Bennu Yıldırımlar: Tiyatro olmazsa olmazım

Sahne, oyuncunun nefes alma bölgesi ‘12. Gece’ adlı tiyatro oyunundan bahseder misiniz? William Shakespeare’in yanlış aşklar üzerine ve tesadüfler üzerine kurulmuş bir komedi oyunu. Zeynep Avcı’nın çevirisini, Serdar Biliş’in yönetmenliği altında Özge Özder, Berk Samur, Doğan Şirin, Erkan Sever, Ersin Umulu, Eylül Soğukçay, İsmet Şahin, Kubilay Penbeklioğlu, Levent Öktem, Mana Alkoy, Pınar Aygün, Seda Fettahoğlu, Senan Kara ve Tolga Yeter ile keyifle oynuyoruz. Müziğinden dekoruna ve kostümüne kadar müthiş bir uyum var. Gelen insanların da keyifle çıktığını gözlemliyorum. Önümüzdeki sezon da devam eder diye düşünüyorum. Oyunda hayat verdiğiniz karakteri anlatır mısınız? Kardeşini ve babasını kaybetmiş, hali vakti yerinde fakat hayatta yas tutmayı kendisine ilke haline getirmiş Orsino’yu canlandırıyorum. Her şeye kendisini kapatmış, aşkını da anlatamayan biri. Ancak adaya gelen yeni bir şahsiyetle karşılaştığında aşkı keşfediyor. Nasıl keşfettiğini de gelin tiyatroda seyredin derim. ‘Tiyatro olmazsa olmazım’ Yıllardır dizilerde boy göstermenize rağmen tiyatrodan kopmadınız... Geçen sene ve hamile olduğumda oynamamıştım, onun dışında her yıl bir oyunum var. Televizyonda 9 yıl üst üste dizilerde yer almama rağmen tiyatrodan kopmadım. Çünkü tiyatro olmazsa olmazım. Sahneler oyuncu için nefes alınan bir bölge oluyor. Tiyatroda aktif bir beyin ve vücut sağlanıyor. Dizi oyunculuğu ve tiyatro oyunculuğu iki bambaşka antrenman türü. Televizyon dizilerinin de beslendiği yer tiyatro oyunculuğudur. Yeni yayın döneminde neden sizi bir dizide göremedik? Gelecekte bir proje var mı? ‘Gönül İşleri’nden sonra uygun bir projeyle karşılaşmadım. Şu an öngöremiyorum ama belki ikinci dönem... Mayıs ayından beri ekranlarda yokum ama televizyon kanalları yaz ayında bir günde oynadığım üç diziyi ekranlarda tekrar ediyor... Hikâyesinin, matematiğinin, oyuncu kadrosunun, yapım şirketinin ve yönetmeninin denk düştüğü bir proje neden olmasın? ‘Yaprak Dökümü’ ekibiyle hâlâ görüşüyor musunuz? ‘Yaprak Dökümü’ oyuncularıyla aile olmanın getirisini hâlâ yaşıyoruz, birbirimizi ararız, sorarız ve görüşürüz. İyi ki bu dizide oynamışım diyorum. ‘Yaprak Dökümü’ne başladığımda 4.5 yıl süreceğini tahmin etmiyordum. ‘Neslihan mesafe kat etti’ Yaprak Dökümü’nde kızınızı oynayan Neslihan Atagül şu sıralar piyasada adından söz ettiriyor. Onu nasıl buluyorsunuz? Neslihan çok özel biri, onu her zaman sevdim. Güzel fiziğinin yanı sıra, işine saygısı olan bir oyuncu. İşine dört elle sarılıyor. Kendisiyle halen görüşürüm, ilerlemesini keyifle izliyorum. ‘Yaprak Dökümü’nden sonra iyi bir mesafe kat etti, kendisini gösteriyor. Sizi sinema filmlerinde çok fazla göremiyoruz? Son 9 yıldır televizyonda çalıştığım için sinema filmlerinde yokum. Zaten bir de tiyatroda çalışırken sinema yapabilmek ancak yaza kalıyor. Yazın da içerisinde olmak istediğiniz projeler çıkmayabiliyor. İyi bir proje önüme gelse bünyem kaldırmaz demem yaz tatilimden de fedakârlık yaparım. ‘İlişkide formülümüz yok’ Biraz özel hayat diyelim. Sizin gibi tiyatrocu olan Bülent Emin Yarar ile de 20 yıllık bir evliliğiniz var. Sanat çevresince bu denli ilişkilere kolay rastlanmadığını düşünürsek yuvanızı korumayı nasıl başarıyorsunuz? Formül peşinde değilim. İki insan birbirinden haz etmiyorsa birbiriyle yürüyemez ama birbirlerinin sınırlarını kötü anlamda zorlamayan, özgürlük ve nefes alma alanlarına dokunmayan insanların evlilikte daha uzun bir yol kat etmesi daha mümkün. Ne Bülent ne de ben hayatımızda ve mesleklerimizde kısıtlayıcı insanlar olduk. Eşinizin tiyatro performansını nasıl buluyorsunuz? Eşimle gurur duyuyorum. Aynı sahneyi paylaşmak nasip oldu mu hiç? Bugüne kadar o Devlet Tiyatrosu’nda ben de Şehir Tiyatrosu’nda olduğumuz için hiç aynı sahneyi paylaşamadık. Eşimle aynı tiyatro sahnesini paylaşmak isterim, sanırım o da ister. Ama şu an ikimizin de tiyatro programı yoğun. ‘Renkli bir yaşantım yok’ Ekran ve sahne dışında normal hayatta nasıl bir Bennu Yıldırımlar var? Çoluğumla çocuğumla evimle ilgilenen bir tipim. Spor yapmaya, fırsat buldukça yurtdışı seyahatleri yapmaya gayret ediyorum. Yerleri süpüren cinsten bir ev hanımı değilim ama düzeni severim, hem yardımcım var yani evim pis değil. Eşimle birlikte yemek yapmayı da severiz. Ailecek başta suşi olmak üzere deniz ürünleri seviyoruz. İnsanlara çok renkli gelmeyebilir ama normal bir yaşantım var. Şehir Tiyatroları geçtiğimiz yıl bir asrı devirdi. Yıllardır bu camianın içerisinde olan biri olarak neler söyleyeceksiniz? Çok nadir kurumlardan biri. 1988’den beri Şehir Tiyatroları’nda çalışıyorum. Bu kurum içerisinde olmaktan mutluluk duyuyorum. Şehir Tiyatroları’nda aile gibiyiz. Son dönemde oyuncuların peş peşe tiyatro sahnesi açtıklarını görüyoruz. Sizin de tiyatro sahnesi açma hayaliniz var mı? Tiyatro sahnesi açma hayalim var. Hayalsiz yaşanır mı hiç? Öyle bir olanağım olsa yapmak isterim ama şu an şartlar AVM’lerin içerisine sıkıştırılmış tiyatro sahneleri üzerine kurulu olduğundan, maalesef... 40-50 yılını doldurmuş sahnelerin bile yıkıldığını, yeniden yapıldığını görüyoruz. Bu kısa vadede biraz zor olsa da tiyatro kültürünü nasıl oluşturabiliriz? İnsanların başka hayat kaygıları var. İnsanları yemeğimi tam yiyebilecek miyim kaygısından bu akşam tiyatroya gidebilir miyim seviyesine getirebilirseniz toplumu o zaman geliştirebilirsiniz. Eğitiminizi bunun üzerine kurmadığınız zaman böyle bir alışkınlık edinemezsiniz. Röportaj: Arif Hür Fotoğraflar: Akıncan Abadan

Bennu Yıldırımlar: Tiyatro olmazsa olmazım

‘12. Gece’ adlı tiyatro oyunuyla sahnede boy gösteren Bennu Yıldırımlar, ekrandan neden uzak kaldığını, ‘Yaprak Dökümü’ deneyimini, eşi Bülent Emin Yarar’la ilişkisini ve gelecek hayallerini anlattı.

Facebook Yorumları

YORUMLAR