Bu hafta hayat gerçekten de daha bir tatlı. Yolunu gözlediğimiz kızımız Ece Amerika’dan geldi. Büyükada’da ekip tamam. Onu yolcu etmek de karşılamak da Türk filmi gibiydi. Ramazan ayıyla karışan karşılama hazırlıkları tam da “Tatlı Hayat”ın konusu. Ayrıca okyanus aşması beklenen yolcu için yemek yapmak olağanüstü rahatlatıcı bir şey.


Ece’yi o gün Büyükada’da dedemin evinde bekleyen bir sofra dolusu mutluluk, aslında 10 yıl önce yemek kitapları yazmaya başlamamın temel nedeni. Hepimiz ara ara da olsa şımartılmak istiyoruz. Özenli bir sofranın hazır beklediği sevgi dolu bir eve kim gitmek istemez? Aslında düşünüyorum da sıklıkla gittiğimiz restoranlarda da durum aynı. İyi bir yemeği bize uygun bir sunumla servis eden garsonların varlığı tercihlerimizi etkiliyor.


Geçen gün ailecek Büyükada’nın en sevilen restoranlarından Milto’daydık. Şef garson Ergün’ü ilgiyle izledim. Kim sarmısak istemez, dereotu yemez, kim acısız sofraya oturmaz, kişiye özel salata nasıl yapılır, kızartma hangi renk olursa kabul görür, tüm bunları seneler içinde öyle güzel özümsemiş ki, neredeyse bizim evin mutfağının bir uzantısı oldu Milto. Gidiyoruz çünkü şımartılacağımızı ve tıpkı evimizdeki özel yemekler olduğunu biliyoruz...


Eve dönersek; her evin sofrasında birilerini bekleyen yemek farklıdır. Bazı yemek isimleri size hiçbir şey ifade etmeyebilir ama bilen için o tat, bir yemeğin çok ötesindedir, sevginin ifadesidir. “Ece’yi karşılayan sofrada neler vardı” derseniz; “Birbirinden alakasız pek çok şey” derim. Annemim haydarisi, Oya Teyze’min sigara böreği, Ece’nin olmazsa olmazı mercimek yemeği, tereyağlı pilav, hiçbir tatlıya değişmediği Figen Abla’sının irmiklisi... Hepsinin verdiği mesajsa aynı: “Seni çok özledik!” Bu hafta hem ramazan sofrasına yakışacağını düşündüğüm hem de özlemi ve birlikte olmanın keyfini çağrıştırdığını düşündüğüm tarifleri paylaşmak istiyorum. Peremeç, arpa şehriyeli güveç, şakşuka...


Denerseniz her bir tarifte, ayrı bir tarih, yaşanmışlık ve yüzyılların getirdiği ortak yaşam duygusunun yattığını hissedersiniz. Sofranın ne kadar önemli bir kavram olduğu özellikle ramazanda daha bir anlaşılır oluyor. Evlerdeki o telaş, herkesin zevkine uygun tatlarla zenginleşmiş mönü, hele masada oruç tutan gençler ve çocuklar varsa, ilk lokmanın heyecanı, iyi dilekler, olumlu konuşmalar gerçekten görülmeye değer. Tüm bunların ortak noktası da alıştığımız ağız tadı... Bu özel ayda tüm bu duyguların ve dayanışmanın keyfini çıkarmanızı dilerim.


Missing converter: #haber#1015245#Arpa şehriyeli güveç tarifi için lütfen tıklayınız...#
Missing converter: #haber#1015246#İrmikli muhallebi tarifi için tıklayınız...#
Missing converter: #haber#1015247#Şakşuka tarifi için lütfen tıklayınız...#

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.