İnsan evinde niçin silah bulundurur?
Amerika henüz Colorado eyaletindeki bir sinemada, Batman film gösterimi sırasında yaşanan katliamın etkisini üzerinden atamamışken, Connecticut ‘da bir ilkokulda yaşanan facia, her şeyin ve herkesin bir kez daha oturup bireysel silahsızlanma konusunda düşünmesi gerektiğini, açı bir şekilde gözler önüne serdi...
İnsan evinde niçin böyle ağır silah veya silahlar bulundurur? Yâda neden ve niçin korkar?
Amerika’da ruhsatlı silah sayısı 270 milyon...
Nerdeyse herkesin bir silahı var...
Silah almak da öyle zor bir şey değil. 21 yaşına gelmiş isteyen herkes silah alabiliyor. (Zaten bu 21 yaş takıntılarını da anlayabilmiş değilim!! 21 yaşında olmayana içki ve sigara satışı olmuyor fakat 18 yaşında eline silah verip savaşa gönderebiliyorlar gençlerini!)
Öyle silah alabilmek için de zor şartlar istemiyorlar. Zaten silahlar da market gibi yerlerde satılıyor...
Belki ‘’olacağı bu o zaman ‘’ diyorsunuz…
Evet, belki de…
Peki ya biz de durum nedir?
Türkiye’de her üç evden birinde ruhsatlı ya da ruhsatsız bir silah olduğunu biliyor muydunuz?
Türkiye’de 3,5 milyon ruhsatlı silah var...
Peki ya ruhsatsız?
2012 yılında işlenen suçların % 65 ‘i bireysel silahlarla işlenmiş...
Türkiye’de her gün 10 kişi bireysel silahlanma sonucu hayatını yitiriyor...
Aslında bu istatistik bilgiler uzar da uzar. Biliyorsunuz bizim kültürümüz de de silah çok önemli!
Hele ki keyfimiz yerindeyse...
Düğün - dernek oldu mu tamamdır işte, saydırıverir bizim millet uluorta etrafa...
Sonuç hüsran. Kör bir kurşun buluverir çoluk çocuğu…
İzmir’de parkta annesiyle birlikte salıncakta sallanırken gelip bulmadı mı küçük Umut’u o kör kurşun...
Kim bilir medyaya çıkmamış daha ne çok olay var böyle…
Umut Vakfı ve Nazire Dedeman, ülkemizde uzun yıllardan beri bireysel silahsızlanma için mücadele ediyor. Silahsızlanma üzerine kurulmuş tek vakıf...
Umut oluyor bizlere...
Fakat ne çare...
Maalesef tek başına ancak bu kadar mücadele edebiliyor bireysel silahsızlaşma ile...
Katliam ha Norveç’de yapılmış ha Amerika’da, ha Türkiye’de...
Ne fark eder ki…
Hep bir neden arayışındayız...
18–25 yaş arasındaki bu gençler neden böyle bir katliam yaptı? diye…
Aslında ‘’vicdanlı’’ çocuk yetiştirmeyi hep göz ardı ediyor gibiyiz sanki...
Hep bir günah keçisi arıyoruz...
Suçlu savaş içerikli internet oyunları mı?
Belki de şiddet dolu sinema filmleri!
Yoksa aileler mi?
Bu soruların sonu hiç gelmez fakat en önemli gerçek şu ki '' Bir evde bir silah varsa, ya ölürsünüz ya da öldürürsünüz...’’
Ne dersiniz?
Belki de suçlu biziz...
Facebook Yorumları