Mimari, kültür, sanat, gastronomi, tarih ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Kopenhag, bir kuzey şehrinden beklenmeyecek ölçüde sıcak ve samimi atmosfere sahip.


Masallarıyla ünlü Hans Christian Andersen’in rengârenk evini, göz alıcı bahçeleri, opera binasını, tasarım müzelerini ve sıcacık pastaneleri keşfetmeye var mısınız?


1. Gün

11.00

Kopenhag’a ilk selamınızı Stroget Sokağı’nda verin. Şehrin en popüler tarihi ve turistik mekânlarının, sanat merkezlerinin yer aldığı Stroget Sokağı, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.

14.00

Kopenhaglıların buluşma noktalarından biri de Hojbro Meydanı... Meydandaki Leylek Çeşmesi’nin önü her daim kalabalık. Nytorv da bir başka hayat dolu meydan. Kırmızı tuğlalı Radhus 1905’te açılmış; mimar Nyrop, bu güzel yapıyı üç büyük Danimarkalının, heykeltıraş Bertel Thorvaldsen, masalcı H.C. Andersen ve fizikçi Niels Bohr’un heykelleriyle süslemiş. Radhus’un koynunda da, saat ustası Jens Olsen’in 27 yılda yaptığı Dünya Saati bulunuyor ki, önümüzdeki 570 bin yılın takvimi de saatin içinde yer alıyor!

15.00

Kopenhag, pastaneleriyle ünlü. Tereyağlı kurabiyeleri, üzümlü kringle çörekleri, dondurmaları, kekleri arasında seçim yapmakta zorlanacaksınız.

17.00

Ny Carlsberg Glyptotek, şehrin gözbebeği müzelerden biri. Müzenin yakınındaki Christiansborg Sarayı da muhteşem mimarisiyle önemli duraklardan biri.

18.00

841’de “Hayal kent” dediği İstanbul’a da gelen Hans Christian Andersen, masalları ve yarattığı kahramanlarla yalnızca Vikinglerin torunlarının değil, tüm dünya çocuklarının yüreklerinde taht kurmuş bir masalcı. Bir süre yaşadığı Nyhavn Kanalı üzerindeki 20 numaralı evi de mutlaka görün.

19.00

Kent merkezindeki Danimarka Tasarım Merkezi iyi bir koleksiyona sahip.

20.00

Kopenhag’da hippi kültürüne merhaba demeye var mısınız? Öyleyse rotanız özgür şehir Christiania olmalı.

21.00

Danimarka, etnik yemeklerden ziyade, dünya mutfağını en kaliteli biçimde deneyimlemeye olanak sunan restoranlarıyla ünlü. Kopenhag’da, İtalyan, Japon, Meksika, Tayland ve Fransız mutfaklarından yerel restoranlara her bütçeye hitap eden alternatifler bulabilirsiniz.

22.00

Kopenhag’da eğlence, sabahın ilk saatlerine dek sürüyor. Rotayı Kongens, Norre, Vesterbro, Longangsstrade ve Niels Hemmingsenss sokaklarına çevirin aradığınızı bulacaksınız.


2. Gün

11.00

Avrupa’daki 30 metropol arasında “en yeşil kent” seçilen Kopenhag, bu unvanı gerçekten hak ediyor. Tivoli Bahçeleri; 2 bölümden oluşan, yaz mevsimi boyunca 5 ay ziyaretçilere açık. Bir bölümü, 400 bin farklı çiçek türünü barındıran Tivoli Bahçeleri’nin diğer bölümü, tema parkları, eğlence çadırları ve tiyatro sahnelerinden oluşuyor.

13.00

17. yüzyılın başlarında şehir merkezinden başlayan ve birkaç kilometre boyunca Rönesans bahçeleri oluşturmayı isteyen Kral IV. Christian’ın emriyle yapılan Kral’ın Bahçesi’nde çocuklar için oyun parkları, restoranlar, geniş piknik sahaları ve birçok botanik bahçesi var.

14.00

Kopenhag’daki barlarda buğday birası, siyah bira gibi birçok alternatif çeşidi tadabilirsiniz. Yaşlı Danimarkalı adı verilen acı bira çeşidi de şehirde popüler bir seçenek. Akvavit, patatesten elde edilen votkaya benzer baharatlı bir çeşit alkollü içki, yine kışın sıcak suyla, yazın ise soğuk suyla karıştırılarak içilen dut likörü şerbeti ise, Kopenhaglıların favori içeceklerinin başında geliyor.

16.00

Danimarka Ulusal Sanat Galerisi, 700 yıllık tarihi bir çatı altında toplamayı başaran tek galeri. Klasik, geleneksel ve çağdaş sanat akımlarına ait eserlerin sergilendiği galeri, 1998’de inşa edilen Anna Maria Indrio’nun modern, beyaz binasıyla 1896’da inşa edilen Vilhelm Dahlerup’un tarihi binasının, heykellerden oluşan üstü camla kaplı bir geçitle birleştirilmesinden oluşuyor.

18.00

Dünyanın bu en yaratıcı oyuncağı Lego adını “iyi oyun” anlamına “les godt” kelimelerinin ilk hecelerinden alıyor. 1968’de orijinal Lego Fabrikası’nın hemen yanında açılan Lego Ülkesi Parkı ise, her yaştan oyunseverin mutlaka ziyaret etmesi gereken eşsiz bir eğlence parkı.

19.00

Kopenhaglıların kalbinde, Shakespeare’in özel bir yeri var. Şehri ziyaretiniz esnasında denk gelirseniz, Kronborg Kalesi’nde, yani hikâyedeki orijinal mekânında sahnelenen Hamlet’i mutlaka izleyin.

20.00

Danimarka’ya gelmişken deniz ürünleriyle donatılmış bir sofraya oturmazsanız olmaz. Taze sebzelerle pişirilen balık, deniz ürünleri ve et; geleneksel Danimarka mutfağının ana öğeleri. Kopenhag’da en fazla tüketilen deniz ürünleri; somon balığı, karides, havyar ve Norveç ıstakozu.

22.00

Nyhavn Kanalı, günümüzde “İskandinavya’nın en uzun barı” olarak ünlenen, her iki tarafı birçok restoran, bar ve kafeyle dolu bir eğlence merkezi konumunda. Kopenhag’a veda için en iyi seçim.


Haber: Levent Özçelik

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.