Kadın olmak!

Evrende sayısını bilmediğimiz, hatta varlığından bile haberdar olmadığımız çok fazla canlı türü var. Bunların içinde de dişi ve erkek diye ayırdıklarımız.


Dişi olan, bu kadar form içinde neden ayrı tutulmalıdır diye düşündüğümüzde, dişinin doğurganlık özelliği ön planda karşımıza çıkıyor. Bu özellik aynı zamanda üretkenlik, koruma, çoğaltma, onarma, gibi pek çok özelliği de içinde barındırıyor.


Peki, bu kadar özelliği verimli olarak kullanabilmekte midir insan türünün dişisi olan kadın?


Bu kadar özelliği onu doğada ayrıcalıklı konuma mı getiriyor yoksa doğayı ve doğallığı tahrip ettiğimiz gibi kadın doğasını da bozduk da bu özellikleri psikolojik birer hadise haline mi getirdik. Örneğin, anne olmadan varlığımızı sürdüremiyor, iyi bir eş bulmadan kendimizi yarım sayıyor, babamız bizi eleştirdiğinde kendimizi sevmiyor, değer vermiyor muyuz?


Üstelik kendisi de kadın olan annelerimiz mi en çok bizim var olmamıza engel oluyor?


Kadınlara bakıyorum. Her gün. Ve çok düşünüyorum. Çocuk doğurduklarında depresyona giren, çocukları mükemmel nasıl yaparım kaygısı taşıyan, kocasının dahi çocuğuna “iyi” bakacağına inanmayan, çalıştığı için suçluluk duyan, eğitimli olsa da, ekonomik bağımsızlığı olsa da “hayır” diyemeyen, hemen hemen her alanda tüketimi sağlamak için kendini ve hatta çocuğunu “reklâm” aracı olarak kullandıran, kendisine değil de etrafına özellikle karşı cinse güzel görünmeye çalışan, kendi değerinin asla farkında olmayan, silikleşmiş, her şeyi erkekler üzerinden yapmaya alışmış, bağımsız olamayan… Biraz acımasız bir tablo gibi göründü değil mi? Ama iyice bir düşünün.


Öte taraftan düşünüyorum; birleştirici, üretken, sevecen, onaran, zarif, değil midir kadın?


Hani kadınlar dünyayı yönetse sanki savaşlar olmaz diye düşünmez miyiz hep? Kadın durduğu yerde hep bir şeyler yapar. Pişirir, temizler, örer, diker, düşünür, sarar, sarmalar.


Erkeğin güç savaşı içinde olduğu dünyasında kadın hep toparlayıcıdır. Birçok kadın görüyorum. Erkek egemen dünyada ezilen ama varlığını sürdürmeye çalışan sorgulayan, mücadele eden.


Kadının kurtuluşu ne demektir diye düşünüyorum. Kadının kurtuluşu siyasete girmekte midir? Yüksek okullarda okuyabilmekte midir? Ekonomik bağımsızlık kazanmakta mıdır? Kadının kurtuluşu ile neden bu kadar ilgileniyorum biliyor musunuz? Toplumların kurtuluşu kadına bağlıdır.


Yetiştiren, bakan, büyüten kadındır. Erkekleri kadınlar eğitir. Sonra kendi yarattığı erkeğe kızar. Erkekleri hayatının her noktasında egemen kılar sonra altında ezilir.


Olaylara kadın penceresinden bakmak yerine erkeklerin platformundan bakar. Çünkü erkek platformunda olmak, oraya “erişmek” önemlidir.


Kadına ve kadın sorunlarına kadın olmaya erkek penceresinden bakmak bana göre kurtuluşu engelleyen en önemli şey. Bunun için erkekler gibi siyaset yapmak, erkekler gibi okumak, erkekler gibi ekonomik bağımsızlığını elde etmek, erkekler gibi olmaya çalışmak. Yaptığımız bu değil mi? Hele biz entelektüel kadınlar.


Kadınlığımızla kariyerimiz arasında sıkışıp kalan, evde ve işte ayrı ayrı mücadele veren, kendimizi anlamaya dinlemeye gelince hep erteleyen, kendine vakti olmayan, birilerine güzel görünmek için süslenen orasını burasını gerdiren, sürekli zayıflamaya çalışan, aslında kendilerini kabul etmeyen ve sevmeyen kadınlar.


Kadınlar öncelikle “ben kimim?” sorusuna yanıt vermeli. Falancanın kızı fişmancanın karısı, onun annesi, şuranın yöneticisi, buranın patronu, şu partiden milletvekili. Kimiz biz, kadın olmak ne demek? Birilerine bağımlı olmadan düşünebilmek, kendi için bir şey yapmak, kendini sevmek, birilerinin gelişmesine yetişmesine katkıda bulunurken, kendi kimliğini korumak ve karşısındakinin kimliğini korumasına yardım etmek…


Severken boğmamak, yetiştirirken korumacı olmamak, herkesin kendi sorumluluğunu almasına yardımcı olmak, mükemmeliyetçilikten uzaklaşmak, kendi ile yüzleşmek, öğretilenleri sorgulamak. Ben diyebilmek, kendini tanıyabilmek, isteklerini ifade edebilmek, gizli biçimde tüm kontrolü elinde tutma çabasından vazgeçmek, onsuz bunsuz “ben” olarak var olabilmek.


Zor şeyler mi söylüyorum.


Hep birlikte düşünelim. Kadın olmak ne demek? Kimiz biz? Ve gerçekten gücümüzü fark edelim.


BEDENLERİMİZE HER TÜRLÜ UZANAN ELLERİ ANCAK FARKINDALIK VE TOPYEKÜN MÜCADELE İLE KIRABİLİRİZ…

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.