Kişinin sahip olduğu isimle özdeşleşememesi yahut ismin anlamının komik, alay konusu olabilecek yahut hoş karşılanmayan anlamlar ifade etmesi nedeniyle kimi zaman bireyler için çekilmez bir durum ortaya çıkabilmektedir.
Doğum ile birlikte ebeveynler tarafından konulan ismin kullanımının bireyin günlük hayatında güçlüklere yol açması, bireyin nüfus kâğıdında yer alan ismi resmî işlemler haricinde herhangi bir şekilde kullanmaması ve başka bir isimle tanınıyor olması hasebiyle ismini değiştirmesi mümkünüdür.
İsim değişikliğine ilişkin irade beyanı, alışılagelen yanlış kanı doğrultusunda çoğu zaman nüfus müdürlüğüne bir dilekçe ile yapılmaktadır. Nüfus müdürlükleri kendilerine gelen başvuruları dava açılması gerektiği yönünde cevaplamakta ise de talepte bulunan açısından zaman kaybı meydana gelebilmektedir. Diğer bir deyişle kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan bir başvuru isim değişikliğini sağlayamamaktadır. Hukuki mevzuatımız göz önüne alındığında isim değişikliği talebinde bulunanın isim değişikliği davası açması gerekmektedir.
4721 Sayılı Medeni Kanun’un 2di6. maddesin adın korunmasını 27. maddesi ise adın değiştirilmesine yönelik düzenlemeleri içermekter. Medeni Kanun irdelenirken Nüfus Kanunu ve Soyadı Kanunu da dikkatle birlikte irdelenmelidir.
İsim değiştirme için açılması gereken dava İsim Değiştirme (Tashihi) davasıdır. Peki hangi gerekçelere dayanarak isim değiştirme (tashihi) davası açılabilir?
Hukuki mevzuatlarımızda yer alan düzenlemelere göre; kişinin isminin milli kültüre ve örf ve adetlere uygun olmaması, kişinin itibarını zedeleyebilecek ve günlük hayatını çekilmez kılabilecek derecede komik yahut alay konusu edilebilir olması, özel hayat ve mesleki hayatta yanlış algılama ve anlamaya sebep olabilir olması, kişinin iş hayatında ve sosyal çevresinde başka bir isimle tanınıyor olması nedenlerine dayanarak isim değişikliği davası açılabilir.
İsim değiştirme davalarının yalnızca bir kereye mahsus olarak açılabileceğine ilişkin 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-b. maddesinin “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” biçimindeki birinci cümlesi Anayasa Mahkemesi’ nin 30.03.2012 tarihli kararıyla iptal edilmiştir. Böylelikle isim-soyisim değiştirme(tashihi) davaları birden fazla kez açılabilecektir.
İsim değiştirme davası karara bağlandığında kural olarak yalnızca davayı açıp talepte bulunanı bağlamaktadır, diğer kimlik bilgilerine ve vatandaşlık numarasının değişmesine sebep olmamaktadır.
Sıkça tarafımıza soru olarak yöneltilen soyisim değişikliği talebi ile açılan davalarda ise davanın kabulü halinde başkaca bir davaya gerek kalmaksızın kişinin varsa eşinin ve çocuklarının da soyadı değişecek olup üstsoy ve kardeşlerin soy isimlerinde herhangi bir değişikliğe neden olmayacaktır.
İsim veya soyisim değiştirme davalarında davanın kabulü halinde kararın mahkemenin belirlemiş olduğu bir gazetede ilanı gerekmekte olup ilan edilmeksizin nüfus kütüklerinde değişiklik yapılamamaktadır.
İsim değişikliği talebi ile açılan davanın olumlu neticelenmesi ihtimalinde davanın açılmasından itibaren mahkemelerin iş yoğunluğu göz önüne alındığında ve dava dosyasının doğru takip edilmesi durumunda yaklaşık 3 ay (tahmini süre) gibi bir süre içerisinde isminizin değişmesi nedeniyle yeni nüfus kâğıdınıza kavuşabilirsiniz!
Faydası olması ümidiyle...
Avukat Tuğsan YILMAZ
YORUMLAR