Güzellikler gezegeni…

Karavanlarını kendi yapmış ve ülkelerinde dolaşmaya çıkmış bir çiftin haberini paylaştım geçenlerde, o kadar çok arkadaşım beğenip paylaştı ki, yorumlar geldi onların da böyle bir arzuları olduğuna dair. “Ahhh bu da yapılır mı?” gibi şakadan serzenişler, iç çekmeler, takdir etmeler öyle çoktu ki, ben de ne zamandır düşündüğüm bu yazıyı bugün yazmaya karar verdim.


Bakıyorum da, sosyal medyada beğenip paylaştığım gönderiler arasında bazıları daha çok beğeniliyor ve paylaşılıyor. Kendi yaptığım araştırmaya göre(!) en çok beğenilen konular, günlük hayatın sıkıcılığından uzaklaştırıp hayallerimize yaklaştıran şeyler. Neler bunlar?


Alternatif eğitim/çocuklar, gezi, alternatif yaşam, alternatif enerji, güzel şeyler, pratik şeyler, küçük hoşluklar, iyilikler ve en çok da gerçek yaşam öyküleri.


Çoğu zaman neyin beğenileceğini tahmin edebiliyorum da, bazı şeyler tahminimden fazla ilgi görüyor. Bunlardan biri, bamyayı enlemesine kesip boyaya batırıp kâğıda baskı yapmakla ilgili gönderiydi. Minik çiçekler oluşmuştu kâğıtta ve görüntü pek sevimliydi Çok paylaşıldı, çocukluğumuzdaki patates baskılarımızı hatırlatmış olsa gerek.


Yenilenebilir enerjilerle ilgili bir yenilik mesela, otoparkların üzerine konmuş, ya da yollara döşenmiş güneş panelleri de çok ilgi çekiyor, bir başka örnek vermek gerekirse. Hayatımızı kolaylaştıracak bir buluş, eşyaların hiç akla gelmeyecek bir şekilde kullanımı, insanın içini ısıtan bir mucize öyküsü hepimizin hoşuna gidiyor belli ki.


Bir umut yaratacak, bir güzellik yaşatacak, bir hayali besleyecek her şey ilgi alanımızda. Bir arkadaşımız alıp sırt çantasını geziyor, arıcılık kursu senin, gül yetiştiriciliği benim dolaşıyor ülkeyi, hepimiz pür dikkat oluyoruz, onu izliyoruz. Onun hayali bizim de hayalimiz oluyor. Başka arkadaşlarımız dört kişilik bir topluluk oluşturdu, Dalyan’ın bir köyünde yaşamaya başladılar, öykülerini sosyal medyadan yayınlıyorlar, onları da ilgiyle izliyoruz. Doğada yaşamayı özleyenler, bu hayallerini canlı tutanlar için örnek oluyorlar, cesaret veriyorlar. Bir başkası gezi hayallerini paylaşıyor ve destek çağrısında bulunuyor, öyle içten anlatıyor ki kendini, kayıtsız kalmak ne mümkün, gönül telimizi titretiyor yazdıkları, dört bir koldan destek geliyor ona da, blogundaki yazısını paylaşmak bile çok büyük yardım demek. Elimizden ne gelirse.


Başka bir gezegende değil, bu dünyada yaşıyoruz ve yaşadıklarımız da gerçek. Bizzat yaşadığımız ya da şahit olduğumuz, ilk ağızdan dinlediğimiz mucize öyküleri Hollywood senaryolarını fersah fersah geçti. Elem dolu, talihsizliklerin üst üste geldiği, kurban rollerinin havada uçuştuğu, insanların adeta hisleriyle oynayan ve hasta edici nitelikteki televizyon dizilerine denk gelince bir yerlerde, içim acıyor. Gerçek hayat sadece buymuş gibi, insanlara başka gösterecek şey yokmuş gibi, durmadan gariban edebiyatı yapılmasına üzülüyor insan.


Tabii ki günlük hayatın içinde yaşanmakta olan onca acıyı, açlığı, cinayetleri, eziyetleri ve talanları görüyor, hepsini içimizde hissediyoruz. Tüm bunlara rağmen dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için elimizden geleni yapmak durumundayız. Ayrı gayrı olmadığımız duygusu kalplerimize yerleştiğinden beri bu böyle. İşte bunun içindir ki, topluluğumuzda doğan her yeni bebek haberiyle birlikte umutlarımızı da büyütüyoruz, çocuğunu topluluğun içindeki sosyallikle büyüten ebeveynlerimiz çoğaldıkça yeni bir dünyaya olan inancımız da büyüyor.


Her şey için çare biziz, çözüm biziz, umut biziz, hepimizin içinde kocaman bir dünya var. O dünyanın, yepyeni ama bir o kadar da eski bir dünyanın kokusu geliyor burnumuza, kokusu bu kadar güzelse kendi nasıl olacak diye heyecanla bekliyoruz.


Ne kadar çok ihtiyacımız var güzel şeyler duymaya, görmeye, küçük hoşlukları yaşamaya ve bu güzellikleri paylaşmaya. Dikkatimizi güzel şeylere verelim ki etrafımızdaki güzellikler yayılsın, paylaşmaya devam edelim ki çoğalsınlar.


“Gün doğmadan neler doğar” derdi büyüklerimiz zor zamanlar yaşandığında. Bizim ömrümüz daha nice güzel şeyleri görmeye yetecek bu dünyada, inanıyorum. Öyle şaşırtıcı, öyle beklenmedik güzellikler olacak ki nefeslerimizi tutacağız, hepimiz yaşadık böyle şeyleri ucundan kıyısından, yine yaşayacağız, bu kez hep birlikte.

Hep “bir”likte…

Baharın gelişiyle umutlarınız da bir kez daha yeşersin, çiçeklensin hayalleriniz.

Nefis baharlar olsun nice.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.