Kış kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Bu havada en çok da nezle ve gripten çekiyoruz. Bu hafta hekimlerin gribe karşı önerdiği yiyeceklere bakacak, Türk mutfağının reçetelerine göz atacağız. Nar, kırmızı biber, sarmısak, ceviz içi, lahana, bal, mantar, kırmızı et, yeşil ve kuru soğan, badem ve yoğurdun bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği ortada. Türk mutfağında yeri olan yiyecekler hepsi. Hastalıklara karşı aşıyla mücadelenin bilinmediği, ilaçların olmadığı zamanlarda insanların en büyük korunma aracı mutfaklarındaki malzemeler, yiyeceklerdi. Bazı malzemeler yalnızca yemeğin lezzetini artırmıyor, şifa olsun diye de kullanılıyordu. İşte şifanın yüzlerce yıldır bu topraklarda yapılan yemeklerde olduğunu kanıtlayacak tarifler...



Sirkencübin (Konya Mevlevi mutfağı)

4 tatlı kaşığı bal, 4 tatlı kaşığı üzüm sirkesi ve 4 su bardağı suyla hazırlanan bir şerbet. Sirke, bal ve su karıştırılır, soğuk olarak servis edilir. Bu tarif, 16. yüzyılda Hacı Paşa tarafından yazılan “Müntahab-ı Şifa” adlı eserde geçiyor. Mevlânâ Celalleddin Rumi’nin de “Bal ile sirke ölçüsü aynı olmaz ise sirkencübin güzel olmaz” gibi bir sözü var.


Çorti Aşı (Bitlis, Hakkâri ve Muş mutfakları)

Bazı yörelerde çorti adı verilen lahana turşusu, kemikli kuzu eti, nohut, dövme buğday, sarmısak ve biberle hazırlanır. Kullanılan çorti, yani lahana turşusu salamura lahana turşusu olmalı. Büyük bir tencerenin içine tüm malzemeyi koyup eti iyice pişirin. Nar içeren bir tarifi daha olduğunu söylemek gerek. Bu durumda içine narın kabukları atılır.





Badem Çorbası (Edirne Sarayı’ndan, Osmanlı mutfağı)

Bu yemek Şah Cihangir ve Beyazıd’ın 1539’da Edirne’de düzenlenen sünnet töreni ziyafetinde yer almış. Haşlanıp yumuşatılmış bademleri havanda dövün. Tencerede tereyağı ve unu karıştırıp kavurun, üzerine yeterince süt, su ve badem ilave ederek bir taşım kaynatın. Pişmesine yakın hindistancevizi ekleyip altını kapatın. Diğer tarafta tereyağını eritip et suyu ve maydanozla karıştırın ve çorbanın üzerine dökerek servis edin. Orijinal tarifte üzerine nar taneleri de serpilir.





Şiveydiz (Gaziantep ve Kilis mutfakları)

Tencereye kuşbaşı kuzu eti konularak hafifçe tavlanır, tuz ve su ilave edilerek haşlanmaya bırakılır. Et piştikten sonra içine önceden haşlanmış nohut ilave edilir. 2 santimlik şeritler halinde doğranmış taze sarmısak ve taze soğan, et ve nohuta ilave edilir. Biraz piştikten sonra başka bir tencereye süzme yoğurt, yumurta ve un konularak hafif ateşte sürekli karıştırılarak dumanı çıkana kadar pişirilir. Hazırlanan yoğurt ağır ağır diğer tencereye dökülüp servis edilir.


Cevizli Bat (Tokat mutfağı)

Yeşil mercimek haşlanıp soğutulur. İki avuç ceviz içi, haşlanmış mercimek, domates, yeşil soğan, kuru soğan, reyhan, dereotu, nane, zeytinyağı, domates ve biber salçası,tuz ve karabiberle karıştırılıp asma yapraklarına sarılarak servis edilir.


Nardan Aşı (Diyarbakır mutfağı)

İnce bulgurdan un, tuz, kuru nane ve pul biberle misket büyüklüğünde köfteler yoğrulur. Bolca kuru soğan ve yeşil soğan bir tencerede kavrulur. Yemeğin en önemli özelliği soğanının bol olmasıdır. Soğanlar kavrulunca, salça ve parça kuzu eti eklenir. Birkaç kez çevrildikten sonra tencereye su ilave edilir ve etler kaynamaya bırakılır. Kaynayan tencerenin üzerine süzgeç konulur, süzgecin içine de nar taneleri doldurulur. Yemek kaynadıkça bu nar taneleri, sularını bırakır. Pişmeye yakın narların üzerine biraz su dökülür, sonra da dışarı alınır. Bulgur köfteleri atıldıktan sonra bir taşım daha pişirilip servis edilir.





Nane Turşusu

İyice ayıklanıp yıkanmış naneler kavanoza yerleştirilir, aralara limon dilimleri ve sarmısaklar konulur. Başka bir kabın içinde su, sirke, şeker ve kaya tuzu iyice karıştırılır, daha sonra nanelerin bulunduğu kavanoza ilave edilir. Güneş ışığı almayan serin bir yerde saklanır. 1 hafta sonra servis edilir. Nane turşusu, Osmanlı sarayında Bursa bahçelerinden toplanan taze nanelerden yapılıyordu, gerektiğinde sulandırılarak şurup yapımında ya da diğer turşulara lezzet versin diye kullanılıyordu. Osmanlı kaynaklarında nanenin şifalı etkilerinden bahsedilirken “Cümle otların efendisi” cümlesi kullanılıyordu.





Melki (Bursa mutfağı)

Bu mevsimde pazarlarda bolca bulunan melki mantarı, 20 dakika haşlanır. Bir yandan da tavada bol soğan tereyağında çevrilir. Tuz ve karabiber ve haşlanmış mantarlar da eklenir. 5 dakika daha pişirildikten sonra servis edilir.





Muhammara (Antakya mutfağı)

Taze kırmızı biberler et makinesinde ya da rondoda çekilir. İçine dövülmüş kuru ekmek, sarmısak, zeytinyağı, nar ekşisi, kimyon ve ceviz içi katılır ve hemen servis edilir.


Tavuk suyuna şehriyeli çorba

Tavuk suyuna çorba, gribe karşı ilaç niyetine içilen en önemli yemeklerden biri. Ama aslında Fransızlara ait bir ilaç reçetesi. Zaten “restoran” kelimesi Fransızca “restaurer”den geliyor. İyileştirme, yeniden yapılandırma anlamında...

Hazırlanışı:

Kemikli tavuk göğsü bir saat haşlanır. Haşlanan tavuk didiklenip şehriyeyle birlikte tekrar haşlama suyuna atılır, 15 dakika daha pişirilir. Bir adet yumurta sarısı ve iki adet limon suyu çırpılarak azar azar altı kapatılan çorbaya eklenerek servis edilir.


Tarifler: Ömür Akkor


Öksürüğe ne iyi gelir?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.