Tuğba Altıntop, geçtiğimiz günlerde Saroz’daki evinde düşerek burnunu kırdı. Geçirdiği estetik operasyonu sonrasında ise bambaşka bir görüntüyle karşımıza çıktı. Altıntop’un yeni halinin fotoğrafları çok konuşuldu. Kaza geçirdiğine inanmayanlar da vardı, yaptırdığı estetik operasyonları fazla bulanlar da... 2 çocuk annesi olan Altıntop’la işin aslını öğrenmek için buluştuk. Kızlarıyla kusursuz bir ilişki yaşadığını söyleyen, kariyeri için yeni planlar yapan Altıntop “Kendimi yenilememin eleştirilecek bir yanı yok. Zamana ayak uydurmak lazım” diyor.


Nasıl oldu bu ev kazası?


Saroz’daki evimdeydim. Yere eğilmiş bir şekildeydim, sırtımda yeğenim Derin Su, elimde ise su bardağı vardı. Oyun oynuyorduk. Yerden kalkarken başım döndü. Duvarı tutmak istedim. Yeğenim düşmesin diye de çaba sarf ettim. O sırada yüzüm yerle bütünleşti. Elimdeki bardak tuzla buz oldu.



Sonra neler oldu?


Bir uğultu duydum etrafımda. Hemen yüzüme bakmak istedim. Kötü görünüyordu. “Yüzü paramparça oldu” diye manşetler attılar ama alakası yok. Sadece burnum kırıldı ve vücudumun bazı yerlerine cam parçacıkları batmıştı.


Hemen doktora gittiniz tabii...



Hayır çünkü İstanbul’a gelmek istedim. Hemen yola çıktık. Doktorum randevulu hastalarını ve ameliyatlarını bile iptal etti. O halime katlanamadım ve operasyon hemen gerçekleşsin istedim.




Doktordan önce nasıl bir müdahale yaptınız peki?


Annem cımbızla cam parçacıklarını temizledi. Sonra da kendimi ameliyat masasında buldum zaten. Doktoruma “Ne yaparsan yap bu yüzü düzelt” dedim.


Özellikle yaptırdığınız bir estetik değil yani...

Estetiğe karşı değilim. Aksine 38 yaşındayım, tabii ki vücuduma estetik operasyonlar yaptırabilirim. Bugüne kadar ihtiyaç duymadım. Çirkin bir kadın değilim ki! İlk günden beri güzelliğimle para kazanıyorum.




Bunca yıldır ‘güzel’ kalmanın sırrı nedir?


Hayatı sevmek ve mutlu olmak. Tabii ben de insanım; bazen kızıyorum, küfrediyorum.





‘YAĞ ENJEKTE ETTİRDİM’





Çok canınız yandı mı kaza esnasında?


Ağrı eşiğim yüksektir. Acıdan öte moral bozukluğu had safhadaydı. Burnum kötü de olabilirdi. Tekrar tekrar ameliyat olmakla uğraşabilirdim. Allah’tan başarılı bir operasyon geçirdim. Ben mutluyum çok da beğendim.





Aynaya bakınca kendinizi kötü hissettiğiniz oluyor mu?


Alışmaya çalışıyorum. Neticede içimdeki kadın hâlâ aynı. Aile bireylerim bana tanımıyormuş gibi bakıyor fakat onlar da alışacak.


Yağ enjekte ettirdiniz mi?


Kesiklerin yarattığı deformasyonu yok etmek için yaptırdım.




Peki ya dudaklar?


“Yaptırmışken onu da yaptırayım” dedim. Çok güzel bir burnum olmuştu, “Dudaklarıma biraz yağ enjekte ettirmenin bir zararı olmaz” diye düşündüm.





Kaşlarda da değişiklik var.


Kaşlarımı boyuyorum. Kazadan önce de boyardım. İnce kaş sevmiyorum çünkü. İşim gereği sürekli bakımlı ve güzel olmak zorundayım. Bunlar yapılması gereken müdahaleler.





Dişlerinizi de yaptıracak mısınız?


Tabii ki. Yıllar geçtikçe deforme oldular. Eskisinden farklı olmayacak ama daha güzel görünecekler.





‘Fahişe rolünü istemedim"



İş demişken, neler yapıyorsunuz bu aralar?


Hazırlık aşamasında olan bir kitap projem var. Eylülde başlayacak defileler ve sunuculuğunu yapacağım işler de sırada.


Müzik piyasasına dönmeyi düşünüyor musunuz?


Dj Ercüment Karanfil’in yeni çıkacak albümü için Yana Yakıla’nın yeni versiyonunu ve ayrıca bir şarkı daha seslendireceğim.



Şarkıcılığa geçiş yapmaya ne zaman karar vermiştiniz?


“Hadi bir şarkı söyleyeyim” diye piyasaya çıkmadım. Rafet El Roman’dan ayrılır ayrılmaz albüm için kapıma geldiler. Kabul etmedim. Hazır hissettiğimde başladım.





Fantezi popla başlayıp pop müzikle devam ettiniz. Neden?


İlk albümümde iyi bir ekiple çalışmıştım ama beni çok tatmin etmedi. Öyle bir dönüş yapmak istedim.



Kendinizi yeterli buluyor musunuz peki müzik konusunda?


“Çok iyim, şahaneyim” demem. Bu işler arz-talep meselesi. İnsanlar beni dinlemeye geliyor. Sahnede kendimi iyi ifade ediyorum. Süper star değilim, kendi yağımla kavruluyorum.





Oyunculuk da yaptınız...


Teklifleri uygun zamanlarda değerlendirmek lazımdı. Gelen her senaryoyu da kabul etmedim.





Hangilerini mesela?


Fahişe rolünü kabul etmedim. Kendimi daha iyi hissettiğim bir dönem olsaydı onu da ederdim.


‘Rafet’e kocalık ve babalık sıfatlarını kazandırdım’



Şöhretinizde Rafet El Roman’ın da payı var mı?


Aksine ben ona kocalık ve babalık sıfatlarını kazandırdım. Aile babası olması şarkıcılık kariyerini pekiştirdi.


Evliliğinizle ilgili pişmanlık yaşıyor musunuz?


İyi ki evlenmişim, iyi ki 2 kızım var ve iyi ki de ayrılmışım.




Kızların Rafet Bey’in birliktelik yaşadığı Ceren Hanım’ı sevmediklerine dair haberler çıkıyor.


Önceden sevmiyorlardı. Şimdi durum değişti. Kızlarım büyüdü ve bu duruma alıştı. Ceren onların ablaları. Yanlarında onları gözeten bir kadın olarak bulunuyor. Benim için de önemli olan kızlarımın mutluluğu.





Yeniden evlenip çocuk yapmak gibi planlarınız var mı?


Düşünüyorum fakat hayatımda kimse yok. Tereddütlerim var. Evlenebileceğim tarzda insanlar karşıma çıkıyor ama ben güvenemiyorum.


Röportaj: Aslı Öztürk

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.