Güzel oyuncu Neslihan Atagül için rahatlıkla ‘kapalı kutu’ diyebiliriz. Özel hayatını çok ön planda tutmayı sevmeyen güzel oyuncu tercihleri, hayatı yaşayış biçimiyle insana adeta “Eski romantiklerden kim kaldı” dedirtiyor. Son zamanlarda sinemanın ve ekranların parlak yüzleri arasında ilk sırada yerini alan genç oyuncu, başrollerini Kadir Doğulu ile paylaştığı Fatih Harbiye dizisiyle gözleri bir kez daha üzerine çevirdi.


Genç yaşına rağmen küçük yaşlarda başladığı oyunculuk serüveninde ikisi farklı ülkelerden olmak üzere 5 ödül alan Atagül, oyunculuğa dair düşüncelerini şöyle özetliyor: Hep sağlam adımlar atmayı amaçladım, çünkü yaptığım işlerden hiçbir zaman pişman olmak istemedim. Çabaladım ve fazlasıyla azmettim, hâlâ da bu süreç devam ediyor. Uzun bir yolculuk bu. Nerede bitecek veya ne kadar uzun sürecek bilinmez. Kendimi bildim bileli bu işin içindeyim ve hayallerim hep bu yönde. Hep daha iyisini yapmak, geriye dönüp baktığımda yaptığım işlerle gurur duymak istiyorum. Atagül, kendini adadığı oyunculuk serüveninde gösterdiği cesur tavrın aksine karşınızda kırılacak kadar narin duruyor. Kendisiyle ilgili sorular karşısında bu özelliğini destekler nitelikte bir cevap veriyor güzel oyuncu: İnsanın kendini anlatması ne kadar zor. Çoğu zaman insanın kendine bile itiraf edemediklerini anlatmamı istiyorlar, ‘Ben şöyleyim, ben böyleyim,’ demekten çekiniyorum (utangaç bir edayla gülüyor).


‘Doğada dolaşmak bana iyi geliyor’


Çekim öncesi ekiple yapılan ön buluşmada herkesin ortak kararı güzel oyuncunun Amerikalı süper model Christy Turlington’a olan benzerliğiydi. Belki de en çok narin yapısı, kırılgan güzelliği, bunun yanı sıra sakin ve soğukkanlı ifadesi insanların aklına bu düşünceyi getirdi. Çocukluğundan bu yana aralıksız olarak çalışan güzel isim, söz konusu dinlenmek olunca durmayı ve tek başına kalmayı tercih edenlerden: “Bazen günlerce evden çıkmamak ve bir sürü film izlemek, bazen de doğada dolaşmak bana iyi geliyor. Kalabalıktan uzaklaşıp bazı şeylere dışarıdan bakmak gerçekten beni dinlendiriyor.”


‘Tarzım yeni oturuyor’


Başarılı oyuncunun yaşının genç olması her anlamda hayatındaki pek çok şeyle ilgili büyük cümleler kurmasını engelliyor. Bu durum mesleği dışında stil, aşk, bakım sırları ve pek çok konu için de geçerli. “Tarzım bence yeni yeni oturuyor, çünkü bence bu insanın yaşıyla, tecrübeleriyle doğru orantılı. Yaşanmışlık, insanın tarzını oluşturan, değiştiren şeyler arasında ilk sırada. Şimdi ne söylesem eminim önümüzdeki seneye tezat düşerim. Bence bir 10 yıl sonra tekrar konuşalım bu konuları (gülüyor). Ama en azından seçimlerimle ilgili şunu söyleyebilirim: Özgün ve rahat. Türkiye’den sevdiğim isimler, Hakan Yıldırım, Özgür Masur, Özlem Kaya. Dünyadan tercih ettiğim markalar ise Lanvin, Marc Jacobs, Chloé. Modayla alakalı olarak söyleyebileceğim net tek bir şey var, o da gerçek kürkü hayatta giymeyeceğimi biliyorum.”


‘Erkek oturmayı kalkmayı bilmeli’


Söz erkeklere ve aşka gelince, genç oyuncu yine net: “Oturmayı, kalkmayı, konuşmayı bilmeli bir erkek. Saygılı, kibar ve zeki olmalı. Aslında bir erkek önce zekâsıyla dikkatimi çeker, gerisi çok da önemli olmuyor benim için. Hayatımda biri varsa sadece onu görmek ve onun yanında olmak istiyorsam aşk bacayı sarmış demektir.”

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bence son derece saçma insan kendi kendine yetebilmeli sadece hayatta doğru şeylerle tek başına yaşamalı
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.