İlk televizyon deneyimini Muhteşem Yüzyıl’da yaşayan daha sonra ‘Gurbette Aşk’ ve ‘Her Şey Yolunda Merkez’ dizilerinde yer alan Gökhan Alkan başrolünü üstelendiği Kocamın Ailesi dizisinin reytinglerde birinci olmasının sırrını samimiyet olarak açıklıyor.


Canlandırdığınız Tarık karakteri için sevenleriniz “Senin gibi damadım olsun isterim” diyor. Sizi bu kadar sevdiren şey nedir?

Tarık herkesin olmak istediği ve herkesin hayatında olmasını istediği bir adam. Kim hayatında doğru insanlar olsun istemez ki. Bana aksi imkânsız gibi geliyor. Tüm düzen doğruluk, dürüstlük, saygılı insan olup paylaşmak üzerine kurulmuş. Tarık da bunu benimsemiş. İnsanlar da buna özlem duyuyor, özlenen de seviliyor. O kadar güzel yorumlar geliyor ki “Keşke senin gibi bir evladım olsa, keşke senin gibi damadım olsa” diye. Sağ olsunlar her perşembe akşamı evlerinin başköşesine misafir ediyorlar Tarık’ı. Hatta evlerine yemeğe davet ediyorlar.


Karakterinizle birbirinize ne kadar benziyorsunuz?

Hiç kimse içinde olmayan bir karakteri, hissetmediğini, yaşamadığını bir anda gün yüzüne çıkarıp oynayamaz. Yoktan var etmek insanoğlunun kudretinin dışında. O yüzden ben içimdeki doğru insan olma tutkusunu Tarık’a yükledim. Tabii Tarık gerçek olamayacak kadar romantik bir adam. Ben daha gerçekçi bir romantiğim. Tarık’la ortak noktamız saygı ve aileye olan düşkünlüğümüz diyebilirim


Kaybolan ve yıllarca ailesini arayan bir karakteri canlandırmak sizi nasıl etkiledi?

Benim için çok farklı bir deneyim oldu ve olmaya devam ediyor. Çünkü ben hâlâ ailesinin yanında yaşayan, onlarla çok mutlu olan bir adamım. Bu yönden tam tersi bir karakteri canlandırmak, aile özlemiyle yanıp düşen birini oynamak zorlayıcı bir deneyim olmadı değil.





‘Reyting büyük bela’


Tarık ölen eşinin ailesini anne ve kardeş kabul eden biri. Siz olsaydınız böyle bir durumda ne yapardınız?

Tabii ki ben de eşim vefat etti diye ailesini bir anda hayatımdan çıkaracak türde bir adam değilim. O insanlar kendileri çıkmak için ısrar ederlerse yapacak bir şey yok tabii. Fakat insanın başına gelmeden böyle bir durumda ne yapacağını şimdiden bilemeyiz. Ancak Tarık’ın dizide doğru yaptığını düşünüyorum ve ben de böyle bir durumda aynı şekilde davranırım diyebiliyorum.


Kocamın Ailesi başarı grafiğini hep yüksek tuttu. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Başarı tesadüf değildir. Bu söz bizimle bir kere daha kanıtlandı. Biz başladığımız günden beri çok çalıştık, çok kafa patlattık, çok düşündük, kendi içimizde çok mücadele verdik. Bu şekilde çalışınca geri kalanına da Allah yardım ediyor sanıyorum. En zor şeyin bu başarının devamını getirmek olduğunu da biliyoruz. Biz özlem duyulan eski Yeşilçam sıcaklığını, samimiyetini, insanların gerçek hayatlarını yansıtıyoruz ekrana. Türk halkının özlediği, gönül rahatlığıyla tüm ailenin birlikte oturup izlediği bir iş olmayı başardığımız için her kesimden insanın kalbine dokunabildik sanıyorum.


Bu yıl birçok dizi reyting yüzünden kaldırıldı. Sizin dizinizde ne vardı veya kalkan dizilerde ne eksikti?

Reyting sektörün en büyük belası. Yaptığınız işler ne kadar güzel olursa olsun bazen reyting canavarına kurban gidebiliyor. Bizim dizimizin beğenilmesindeki en büyük etken samimi olmamız. Hikâyenin de, çekenlerin de, oynayan çok değerli oyuncuların da samimi olması bizim sırrımız sanırım. Bu samimiyet olduğu gibi seyirciye geçtiğinde reyting ölçümlemesinde ‘tutmuş’ dizi oluyorsunuz ama bence en büyük ölçüt sokaktaki halkın gösterdiği yakınlık ve sıcaklık.


‘Rekabetten korkmuyoruz’

Perşembe günü ‘Kurtlar Vadisi’ günü olarak anılır ancak ‘Kocamın Ailesi’ özellikle AB ve kadın hedef kitlede birinci oluyor. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Ben bunu kendime bağlıyorum. Şaka bir yana ben çocukken Kurtlar Vadisi’ni hayranlıkla izlerdim. 13 yıldır devam eden çok başarılı bir proje. Öğrendiğim kadarıyla 13 yıl boyunca reyting sıralamasında onları geçen tek proje biz olmuşuz. Bu benim için çok önemli ve gurur verici bir şey. Çünkü başrolünü oynadığım, adımı altına yazdığım, benim gibi yolun başında ama kendini bu işe adamış genç bir adamın, dünyanın birçok yerinde izlenen ve sevilen bir dizinin yerine tercih edilmesi, benim hikâyemin sevilmesi gerçekten çok gurur verici. Yapımcım bana bir gazete haberi gönderdi, “Perşembe gecesi Gökhan Alkan mı, Necati Şaşmaz mı?” diye. Bu haber bile beni mutlu etmeye yetti. Bu arada sorunun cevabı belli, perşembe günleri tabii ki “Kocamın Ailesi.”





Perşembe günü dizi rekabetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rekabetten korkmuyoruz. Rekabet iyidir, sizi kamçılar, işlerin daha kaliteli olmasını sağlar. Rekabetin bizi daha iyi olmaya, seyircimizin bize gösterdiği bu güzel ilgiye daha çok layık olmaya teşvik edeceğini düşünüyorum. Hem biz o kadar iyi ve uyumlu bir ekibiz ki, her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum.


Dizide yeni sürprizler var mı?

Olmaz mı? İzleyicilerimiz bizim dizimizde her an her şeye açık olsun. Belki Tarık doktorluğunun arasına bir de şarkıcılık sıkıştırıverir, kim bilir?


Röportaj: Neziha Kartal

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.