Siz kimsiniz? Biz kimiz?

İstanbul tarihinde hiç olmamış bir protestoyu deneyimliyor günlerdir. Bu protestonun orjinalliği protestocularında. Hayatlarında daha önce hiç bir eyleme katılmamış; herhangi bir örgütün hatta sivil toplum kuruluşunun bile üyesi olmamış; işinde gücünde bir topluluk günlerdir Taksim’de sesini duyurmaya çabalıyor.


Gezi parkı’ndaki ağaçları korumak isteyen insanların şarkılı, türkülü, barışçıl bir şekilde başlattığı eylem polisin gecenin 3’ünde gaz bombası sıkmasıyla; ertesi gün ise eylemcilerin çadırlarını yakıp, onları tartaklamasıyla yön değiştirdi.


Mevzu parktan da, ağaçlardan da geçti. Son senelerde “ben yaptım oldu” mantığıyla yağmalanan tüm tabiatı; gün geçtikçe artan polis otoritesini, Roboski olaylarını, 3. Köprüyü, medya sansürünü içine alan bir harekete dönüştü.


Yine de: eğer polis göstericilere bu denli şiddet uygulamasaydı olaylar barışçıl bir şekilde sürüp gidip belki de dinecekti.


Demokrasi ile yönetildiği iddia edilen ülkelerde halkın, kendisine rağmen sürdürülen uygulamalara tepki göstermesinden daha doğal ne olabilir! Köprü de, yayalaştırma da, bilmem ne de aslında bu halka hizmet için projelendirilen şeyler değil mi?


İlginç olan sesini duyurmak için meydanlara toplanan “sivil halkına” günlerce hiç durmadan biber gazı uygulanmasının üst makamlarca bu kadar doğal karşılanışı.


İlginç olan bir başbakanın çıkıp televizyonda “siz 100 bin kişiyseniz biz 1 milyon toplamasını da biliriz” demesi... Siz kim? Biz kimiz? 100 bin 2 milyon olunca karşısına “ötekilerden” (onlar kim- inşaat mühendisleri, proje koordinatörleri mi?) 10 milyon mu toplanacak?


Aynı başbakanın eylemciler hakkında önce “bir kaç çapulcu”, sonra “marjinaller ve kaymak tabaka” diye konuşmaktan beis duymaması.


Şehrini, özgürlüğünü, yurttaşlık haklarını savunmak için toplananlar sakın bu ülkenin “HALKI” olmasın?


Bir de çapulculukla, halkın huzurunu kaçırmakla suçlananların eylem bölgelerini temizlemesi, ellerinde ne taş, ne sopa olmadan sadece bedenleriyle günlerce süren bir eziyete direnecek kadar kararlı olmaları; barışçıl tavırlarından vaz geçmemeleri.


İşte bunlar ilginç... Bundan sonra bunlar hakkında daha çok konuşulacak. Mecbur!


Direniş



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.