kulağımda stattan yükselen, ‘Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz’ sesleri.


Nihayet eve varıyorum.


İlk boynuna sarıldığım insan yeğenim. Artık okumayı yazmayı sökmüş bir insan. Okur yazarlığının başında, elinde hep bir kalem, bir kağıt, alfabeyle hava atıyor.


Önce e’leri yazmayı öğrenmişler. En sevdiği film artık Cars değil, Hababam Sınıfı’ymış.


Bir de bir sorusu varmış: ‘Elif irade ne demek?’




Kardeşime dönüyorum, ‘Şaka mı bu?’ diyorum. ‘Yok, posterlere takık.’

‘Hani şimdi senin dişlerin çürümesin diye çikolata yememen lazım ya, yememeyi başarırsan, dolaba gider gider geri dönersen, o irade demektir.’

‘Ha, çok saçmaymış, hiç sevmedim’ diye koşarak uzaklaşıyor.

Kendini bitiremeyen cümlelere çocuklar yardım ediyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.