Türkiye’de bazı kanayan yaralar zaman zaman gündem oluyor, kampanyalar yapılıyor ama sonra unutuluyor. Yani “Bu son olsun” deniliyor ancak öyle olmuyor... Kadına şiddet, ensest ya da çocuğa cinsel istismar bunlardan sadece birkaçı. Özellikle çocuk istismarı pek çok toplumda olduğu gibi Türkiye’de de bir tabu. Fakat nedenlerini anlamadan bir soruna çözüm bulmak da mümkün değil. İstismar karşıtı kampanyaların hızı kesildikten sonra bu konuyu tekrar ele almak istedik. Meseleyi konuşmak için yabancı bir uzmana, Adli Psikolog Michael Seto’ya ulaştık. Dr. Seto, istismar vakaları üzerine yıllarca çalışmış, kitaplar yazmış bir araştırmacı. Pedofili konusunda sayılı uzmanlardan, Ottawa’daki Akıl Sağlığı Enstitüsü’nün araştırma direktörü. Peki neden Kanadalı bir uzman? Çünkü pedofiliyle ilgili en kapsamlı araştırmaların çoğu burada yapılıyor ve okullarda müfredata istismara karşı eğitimi koyan az sayıda ülkeden biri...


Pedofil kimdir?

Çoğunlukla pedofilin ve çocuk istismarcılarının aynı olduğu düşünülüyor. Ama öyle değil. Tabii ki ortak noktalar var ancak farklı vakalar. Pedofiller cinsel açıdan çocukları çekici buluyorlar. Görüştüğümüz pedofiller bizler nasıl erkek ya da kadınlara ilgi duyuyorsak aynı şekilde çocuklara ilgi duyduklarını anlatıyorlar. Ergenliğe girdiklerinde cinsel hislerinin olduğunu idrak ediyorlar ancak bu hislerin yaşıtları değil, mesela kendilerinden küçük kardeşlerinin arkadaşlarına karşı olduğunu fark ediyorlar. 13 yaşınızdayken, 11 yaşındaki arkadaşınıza romantik hisleriniz elbette olabilir. Ama burada normal olmayan yaşınız ilerledikçe, mesela 18’inize geldiğinizde de hâlâ 11 yaşında çocuklara ilgi duymanız. Kısacası yaşları ilerledikçe diğer insanlardan farklı olduklarını anlamaya başlıyorlar. Fakat pedofil olup da hiç çocuk istismar etmeyen insanlar var.


‘Çocuk istismarcılarının yarısı pedofil’


Peki ya az evvel anlattığınız, pedofili olmayan ama istismarcı olanlar?

Nasıl pedofili olup çocuk istismar etmeyenler varsa, pedofili olmayıp istismar edenler var. Bunların istismar nedeni farklı. Kitabım için bunun araştırmasını yapmıştım, çocuk istismar edenlerin % 50 ila % 60’ı pedofil. Pedofil olmayan vakaların pek çoğunun aile içerisinde yaşandığını biliyoruz. Babalar, amcalar, üvey babalar, ağabeyler, dedeler gibi...



Nedeni ne?

Ensest genellikle çok kaotik aileler içerisinde gerçekleşiyor, pek çok problem bir araya geliyor. Çok basit olarak madde kullanımı, ruhsal hastalıklar, aile içi şiddet... Bu tür istismarcıların da yine büyük çoğunluğu erkek. Bu erkekler aslında cinsel açıdan kadınlara ilgi duyuyor. Mesela evli ve çocuklu olabiliyorlar. Ama evde küçük bir çocuk -çoğunlukla kız çocuğu- ve büyük bir kaos varsa, istismar meydana geliyor.





Bir insanı pedofili olmaya iten ne? Mesela çocukken istismara uğramak mı?

Ben ve bir grup meslektaşım pedofillerin beyin yapılarında farklılık olduğunu ortaya koyan araştırmalar yaptık. Şu fikirdeyiz: Pedofiller bu eğilimle doğuyorlar. Fakat az evvel bahsettiğim, pedofil ile çocuk istismarcıları arasındaki farka dönmem gerek bu noktada. Pedofil ve çocukluk travması arasında bir bağ bulamadık ama pedofil olmayan çocuk istismarcılarında durum farklı. Çocukluğunda istismar edilen birinin ileride istismarcı olması çok muhtemel.


Pedofillerin çocukluklarının bir döneminde saplanıp kaldığını, yani bunun bir nevi gelişim sorunu olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kesinlikle. Beyinlerinde ve ilgi gelişiminde bir sorunları olduğu düşüncesindeyim. Dediğiniz gibi bunu daha çok bir gelişim sorunu olarak görmeliyiz. Pedofillerin cinsel ilgi gelişimi diğer insanlarınkiyle aynı seyretmiyor.


‘Gelir, eğitim, sosyal statü ya da ırka bağlı değil’


Pedofillerin belli bir profili var mı? Yaş, meslek grubu...

Hayır yok. Sadece erkeklerde daha yaygın olduğunu biliyoruz çünkü erkek beyni bu bozukluğa karşı daha savunmasız. Fakat eğitim, gelir, ırk ya da din bunların hiçbiriyle bir bağı yok. Bazen sosyal statü, eğitim ya da düşük gelirle bir bağı olduğu düşünülüyor ancak öyle değil. Sadece sosyal açıdan dezavantajlı olanlar daha kolay yakalanıyor.


‘Toplumsal tabular çözümü zorlaştırıyor’


Bu konunun büyük bir tabu olması çözümü zorlaştırıyor mu?

Çocuk istismarı konusunda o kadar büyük bir toplumsal damga var ki. Sorunu önlememize ve çözmemize yardımcı olmuyor. Türkiye için de kilit soru şu: Çocuklara cinsel istismarı nasıl önleyebilirsiniz? Kimse bu konuda konuşmak istemiyor ama ortada bir sorun var. Çocuk istismarcılarının bir kısmı yakalanıyor, hapse atılıyor. Fakat pedofil olan ve hiçbir çocuğu istismar etmemiş kişiler için fazla yardım seçeneği yok. İstismarı önleme konusunda çok büyük bir fırsat kaçırılıyor. Mesela bir pedofili çocukları istismar etmek istemiyor, sorunun da farkında. Ne yapabilir, kiminle konuşabilir? Utancınızdan ailenizle ya da arkadaşlarınızla konuşamazsınız, nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Bir terapist bulsanız bile gitmeye korkarsınız çünkü kimliğiniz açığa çıkabilir.


"Pedofil ve çocuk istismarcıları arasında fark var"


Pedofiliyi anlamak, çocukları korumak için bize bir kılavuz çıkarabilir misiniz?

Çocuklarınızla konuşun. Vücutlarıyla barışık olmalarını, sınırlarını korumalarını, aileleriyle konuşma konusunda rahat olmalarını anlatın. Herkes pedofillerin farklı olduğunu ve hemen göze çarpacağını düşünüyor ama bir kez daha altını çiziyorum: İstismarın büyük bir kısmı aile ve yakın çevre içerisinde oluyor. Söylemek gerçekten zor ama tanıdığınız insanları hesaba katmalısınız. Çocuğunu korumak isteyen anne önce şu soruları sormalı: Erkek arkadaşım ya da üvey baba güvenilir mi? Komşum iyi biri mi?


İstismarcılar kurbanlarını nasıl seçiyor?

Rastgele seçmiyorlar. Klinik deneyimimden yola çıkarak söylüyorum, bir şekilde zayıf, korumasız çocukları arıyorlar. Mesela hedef olarak belirledikleri çocuğun kimseye anlatmayacağından emin oluyorlar. Sosyal açıdan dışlanmış, ailesi sorunlu çocukları hedef alıyorlar.



‘Çocuklara yakın olabilecekleri mesleklere yöneliyorlar’


Peki istismarcılar çocuklara daha yakın olabilecekleri meslekleri seçiyor olabilir mi?

Evet. Tabii ki hepsi böyledir demiyorum ama çocuklara ilgi duyanlar çocuklarla kolayca iletişim kurabilecekleri meslek ve sektörlere yöneliyor. Ayrıca pedofil olan istismarcıların çoğunun çocuklarla duygusal özdeşleşme yaşadıklarını biliyoruz.


Nasıl bir özdeşleşme?

Çocuklara ilgi duyuyorlar ama sadece cinsel anlamda değil. Bazen romantik hisler besleyebiliyorlar ama genel olarak çocukların etrafında olmayı seviyorlar. Oyun oynuyorlar mesela.


Uzmanından çocuğunuzla konuşma örneği

“Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Senin güvenliğinle ilgili bir mesele. Böyle şeyler bazen olabilir, eğer biri seni rahatsız edecek şekilde sana -mesela özel yerlerine- dokunduysa, dokunuyorsa ya da dokunursa bana söylemeni istiyorum. Çünkü sana yardım etmek istiyorum. Sana asla kızmam, seni asla suçlamam. Ama bilmezsem sana yardım edemem.”



Bir pedofilin profili

  • Pedofiller her türlü yaş, eğitim, meslek grubundan olabilir.
  • Kişilik özellikleri: Dürtüsel, risksever, apatik.
  • Çocuklarla duygusal özdeşleşme yaşıyor yani çocukla çocuk olabiliyorlar.
  • Bazıları çocuklara romantik hisler bile besleyebiliyor.
  • Korumasız ya da ailesine anlatmaktan korkan çocukları seçiyorlar.
  • Çocuklarla oyun oynayarak güvenlerini kazanıyorlar.
  • Yakalamaca, güreş gibi oyunlardaki dokunmalar bir anda istismara dönüşebiliyor.
  • Çocuk oyunla istismar arasındaki farkı anlayamıyor.

‘Çocuk oyunla istismar arasındaki farkı anlamayabilir’


Bir araştırmada okudum, istismarcılar çocukları hedef almak için oyun oynuyorlar ve çocukların güvenini kazanıyorlar. Bir gün istismar için harekete geçiyorlar, çocuk da oyunun nerede başladığını nerede bittiğini bilemiyor. Doğru mu?

Evet. Oyun oynuyorlar çünkü bunu çok seviyorlar. Duygusal özdeşleşme bunun bir parçası. Çocukların kendilerine güvenmesini, yanlarında rahat hissetmesini sağlıyorlar. Bu süreçte hangi çocuğun zayıf ve savunmasız olduğunu da keşfediyorlar. “Bu çocuk öğretmenine anlatır mı?” sorusuna yanıt arıyorlar. Özellikle çocukla fiziksel bir oyun oynanıyorsa -mesela güreş tutmak, yakalamaca oynamak gibi cinsel olmayan dokunmalar bir anda cinsel dokunmaya dönüşebilir. Bu dönüşüm o kadar kademeli ve yavaş olabilir ki çocuk farkına varamayabilir.


Hangi aşamada istismar için harekete geçiyorlar?

Yalnız bir ortamı kollayabilirler ama unutmayın istismarın bir kısmı başka insanların yanında da oluyor. Özellikle aile için istismar vakalarında... Evin dışında, okuldan önce ya da sonra istismar olabiliyor. Araştırmamda ortaya koyduğum bir başka nokta da var, o da saldırganın kişilik özellikleri. İstismarcılar daha çok dürtüsel davranıyor, davranışlarının sonuçlarını düşünmüyor, apatik oluyor ve büyük riskler alabiliyor.


Ebeveynler istismarı önlemek için çocuklarıyla nasıl bir konuşma yapmalı?

İstismarın en büyük nedenlerinden biri çocukların bunu anlamaması ve anlatmaması. Anlatmıyorlar çünkü utanıyorlar, ailelerinin kendilerine kızacağını, istismarın kendi suçları olduğunu düşünüyorlar. Emin olun pek çok istismarcı çocuğa “Bu senin suçun, ailen anlarsa başın belaya girer” diyor. Burada çocukla konuşmak, istismarın ne olduğu anlatmak, ve istismar durumunda çocuğun size güvenerek bunu anlatmasını söylemek çok önemli. Çocuğun yaşına göre bir konuşma yapmak çok önemli.


Devlete nasıl bir görev düşüyor? Yasalar dışında...

Bir kere internette ya da okullarda ebeveynlerin erişebileceği yazılı kaynaklar sağlanmalı. Pek çok uzman çocuklarla nasıl konuşulabileceği üzerine vs. makale yazdı. Türkiye vakasında bunlar çevrilebilir ve ülkeniz koşullarına uyarlanabilir. Öğretmenlerin bu konuda eğitilmesi ve rol alması çok kritik. Çünkü bazen bir şeylerin yolunda gitmediğini öğretmenler fark edebilir. Bir vakada kendim gördüm, eskiden çok neşeli olan, derslerine çok iyi odaklanan bir öğrenci sınıfta birden bire sessizleşmişti. Okula gelmiyordu, mutsuzdu yani bir şeyler değişmişti. Ve öğretmen istismarın bu işaretlerini fark etmişti. Önlemenin bir diğer ayağı da erken cinsel eğitim. Yaşa uygun şekilde cinsel organlar, cinsellik anlatılmalı. Ama bunun yanında biri özel yerlerine dokunduğunda ne yapılması gerektiği de öğretilmeli. Mesela Kanada’da 3 yıl önce cinsel eğitim müfredatına istismar konusu da eklendi.


Röportaj: Nalan Koçak

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.