Bizim evde aralığın ikinci yarısında mutfak daha çok oyun alanı olur. “Oyun alanı” dediğime bakmayın, eşime göre savaş alanı. Zira her yer kurabiye hamurları, kalıp ve süslerle dolu. Bir nevi kurabiye deliliği anlayacağınız. Bu işin bu raddeye gelmesinde annemin katkısı yadsınamaz ama şu dünyada bir kadın var ki, sofraya ve sunuma bakış açımızı değiştiren asıl oyuncu o. Kim mi? Ünlü mutfak gurusu Martha Stewart! Bilse etkilenir mi bilmiyorum ama yıllardır her yılbaşı arifesinde “Entertaining” adlı kitabında tarifini verdiği kurabiye evi yapıyorum. Öyle kolay bir iş değil bu. Tıpkı bir mimar gibi çalışıyorum. Hazır bir kalıp olmadığı için ölçüyorum, kesiyorum, pencerelerini karamelize ettiğim şekerle vitraylıyorum. Hızımı alamıyorum, başka başka evler de yapıyorum. Her bir evin içine mutlu bir hikâye saklıyorum. En keyiflisi de bu evleri Noel’i kutlayan arkadaşlarıma hediye etmek. Hele ülkelerinden ve ailelerinden uzak Noel kutlayan yabancıları düşündükçe elimden gelse hepsine bir kurabiye sepeti hazırlamak istiyorum. Onlar için zencefil kokan bir evin neler ifade ettiğini tahmin edebiliyorum. Tüm dünyada Noel için mutfak hazırlıklarının önemli bir bölümünü kurabiyeler oluşturuyor. Birbirlerine hediye etmek için adeta yarışa giriyorlar.

“Kurabiye” deyip geçmemek lazım, fırından gelen mis gibi kokusu mutlu evleri sembolize ediyor. Yılın son günlerinde; Noel ya da yılbaşı sofranız için mutfağa girin. Verdiğim tarifleri deneyin, işe yaratıcılığınızı da katarsanız küçük büyük herkesi gülümseteceğinize eminim.

Martha Stewart’ın gingerbread'i...

Beyaz kurabiye...

Yılbaşı kurabiyesi...

Paskalya çöreği...

Yazı ve tarifler: Selin Kutucular