"Benim hayatım İstanbul’da Türkler temiz kalpli insanlar"

Yolanthe Cabau, Amerika ve Avrupa’dan gelen oyunculuk tekliflerini “Benim hayatım İstanbul’da” diyerek kabul etmediğini dile getirdi. Cabau, kariyerine ‘Temiz kalpli insanların ülkesi’ olarak tanımladığı Türkiye’de devam etmekten büyük keyif aldığını söyledi. Yolanthe Cabau, iki yıldır yaşadığı Türkiye’de üzüldüğü tek konunun tüp bebek yöntemiyle hamile kalmaya çalıştığı yönündeki haberler olduğunu dile getirdi.

WESLEY Snejider, 2013’te Türkiye’ye geldiğinde futbolseverleri oldukça heyecanlandırmıştı. Eşi Yolanthe Cabau ise futbolla ilgilenen, ilgilenmeyen herkesi. İspanya-Hollanda melezi 30 yaşındaki Yolanthe Cabau, güzelliğinin yanı sıra sempatik ve içten davranışlarıyla kısa sürede herkesin sevdiği ‘Yenge’ oldu. Türkiye’de yaşamaya başlamadan önce 5’i sinema filmi, 8’i televizyon dizisi olmak üzere 13 yapımda oyunculuk deneyimine sahip olan Yolanthe Cabau, aldığı birçok teklifi ‘Henüz zamanı gelmedi, Türkçe konuşabileyim, ondan sonra’ diyerek geri çevirdi. Cabau, geçtiğimiz aylarda ‘Tamamdır, zamanı geldi’ diyerek ‘Polis Akademisi Alaturka’ için kamera karşısına geçti. Aynı dönemlerde Amerikan filmi ‘STUK’ta da rol aldı.

Yolanthe Cabau ile röportajı doğduğu yer olan İbiza’ya gitmesi nedeniyle yüz yüze değil mail yoluyla yapmak zorunda kaldım. Filmin galasında ise fotoğraf çekimi için yan yana geldiğimizde zaman darlığı nedeniyle ‘Canim, nasilsin?’ cümlesiyle başlayan kısa süreli bir sohbetle yetinmek zorunda kaldım. Cabau, Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyor. Türkiye’yi benimsemesinin nedeninin insanların temiz kalpli olması olduğunun altını özellikle çizerken tüp bebek yöntemiyle hamile kalmaya çalıştığı yönündeki haberlere oldukça üzülmüş. ‘Tamamen dedikodu’ diyor.

'Türkiye'de çalışmak çok keyifli'

Bugüne kadar rol aldığınız yapımların sayısı sizin için yeterli midir yoksa Türkiye’de yaşadığınız için kaçırdığınız işler oldu mu?

Amerika’dan, Hollanda’dan ve İtalya’dan çok fazla teklif alıyorum. Ne var ki o tekliflerin hepsini kabul edemiyorum. Çünkü benim hayatım İstanbul’da. Türkiye’de çalışmaktan oldukça keyif alıyorum. Buradaki düzenimi koruma adına başka ülkelerde çalışmam pek mümkün olmuyor. Ayrıca eşimin yanında olmak benim için çok önemli. Böyle mutluyum.

Daha önce de Türkiye’den aldığınız oyunculuk tekliflerini kabul etmemiştiniz. ‘Polis Akademisi Alaturka’nın sizin için özelliği nedir?

Evet, daha önce televizyon dizisi ve sinema filmleri için gelen oyunculuk tekliflerini kabul edemedim. Çünkü o dönemlerde yurtdışında işlerim vardı. Bunun yanı sıra Türkçe de konuşamıyordum. Şimdi biraz Türkçe konuşuyor ve anlıyorum. Bu yüzden ‘Polis Akademisi Alaturka’ için gelen teklifi kabul ettim. Bu film gerçekten çok komik ve oyunculuk açısından da daha kolay. Bu özellikleri de beni cezbetti.

‘Polis Akademisi Alaturka’, Türkiye’deki ilk oyunculuk çalışmanız. Bu filmin kariyerinizde nasıl bir yere sahip olmasını umarsınız?

Türkiye’deki kariyerim benim için gerçekten çok önemli. Yaşadığım ülkede çalışmak, kariyerime devam edebilmek beni mutlu ediyor. Çekimlerden sonra eve gidip eşimi görebiliyorum. Böylelikle de aile hayatım sekteye uğramıyor. Bu durum da bana huzur veriyor.

İzleyicilerin ‘Polis Akademisi Alaturka’yı izlemesi için nasıl tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Gerçekten oldukça komik bir film çektik. Türkçe konuşuyor olmamdan dolayı ‘Polis Akademisi Alaturka’nın önemi benim için daha da artıyor.

‘Mali ile profosyonelce çalıştık'

Mehmet Ali Erbil, ülkemizde şakacı kişiliğinden dolayı ‘MALİ’dir ne yapsa yeridir’ şeklinde tanınır. Kendisi çekimler sırasında size şakalar yaptı mı?

Evet, Mehmet Ali Erbil, oldukça şakacı biri ama gayet güzel ve profesyonelce çalıştık.

Sizce Türkiye’deki film setleriyle Avrupa veya Amerika’daki film setleri arasındaki fark nedir?

Türkiye’deki setlerde oyuncuların duyguları ifade etmek için daha çok zamanı olduğunu gördüm. Amerika ve Avrupa’da ise bu anlamda zaman daha kısıtlı.

En büyük başarınızın ve başarısızlığınızın neler olduğunu düşünüyorsunuz?

En büyük başarım elbette Türkiye’de ve Amerika’da filmlerde rol almaktır.

'Allah'ıma şükürler olsun'

Güzel ve ünlü bir kadınsınız. Ünlü bir futbolcunun da eşisiniz. Hayatınızda eksikliğini duyduğunuz neler vardır? Neyin eksikliğini hissediyorsunuz?

Hayatımda hiçbir eksiklik yok Allah’ıma şükürler olsun. Her gün için şükür ediyorum.

Ülkeniz Hollanda’nın yanı sıra İtalya ve İspanya’da da yaşadınız. Türkiye’yi bu kadar çok sevmenize ve benimsemenize neden olan özellikleri nelerdir?

Türkiye’nin insanları oldukça temiz kalpli. Türkiye’nin içten ve iyi insanların yaşadığı bir ülke olduğunu duymuştum. Öyle olduğunu da gördüm.

İstanbul’a geldikten sonra yaşamınız, hayata bakışınız ve felsefeniz değişti mi?

Hayır büyük bir değişme yok ama tabii ki çok şey öğrendim. Kültürü, dini ve Türkiye’nin çok şeyi bana çok şey öğretti.

Avrupa’da yaşıyor olsaydınız kariyeriniz bugünden farklı mı olurdu, Türkiye’de yaşıyor olmak kariyerinizde ilerlemenizi yavaşlatıyor mu?

Bunu bilemiyorum ama eşimin yanında olmakla mutluyum. Türkiye’de ‘Polis Akademisi Alaturka’ gibi bir filmde rol aldığım için ayrıca mutluyum.

Türkiye’de herhangi bir sosyal sorumluluk projesi için teklif geldi mi? Sizce üzerinde özellikle durulması gereken sosyal sorumluluk projesi nedir?

Sokak çocukları için birkaç proje üzerine denemeler yaptım ama ne yazık ki olmadı. Hâlâ bu konuda araştırmalar yapıyorum. Üzerinde çalışmaya devam ediyorum. İnşallah bir gün Türkiye’ye bu konuda bir yardımım olur.

Eşiniz bir maçta iki gol atarak takımına maçı kazandırmış. Eve geldiğinde kendisini diğer günlere göre daha mı farklı karşılıyorsunuz, ödüllendiriyor musunuz?

Tabii ki çok mutlu oluyorum. Wesley’in en sevdiği yemekleri yapıyorum ve o yemekleri baş başa yiyoruz.

Wesley Snejider ile oldukça mutlu bir evliliğe sahip olduğunuzu görüyoruz. İki ünlü insanın evliliğinin sağlıklı bir şekilde yürümesi için ana kriterler sizce nelerdir?

Bunun için kriter belli. GSS... Yani güven, sevgi, saygı.

‘Tüp bebek haberleri doğru değil'

Tüp bebek yöntemiyle hamile kalmaya çalıştığınız doğru mu? Böyle bir çaba içinde misiniz?

Hayır, öyle bir durum söz konusu değil. Tüp bebekle ilgili hiçbir çabam olmadı. Tüp bebekle hamile kalma yöntemine karşı değilim. Ne var ki benim bu yönde bir girişimim söz konusu değil. Tamamen dedikodu. O dedikodular da beni oldukça üzdü. O üzüntüyü de hiç hak etmedim. Zamanı geldiğinde elbette çocuk doğurup anne olacağım.

Röportaj: Mehmet Çalışkan