Kalecilikle başlayan kariyerini tiyatro, sinema ve televizyonda çeşitli işlere imza atarak sürdürüyor Erkan Kolçak Köstendil. Ben, ‘Aut’ adlı oyundaki tüylerimi diken diken eden performansıyla tanıdım kendisini. Seyirciyi hemen sarıp sarmalayan bir ışığı olan özel adamlardan, oynamak yerine yaşayanlardan. Aynı zamanda senaryo yazıyor, film çekiyor. Çok sayıda ödülü var. Bugünlerde ‘Ulan İstanbul’ dizisinde canlandırdığı ‘Karlos’ karakteriyle gönüllerde taht kurmuş durumda. Bir yandan da Craft Tiyatro’nun ‘Kalp Düğümü’ adlı oyununda birden fazla karaktere can veriyor. Kısa süre önce vizyona giren ‘Yağmur: Kıyamet Çiçeği’ adlı filmdeyse bir futbolcuyu canlandırıyor. Kendisiyle bu röportaj vesilesiyle ilk kez yüz yüze geldik ama birbirimizi yıllardır tanıyor gibiydik. En çok güldüğüm hatta kahkaha attığım röportajlardan biri oldu. Buz gibi bir kış günü, Erkan’ın samimiyeti sayesinde sıcacık bir hal aldı. İşte sorularıma yanıtları...


"Erkan can çok işimiz var demişti"


Kaleciydin, şimdi oyunculuk yapıyorsun. Neden kariyer değişikliğine gittin?

Bursaspor’da kaleciydim. ÖSS’den yüksek puan alamazdım çünkü rakamlarla aram iyi değildi. Spor Akademisi’ne girmek isterdim ama kaleci olduğum için çok hızlı koşamıyordum. Geriye konservatuvar kaldı. Lisedeki hocam Zuhal Köseoğlu beni konservatuvara yönlendirdi. İstanbul’a telefon açıp “Bir çocuk göndersem bakar mısınız?” dedi. Telefonun ucundaki kişi “Biz Bursa’dayız” diye yanıt verdi. 10 dakika sonra Erkan Can ile Ali Sürmeli okula geldi. Erkan Can bana “Shakespeare’i biliyor musun?” diye sordu. O dönem ‘Romeo+ Juliet’ adında bir film vardı. “Biliyorum, Leonardo DiCaprio” dedim. Erkan Can “Hay ..., çok işimiz var” dedi. (Kahkahalar) Ardından İstanbul’a gelip konservatuvara girdim.


Hiç mi merakın yoktu sanata?

Aslında vardı. İlkokul 1’deki müsamerede Barış Manço olmuştum. Bir de daha minnacıkken annem beni buzdolabının üzerine oturtuyormuş. Orada şarkı söylüyormuşum.


Neden buzdolabının üstü?

30 sene geçti, nedenini hâlâ anlamadık. Herhalde sese iyi geliyordu. (Kahkahalar)


"Büyük bir Müslüm Babacıyım"


Gelmiş baksana; ‘Ulan İstanbul’da Şebnem Bozoklu ile yaptığınız düet çok beğenildi. TEGV’in ‘Şarkılarla Filmler’ konserindeki düetiniz de çok iyiydi. Bir albüm gelir mi dersin ileride?

Gönlümü vererek yapabileceksem olur. Yoksa ne yaparsan yap bir anlamı olmuyor. Bu işlerin hepsi paylaşmaya dayanıyor. Keyifli ve kaliteli olanı yapıp paylaşmak isterim.


Senin dinlemekten keyif aldıkların listenin başında kim var?

‘Ulan İstanbul’ başlarken, “Bu dizinin bir hırsızlık, bir de mahalle tarafı var. İki tarafının da izleyicisi başka” diye konuşmuştuk. Arabesk bu iki tarafı aynı masaya oturtan tek şeydir. Bunu başaran insan Müslüm Gürses’tir. Gerçekten babadır. Büyük bir Müslüm Babacıyım.


Dizide canlandırdığın Karlos’a duyulan büyük sevgi ne hissettiriyor sana?

‘Sakarya Fırat’ta rol aldığım dönemde İç Anadolu’da yaşadım. Orada bize çok yoğun ilgi gösteriyorlardı. İstanbul’a döndüğümüzdeyse kimsenin bizi tanımadığını gördük. İnsanların sevgisini kazanmak güzel ama akıllı adam şunun farkında olmalı. Biz daha fazla insan tarafından takip edilen bir iş yapıyoruz ama kimseninkinden daha önemli bir iş yapmıyoruz. Önemli olan ne yaparsan yap işini sevmek, oyunculuk üzerinden konuşacak olursak kalıcı olabilmek. Türkiye’de tanınır olmak çok kolay. Mesele yaşadığınız mahallede ne kadar ve nasıl tanındığınız. Apartmandan çıktığında esnafa “Günaydın” diyor musun, insanlarla sohbet ediyor musun? Mahallende tanınıyor musun? Ben oturduğum yerlerin esnafıyla tanışırım, sohbet ederim. Oyunculuk sayesinde bu mahalleler büyüyor, daha çok mahallen oluyor.





Karlos sayesinde genç kızların sana hayranlığı da giderek büyüyor...

Karlos cazip geliyor çünkü kadınlarda annelik dürtüsü var. Öyle serseri adamları seçip terbiye etmeye çalışıyorlar. Bana gelince; mesleğinizi genç kızların hayranlığı üzerine kurarsanız kızlar yaşlandığında ne yapacaksınız? (Kahkahalar) Çocukluğundan beri kanı kaynayan biriyim, hayatımda bir şey değişmedi.


Belli, oyun bile yazmışsın ‘Karşı Cinsle Tanışma Sanatı’ diye. Nedir bu sanatın incelikleri? Tüyo verir misin?

Oyun başarısız örnekleri anlatıyordu, tüyo veremem. Ama şunu söyleyebilirim ilk etapta insana kadın ya da erkek değil, insan gözüyle bakarsanız gerçekten tanışmış oluyorsunuz.


"Kendimi sporcu olmak için yeterince ahlaklı bulmadım"


Kaleciliği özlediğin olmuyor mu?

Özlüyorum ama sporcu olmak için kendimi yeterince ahlaklı bulmadım. Zekiydim, çeviktim, fakat yeterince ahlaklı değildim.


Neden böyle düşünüyorsun?

Çok poz kesiyordum Ece. İkili pozisyonlarda kendimi çok yere atıyordum. Bayağı artistlik yapıyordum. Geçenlerde dizide bir halı saha sahnemiz vardı; ben kaledeydim. Çok gerildim becerebilecek miyim diye. Allah’tan bisiklete binmek gibiymiş, unutmamışım. 1-2 senedir halı sahada bile maç yapmıyorum çünkü çocukluğumdan beri maç benim için o kadar önemli bir şey ki oynarken içimden bir canavar çıkıyor. Arkadaşlarım zevkine maç yapmak için toplanıyor, ben kalede sürekli bağırıyorum. Sanki dünyanın en önemli şeyi. Bir dur be adam! Bu nedenle çok iyi kaleci olmama rağmen arkadaşlarım gizli gizli buluşup beni aramamaya başladılar. (Kahkahalar)


"Şebo Türkiye’nin Benjamin Button’ı"


Şebnem Bozoklu ile çok iyi bir ikili oldunuz. İkinizin de enerjisi çok yüksek. Çok eğleniyor olmalısınız sette.

Şebo ‘Canım Ailem’de Uğur Yücel’in partnerini oynayıp bizi inandırdı. Şu an benimle oynuyor ve yine insanları inandırıyor. Türkiye’nin Benjamin Button’ı. Onunla beraber oynamak büyük nimet. Bu arada bana şöyle bir zararı dokundu. ‘Ulan İstanbul’a başladığımızda Şebnem kiloluydu. Ben de kaslarım olsun diye spor yapıyordum.


Kas önemli tabii...

Öyle diyorlar. (Kahkahalar) Seyirci Şebo’yla beni fotoğraf olarak bağdaştırsın diye sporu bıraktım ve göbek yaptım. Bu arada Şebo 15 kilo verdi. Şu anda benden daha zayıf.


Facebook dizisi çekmiştin. İnternetle ilgili yeni bir projen var mı?

Evet, ufukta sürpriz bir proje var. ‘Büyük düşün Karadeniz, senin Kazım’ın var’


Sen futbolu bıraksan da futbol senin peşini bırakmıyor. Futbolda şikeyi anlatan ‘Aut’ adlı oyunda rol almıştın. Şimdi de ‘Yağmur: Kıyamet Çiçeği’ adlı filmde Şenol adında bir futbolcuyu canlandırıyorsun.

Galiba spora sanat karıştırılması fikri hoşuma gidiyor.


Film Kazım Koyuncu’nun birleştirici mesajlarıyla dolu. İzlerken, ne kadar özel bir adam olduğunu bir kez daha anladım.

Kesinlikle. Film bana “Keşke Trabzonspor’un yeni stadının adı Kazım Koyuncu olsa” dedirtti. İnanıyorum ki tüm Karadenizliler ve siyasetçiler bundan mutlu olur. Büyük düşün Karadeniz, senin Kazım’ın var!


Karadeniz dendiğinde insanların aklına Temel fıkraları geliyor. Filmin, Temel ile Fadime’nin dertleri de olduğunu göstermesi çok hoşuma gitti.

‘Yağmur: Kıyamet Çiçeği’ biraz da Karadeniz’de ne oluyor, ne bitiyor filmi. Buna ihtiyacımız vardı. Çernobil büyük bir travma. Karadeniz’deki insanlar bu kara buluta hayata verilebilecek en güzel cevapla, gülerek direniyorlar.





"Melisa o kadar iyi ki bana oynamayı unutturuyor"


Futbolla ilgili poz kesmekten bahsettin. ‘Aut’tan sonra ‘Kalp Düğümü’yle de küçük sahnede seyirciyle göz göze oynuyorsun. En poz kesilmeyecek yerdesin artık yani...

Haklısın. Bu mekânların en genel ortak özelliği yükseltisiz olmaları. Bu, seyirciyle arandaki mesafeyi kaldırıyor. Yükseltili sahnede söylediğiniz yalanı güzel satmak, yükseltisiz sahnedeyse yalan söylemediğinizi iddia etmek zorundasınız. Yükseltili sahnede ağlayacağın zaman arkanı dönüp yüzünü kapatabilirsin ama yükseltisiz sahnede saklanacak, kaçacak bir yer yok. Samimi değilsen rezil olabilirsin. Yükseltisiz sahneler başka bir deneyim ve birikimle gelen gençliğin en güzel ifadesi bence. Küçük sahnelerde seyircinin hemen yanı başında duruyorsun, sokakta yanından geçen insanların sahne üzerinde de bu kadar yakınında olması çok heyecan verici.


Craft Tiyatro’nun ‘Kalp Düğümü’ aileyi bir bağımlılık kaynağı olarak ele alıyor. Yabancı bir yazarın teksti üzerinden bizimle ilgili çok şey söylüyor.

Sadece bize özgü bir durum değil, tekstin bizi heyecanlandıran tarafı da bu zaten. Ama bizde daha abartılı bi durum olduğu aşikâr. Bağımlılık üzerinde çok uzun uzadıya konuşulması gereken bir konu ama bağımlıya suçlu gözüyle bakıldığı için kimse özgürce konuşamıyor. Sırf bu yüzden çocuklarımızı, gençlerimizi kaybediyoruz. Bunu konuşup tartışmaya başladığımızdaysa bütün kapılar aile kavramına çıkıyor.


Hepiniz çok iyisiniz ama Melisa Sözen’in oyundaki performansını unutamıyorum. İçim parçalandı onu izlerken.

Bazen karşısında oynamayı unutuyorum, onu seyrediyorum. Melisa o kadar iyi ki bana oynamayı unutturuyor.


Röportaj: Ece Saruhan

Fotoğraflar: Sinan Bilgenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Abicim ben senin sadece çukur dizisinden tanıyorum çok güzel oynuyorsun
    CEVAPLA
  • Misafir ben de enin büyük hayranınım canım benim seni seviyorum
    CEVAPLA
  • Misafir adamsın vartolyyyy
    CEVAPLA
  • Misafir bakışına gülüşüne hayrannnnn
    CEVAPLA
  • Misafir bende bende
    CEVAPLA
  • Misafir bende çok seviyorum
    CEVAPLA
  • Misafir erkan kolçak köstendil en sevdiğim oyunculardan biri oynadığı dizileri heycanla izliyorum
    CEVAPLA
  • Misafir ben de sizin hayraninizim erkan ilki varsiniz cok yakisikli bir adamsiniz yarin ki sinav da lutfen ugur getir bana
    CEVAPLA
  • Misafir Erkan
    CEVAPLA
  • Misafir Ya nolur bi kere daha oynasın final bölümü sizin en büyük hayranıyım sizi cok seviyorum gerçekten lütfen final bölümü 1 kere daha oynasın
    CEVAPLA
  • Misafir en senin ve ferdinin çoooooooooooooooooooook büyük hayranıyım sizi istanbulda görmeye gelecem ve sizin ekibi çoooooooooooooooooooooook seviyorum
    CEVAPLA
  • Misafir seni çok seviyorum nolur ulan istanbul başlasın çok yakışıklısın aşkımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
    CEVAPLA
  • Misafir abi ben karlos beni oyuncu yap
    CEVAPLA
  • Misafir erkan abi sen çok tatlısın seni çok seviyorum diğer takipçilerinden bile çoook kıskanıyorum o bakışların beni öldürüyor seni görmeyi çok istiyorum inşallah setine gelicem
    CEVAPLA
  • Misafir erkan abi seni çok seviyorum o bakışların beni öldürüyor seni diğer takipçilerinden bile kıskanıyorum seni seviyorum çook tatlısın iyiki seni tanımışım
    CEVAPLA
  • Misafir laf yok
    CEVAPLA
  • Misafir cok yatlisin carlos ve cok yakisiklisn ben gulsen
    CEVAPLA
  • Misafir cok yakisiklisin cok tatlisin bide lutfen tv ye cikin yani donun cok ozledim diziyi asigim ben sana ve oyuncu arkadasin ferdiye begeniyorum ve cok yakisiklisiniz
    CEVAPLA
  • Misafir yasen ne mütevazi bi adamsın öylee yaa.. allahım sen gerçekten çukk tatlısın .sana bayılıyorumm . oyunculuğunu gerçekten çok takdir ediyoorumm. hayranınım senin ,, idolümsün sen benimm .. hee son olrakta senin bu kadar tatlı olman diğer erkeklere haksızlık değil mii ??
    CEVAPLA
  • Misafir o haklı ama hrkes onu o olduğu için sewio yani karlosu onu sewebilcek kadar cesur olanlar az onlardan biri de bnm
    CEVAPLA
  • Misafir çok ama çok çok çok tatlisinnnn
    CEVAPLA
  • Misafir Şebnemle sana bayılıyorum
    CEVAPLA
  • Misafir adamın sesi harbiden güzel http://www.unlusarkilari.com/sarki/sebnem-erkan-pembe-sevda/
    CEVAPLA
  • Misafir harika olmuş
    CEVAPLA
  • Misafir erkanım
    CEVAPLA
  • Misafir senin büyük bir hayranınım erkan ımmmmmmmmmmmmmmmmmm
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.