28 yaşında gencecik bir kadının azimle büyüttüğü bir ikinci el moda ve satış sitesinin kuruluş hikayesiyle karşı karşıyayız. ModaCruz'un kurucusu Melis Güçtaş bir fikirle başlayan girişiminin nasıl büyüdüğünü anlattı... Tüm röportajdan çıkardığım sonuç: Azim, ısrar ve projeye inanmak her şeydir!
Ne kadar bir bütçeyle işe başladınız?
6 bin TL. Ben burada bir yerde çalışıyordum aslında. Çalışırken aklıma bu fikir düştü. Amerika’da Amerika’nın Modacruz’u var aslında. Onlara mail attım önce. “Bu işi yapalım mı? Ben aracı olurum.” diye. Ve ilk hayır cevabımı aldım. Aldığım ilk hayır cevabıydı. Ve o günden sonra bir sürü hayır cevabı aldım… Amerika'dan Türkiye’ye daha yeni dönmüştüm. Full time bir iş yerinde çalışırken Modacruz ismini aldım. 7 TL’ye…
7 TL’ye domain adı mı aldın?
Evet. 7 TL’ye ModaCruz ismini aldım… Cruz Latince’de çapraz demek. ModaCruz da “Çapraz Moda” demek oluyor.
İsmin patentini aldın mı?
İlk önce domaini aldım. Sonra siteyi de hazırladım ve ne yapacağız şimdi diye düşünmeye başladık. Siteyi açtık ve tabii para harcamak gerekiyor reklam için… Sonra bankaya gittim, “Bana 6 bin lira kredi verir misiniz?” dedim. 24 ay vadeli… Geçen ekstreme baktım 2016 Nisan ayında kredinin ödemesi bitmiş. Bankadan aldığım 6 bin lirayı reklama yatırdık. Böylece ModaCruz 2014 Mart ayında açılmış oldu.
Bu reklamları bir sosyal medya uzmanıyla mı çalışarak yayınladın?
Hayır kendim yayınladım. Zaten dijital marketing işi yaptım Amerika’da. Start-Up’ta çalışıyordum orada. Modacruz için hesabı da ben yönettim, reklamları da ben yönettim, sitenin tasarımlarını da ben yaptım. Yazılım için birilerini buldum. Sitedeki metinlerin hepsi ilk başta bana aitti…
6 bin lirayı harcadık ve 3 ay geçti üzerinden. Para bitti! Ve bittiği noktada artık 38 bin TL ciro yapmıştık…
Bu sürede kaç üyeniz vardı?
20 bin üyeye ulaşmıştık. Bir sürü envanter yüklenmişti. Bu arada siteyi açtığımızda da 309 tane envanter vardı. Ve hepsi benim kıyafetlerimdi. Şimdiki eşim o zamanlar erkek arkadaşımdı. Beraber yaşıyorduk. Benim dolabımı boşaltıyorduk, ben giyiyordum, o fotoğraflarını çekiyordu. Satılacak, satılmayacak umurumda bile değildi. Çünkü envantere ihtiyacım vardı. Yani her şey satılsaydı yine okeydim!
Yatırımcılara nasıl ulaştın?
Biraz yükseliş gösterince bunu değerlendirmek istedim. 10-15 kişiyle görüştüm bu aşamada. Melek yatırımcılarla…
Nasıl buluyorsun melek yatırımcıları?
İnan ben bu işe girdiğimde yatırım neden yapılır yatırımcı ne yapar hiç bir fikrim yoktu. Birkaç davete katıldım, birkaç start-up’ı olan arkadaş edindim. Onlar nasıl yapıyorlar diyerek onlardan öğrendim… Ve bir kişiyi tanıdığında diğerini de tanımış oluyorsun. Çünkü Türkiye’deki yatırım bağlantıları birbirine çok yakındır. Herkes birbirine paslıyor. Yani o ayrı bir camia. Ve iyi niyetli, akıllı, düzgün insanlar…
Herkesle görüştüm. 3 kere ret aldığım yatırımcı oldu. Ama ben artık “Peki bu olur mu? Peki şöyle yapar mısınız?” falan diye zorluyorum. En son aynı kişiye (şimdi yatırımcımız) peki BebeCruz olur mu diye mail attım. İyi gel görüşelim dedi! Aslında ben BebeCruz üzerinden ModaCruz’u satmış oldum.
Mesela ben şirketi ilk başta babamın Bursa’daki lokantası üzerine kurmuştum. Şahıs şirketiydi. ModaCruz aslında bir lokantanın şirketi üzerinde gözüküyordu.
Peki şimdi?
Ortakları var şimdi. Yatırım aldığımız gibi anonim şirketi oldu.
ModaCruz kaç ortaklı?
Şu anda ben dahil 5 ortağız. Tabii yatırım aldıkça yeni yeni ortaklar eklendi. 2 yazılımcı ve ben dahil 3 kişiydik. Bir ofis tuttuk. Minnacık bir ofisti. Başladık çalışmaya. Temmuz’dan Aralık’a kadar biz o ciroyu 4,520 bin liraya getirdik.
"Vermeye kıyamadıklarını sat"
Sitede en çok satılan ürünler hangileri?
En çok satılın ürünler aslında doğası gereği çanta. Bedensiz bir ürün ve ikinci el kullana uygun. Aksesuar ve takı da çok satılıyor ama bizi en çok şaşırtan ikinci en çok satan şey ayakkabı… Ayakkabı ve çanta en çok satanlar arasında.
Ben kendimden biliyorum, sadece ayakkabı baktım. Sıfır ürün de gördüm sitede. O kadar temiz ürünler var ki tedirginlik uyandırmıyor insanda…
ModaCruz’da hiçbir zaman çok kötü durumda bir ürün bulamazsınız. Ne kadar ikinci el dense de iki milyon adet ürün var ve her biri gözle kontrol ediliyor. Giyilmiş, pestili çıkmış bir ürünü göremezsiniz. ModaCruz “eskilerini sat” yeri değil aslında. “Giymediklerini ve vermeye de kıyamadıklarını sat” yeri.
Yeni ve etiketli diye bir bölümünüz var. O kısım nasıl işliyor? Site üzerinden satış yapanlara nasıl bir fayda sağlıyor?
Biz hem üst segmentten insanlarla hem ünlü insanlarla çalışıyoruz. Bazı insanlar kendine ev tutuyor kıyafetler için. Sığmıyor çünkü evlerine… Etiketli ürünleri dolaplarında tutuyorlar. ModaCruz’da bu gibi ürünler için bir bölüm var. Hiç kullanılmamış ürünleri satmak için faydalı bir bölüm.
“İnsanlar ikinci el kıyafetlerini satarak Avrupa’yı dolaşıyor” diye bir şey söylemişsin başka bir röportajında. Bu doğru mu? Bu kadar para kazanabiliyorlar mı?
Yapanlar var. Avrupa’yı dolaşıyor dediğim; kıyafetini satıp, uçak bileti alıp bir haftasonunu başka bir ülkede geçirenler var.
Girişimini detaylıca anlattın. Peki, bekleme süreci nasıl işliyor?
Önce kendi projene inanman lazım. Yapabileceğin kadar yatırımı yapıp, o işin gerçekten büyüyor olduğunu yatırımcılara kanıtlamalısın. Yatırımcı hiçbir zaman senin yatırım yapmayacağın bir şeye yatırım yapmaz. Önce iş modelini ortaya koyman, risk alman gerekiyor. Sadece bunun gerçek bir iş olduğunu göstermelisin. Çünkü yatırımcının motivasyonu duygusal değil. Onun amacı bir yatırım yapıp bundan bir kar elde etmek… Dolayısıyla da bunun rakamsal olarak bunun olurunu görmek istiyor…
Kullanıcılar internet üzerinden nasıl daha çok satış yapabilirler?
Ürün açıklamasını detaylı yapanlar daha çok satış yapıyor. Yani ürünü o açıklama kısmında satıyor olman gerekiyor aslında… Metin ve görsel satıyor diyebilirim.
ModaCruz üyeler üzerinden nasıl bir kazanç sağlıyor?
Her başarılı siparişten yüzde 20 komisyon alıyoruz.
Sosyal sorumluluk projeleri yapacak mısınız?
ModaCruz’un halihazırda çalıştığı ünlü isimler var. Sosyal sorumluluk projelerini bu isimlerle yapıyoruz. Satılan kıyafetler üzerinden bir bağış sağlanıyor. En çok yapmak istediğim şey kız çocukları ya da çocuklar için ihtiyaç haritasına hizmet etmek… Kıyafet bağışlamak oradaki çocuğun işine yarayabilecek bir şey değil bence. Kalemi yok, defteri yok, erişimi yok birçok şeye mesela. Dolayısıyla benim ona hediye edeceğim, giyip giymeyeceği belli bile olmayan ayakkabı (sonuçta aynı beden bile olmayabilir) onun temel ihtiyaçlarını karşılamayacak. İnsanların paraya ihtiyacı var. Bu yüzden geliri bağışlamak bizim için çok daha mantıklı.
İlerleyen zamanlarda elektronik ürünler satılacak mı?
Hayır.
Mağaza açmayı düşünüyor musunuz?
Hayır ama offline tarafta varlığımızı sürdüreceğimiz birkaç projemiz var. Örneğin; şimdi bir kamyon aldık. Kasası full cam. Pop-up store şeklinde bir kamyon bu. Bu kamyonda satış olmayacak. Gezerek kadınlara ikinci el modayı anlatacak… “Gel kıyafetlerinin fotoğrafını nasıl çekeceğini, nasıl yükleyeceğini sana anlatayım” mantığıyla dolaşacak. Hedefimiz Türkiye’yi gezdirmek.
Röportaj: Pınar Aksu
YORUMLAR