Yol boyunca...

Rotanız İstanbul’dan Amasra’ya ise o zaman Sapanca’da kahvaltı, Abant Gölü’nün etrafında yürüyüş, göl kıyısındaki restoranlarda öğle yemeği için mola vermek iyi bir alternatif olabilir. Yolda dinlemek için yanıma İtalyan besteci Ludovico Einaudi’nin son albümü “In A Time Lapse”, Mehmet Erdem’in son albümü “Acıyı Sevmek Olur mu”, Daft Punk’ın “Random Access Memories” ve David Bowie’nın “The Next Day” albümlerini aldım. Pişman olmadım.


Amasra kıyılarında balık yiyip rakı içeceğim diye İstanbul’dan yollara düşmüştüm ama İnkumu öylesine etkileyici ki, burayı bırakıp 10 kilometre ötedeki Amasra’ya bir türlü gidemiyorum. İnkumu, sakin, sessiz, tam kafa dinlemelik bir yer. 3 kilometre uzunluğundaki kumsala paralel sıralanan restoranlardan sadece birkaçı açık. Yine de Amasra’ya gidesim yok. Neticede İnkumu’nda kalmaya karar veriyorum, daha doğrusu İnkumu beni adeta büyüleyerek ikna ediyor. Balık ve nefis mezeleri mideye indirdikten sonra dalgaların sesi ve denizin kokusuyla uykuya dalıyorum.


Gelmişken...

Bartın, geçmiş zamandan bugüne bakan ahşap evleriyle, geleceği içinde saklayan doğasıyla keşfedilmeyi bekliyor.


2000 yılında Milli Park ilan edilen 37 bin hektarlık Küre Dağları Milli Parkı, Kastamonu’nun kuzey batı, Bartın’ın ise doğusunda. Sahip olduğu zengin bitki örtüsünün yanı sıra doğa yürüyüşleri, tırmanma ve kültür turları da burayı çekici kılan özellikleri arasında. Ne yazık ki park içinde konaklama imkânı yok, yakın köylerdeki küçük pansiyonları deneyebilirsiniz. Nadir bulunan ya da nesli tükenmekte olan hayvan ve bitkilerin olduğu alanlar, WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) tarafından “sıcak nokta ” olarak isimlendiriliyor. Küre Dağları Milli Parkı, dünyada ki 100, ülkemizdeki 9 sıcak noktadan biri.


Deniz, ırmak, mağara, dağ, yayla Amasra’da alternatif çok. Gerçek bir keşif için ihtiyacınız olan tek şey merak. Yörede anlatılanlara bakılırsa, Amasra-Çakraz arasında 125’ten fazla mağara var. Eski çağlara ait çeşitli yaşam izlerinin de bulunduğu mağaraların en ünlüsü, Kargacak Köyü yakınlarındaki Gürcüoluk Mağarası. Amasra’ya 15 kilometre uzaklıktaki Çakraz’da ise sizi sahil kahvelerinde oturmuş hoşsohbet balıkçılar ve uzun bir kumsal karşılıyor. Bir sonraki sahil köyü Tekkeönü, tekne yapım atölyeleriyle ünlü. Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında gezinen mavi yolculuk guletlerinin çoğu buradaki ustaların elinden çıkma. Türkiye’nin ilk Ahşap Tekne Yapım Lisesi de burada. Deneyimli ustalar, gençlere işin inceliğini öğretip yeni zanaatkârlar yetiştiriyor. Gizemli kalesi ve antik su kuyularıyla tarihi bir değer kazanan köyün kapı komşusu Kurucaşile’de hemen her evin altı tersane. Tarihte deniz savaşlarındaki kahramanlıklarıyla tanınan Akhalar, tekne yapmayı burada öğrenmiş. O günlerden bu yana kuşaktan kuşağa aktarılan bu gelenek, Kurucaşileli ustaların elinde yaşatılıyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.