47 yaşında hayatının aşkını bulduğunu söylüyor. “Keşke Selen’i daha önce tanısaydım” diyor. Birkaç ay önce oyuncu Selen Görgüzel ile evlenen Hamdi Alkan, biraz sonra okuyacaksınız, öyle cümleler kuruyor ki “Vay arkadaş, aşka bak” dedirtiyor. Aşklarına inandım ve Roma’da evlenen ikilinin nikâhlarına şahitlik ettim. Gelin bu aşka sizi de şahit edelim. İşte çiçeği burnunda çiftin birlikte verdiği ilk röportaj...


"Buna "Selen çarpması" diyorum!"

Sanki birbirinizi 40 yıldır tanıyor gibisiniz ama 1.5 yıldır berabersiniz...

Selen: Hamdi’nin kız kardeşi Feryal yakın arkadaşımdı ama ben kardeş olduklarını bilmiyordum. Bir gün Feryal’le kahve içerken yanımıza Hamdi geldi. Kardeş olduklarını işte o an öğrendim. Tanışır tanışmaz, içimden “İnşallah gitmez de sabaha kadar muhabbet ederiz” dedim. Ama çok kalmadı. Giderken bana telefon numarasını verdi ve “Beni ‘Yeni hayat’ olarak kaydet, çünkü ben senin yeni hayatın olacağım” dedi. İşte o an Hamdi’ye âşık oldum...


Hamdi: Altı ay önce boşanmıştım. Ablamın yanında biraz buruk ama dünya pozitifi, enerji dolu güzeller güzeli bir hanım oturuyordu, “Etkilenmedim” dersem yalan olur ve asla bitmesini istemediğimiz koyu bir sohbet başladı. Konuştukça karşımda bana benzeyen, aynı frekanslarda hayata seslendiğimiz bir kadın gördüm ve çok güzel bir kadındı. Özeldi, onun benim kaderim olduğunu görür görmez anladım.


Selen: (Gülüyor.)



İlk görüşte aşk yani...




Hamdi: Kesinlikle. Hatta yıldırımdan daha hızlı bir aşk... Buna “Selen çarpması” diyorum.

Selen: Çok şanslı bir kadınım, çok gerçek ve çok içten bir ilişki yaşıyorum.



Peki “Hamdi çarpması” nasıl oldu?




Selen: Gerçekliği, sıcaklığı, komik oluşu ve insancıllığı...





Bunlar bir ilişkide yeterli mi? Çok hızlı bir aşk, doğru kararı verdiğine inanıyor musun?




Selen: Çok küçük yaşta çalışma hayatına başladım. Erken yaşta anne oldum. İşim ve özel hayatım gereği çok insan tanıdım. Çevremde birçok insanın ilişkisine şahit oldum. Bu deneyimler tecrübeye döndü. İnsanlar üzerinde daha doğru karar verecek olgunluğa ulaştım. Bunlar Hamdi’nin gerçekliğini görmem ve hissetmem için oldukça yeterliydi. Şu anda da en doğru kararı verdiğime inanıyorum.


‘Bu kadın bana yeniden şarkılar söyletiyor"

Hamdi: Çok gerçekçi bir açıklama oldu Selencim. (Gülüyor) Selen, ömrümün sonuna kadar yüreğimle kucaklamak, beraber yaşlanmak istediğim, Mazhar Alanson’un söylediği gibi; “Bana yeniden şarkılar söyleten kadın”.



Selen senin bir, Hamdi’nin de iki kızı var. Evlenmenizi nasıl karşıladılar, “Durun siz evlenemezsiniz” diyen oldu mu?




Hamdi: İlk başlarda biraz adaptasyon sıkıntısı yaşadılar. Şu sıralar minik kıskançlıklar ve tartışmalar olsa da çok keyifli zaman geçiriyoruz. 3. şahıslar çocuklarımızla olan ilişkimize müdahil olmadığı sürece mutluluğu yaşayan, yaşatan ve dünya için çok başarılı işlere imza atacak evlatlar yetiştiriyoruz.


Selen: Biz İlknaz’la yıllardır iki kişilik bir aileydik. İlişkimizin ilk zamanlarında İlknaz’ın alışması zor oldu. Zeynep ve Ayşe ise çok sıcak kanlıydı. Onlarla çok çabuk kaynaştık, hatta ben çok şaşırdım hiç boşanmış bir ailenin çocukları gibi değillerdi. İlknaz da Hamdi’yi çok seviyor. Araları gayet iyi. Hamdi’ye saygı ve sevgi duyuyor. Şimdi 5 kişilik kocaman bir aile olduk.





Çocuklarınız kaç yaşında?




Hamdi: Zeynep ve İlknaz 16, Ayşe ise 7 yaşında.


‘Selen'e benzeyen bir kızım olsun"

Yakın zamanda bebek planları var mı?

Selen: Evet Hamdi ile aşkımızın meyvesini dünyaya getirmeyi istiyoruz ama biraz birbirimizi yaşayalım.Henüz çok yeni evliliğimiz.



Hamdi: Bizim zaten dünyalar tatlısı üç kızımız var. Zeynep ve İlknaz büyüdü. Ayşe kardeş istiyor. Selen’e benzeyen bir kızım daha olsun çok isterim. Allah herkese bizimkisi gibi bir aşk nasip etsin.




Otoriter bir baba mısın?

Hamdi: Otoriter olmak için özel bir yaptırımım yok. Çocuklarıma çok bağlıyım ve onları çok seviyorum. Aramızdaki sevgi ve saygı ilişkimizien güzel şekilde dengeliyor.




Hayatında 4 akıllı kadın var. Nasıl başa çıkıyorsun? Zorlandığın olmuyor mu?




H: Ayşe müthiş akıllı ve çok tatlı bir çocuk. Zeynep ile İlknaz tam ergenlik çağında. Onlardan çok şey öğreniyoruz. Evlatlarımızın her çocuk gibi zorlukları oluyor ama o bile dünyanın en güzel zorluğu benim için. 4. kadına gelince; onlar benim ve evimin melekleri, yani böyle zorlanmaya can kurban...


Elbette hoşlanmadığınız huylarınız da vardır. Öyle değil mi Hamdi? Selen’in sevmediğin yönü var mı?

Hamdi: Bütün inceleme ve araştırmalarıma rağmen henüz bulamadım ama ille de bir şey söyle diyorsanız, çok fazla düzenli ve titiz.

Selen: Aslında benim titizliğim fazla değil. Hamdi benden daha titiz. (Gülüyorlar.) Sadece biraz dağınık ben de onun dağınıklığını düzenlemekten keyif alıyorum, bazen de kızıyorum.



Hamdi: Çok kibarsın karıcığım. (Gülüyorlar)





‘Hamdi benim hem kocam hem de hocam!"

Bu dağınıklık, kıyafet dağınıklığı mı yoksa genel bir dağınıklık mı?




Selen: Hamdi çok önemli bir koleksiyoner, aynı zamanda sanatçı, üretiyor, düşünüyor, yazıyor. Aklınıza gelebilecek her şeyin koleksiyonu var. Onlar yaratıcılık yönünü besliyor, çözümü Hamdi’ye bir hobihane dizayn ederek buldum.



Hamdi: Dağıtmayı seviyorum. Selen’in düzeni ile benim dağınıklığım müthiş bir denge oluşturdu.


Aynı sektörde olmak avantaj mı, dezavantaj mı? Birlikte çalışmak veya çalışmamak gibi prensipleriniz var mı?

Selen: Hamdi benim hem kocam hem de hocam. Her gün ondan çok şey öğreniyorum. Hamdi’yle çalışmak benim için bir onurdur. Geçen sene birlikte çalıştık. Aşk Emek İster adlı oynadığım dizinin yönetmeni Hamdi’ydi. Hayatımın en keyifli çalışmalarından biri oldu. Şimdi gene Kırgızistan’da Hamdi’nin çekeceği sinema filminde Kırgız oyunculara oyuncu koçluğu yapacağım. Şimdiden çok heyecanlıyım. Yine birlikte çalışacağız. Bundan sonra da uygun projelerde birlikte çalışmayı çok isterim. Hamdi’yle çalışmak her zaman çok keyifli.



Hamdi sence Selen nasıl bir oyuncu?




Hamdi: Onu ayrı bir röportajda söylemek isterim yani başımdayken nasıl cevap vereyim. (Gülüyorlar) Selen önümüzdeki zamanlarda kendisinden çok söz ettirecek yeteneklere ve özelliklere sahip. Bazı oyuncular için her rolün altından kalkar derler ya Selen bu tanıma ‘cuk’ diye oturuyor.



Selen: Teşekkür ederim hocam... (Gülüyor)


Hamdi Alkan: Bir pişmanlığım var. Antakya’dan İstanbul’a uzanan öykünü herkes biliyordur... Bugüne kadar bu yolculuğun hiç bilinmeyen bir hikâyesi var mı?



Rahmetli babamın beni İstanbul’a yolcularken cebindeki bütün parayı cebime yerleştirip bana sarılması gözlerimin önünden silinmeyen bir an olarak kaldı. O helal paranın bereketiyle yıllardır mücadele vermeye, eserler üretmeye çalışıyorum.




Hayatına yön veren, dönüm noktası diyebileceğin daha pek çok olay yaşamışsındır...






Ahmet Aydın Bolak’la tanışmak hayatımın dönüm noktası oldu. Üniversite yıllarında kendisine antikalar getirirdim. Fiyatını sorardı. Ben “3 lira” derdim, o 5 lira verirdi. Ve baba olmak da bir dönüm noktası benim için ama en büyük dönüm noktam güzeller güzeli karım Selenim’le tanışmak oldu.




Pişmanlıkların oldu mu hayatta?




Pişmanlıklar değil de “Bir pişmanlığım var” diyebilirim, onun dışında “Keşke” dediklerim var. Mesela keşke rahmetli babamla daha çok vakit geçirebilseydim. En önemlisi de keşke Selen’i daha önce tanısaydım.



E oyunculuk hayatının neresinde?




Oyunculuk babamın etkisiyle başladı. O çok renkli bir kişilikti. İlkokulda müsamere koluyla başlayan oyunculuk hayatım, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde tiyatro kurup bugünlere kadar geldi.




O fotoğraflar hormonlu!

Ekrana dönmek için form tutuyorsun sanırım, gayet iyi görünüyorsun?




Selen ile düzenli yürüyüş yapıyoruz, yediklerimize dikkat ediyoruz. Her ne kadar basına yansıyan tatil fotoğraflarımızda beni olduğumdan hormonlu gösterseler de gerçek halim oldukça iyi. (Gülüyor.) Daha da iyi olması için sağlığıma oldukça dikkat ediyorum.




Yemeyi seviyordun belli, peki yemek yapar mısın?




Yaparım, hem de çok iyi yaparım.


‘Dünyanın tüm jiletlerini Hamdi’de bulabilirsiniz’

Aile ilişkileriniz nasıl, sık sık görüşür müsünüz?




Selen: Hamdi’nin rahmetli babasını tanımayı çok isterdim. Maalesef biz tanışmadan önce vefat etmiş. Annesini çok seviyorum. O da Hamdi gibi çok tatlı ve komik. Ablası zaten benim arkadaşımdı. Orhan Abiyi tanıyorsunuz çok saygıdeğer bir insan. Diğer ağabeyleri Mustafa Sadri ve Adnan da kendi işleriyle meşgul. Henüz ağabeylerle bir araya gelemedik. İnşallah yakında bir araya geliriz.

Hamdi: Selen’in ailesiyle diyalogum gayet iyi. Annesi çok yetenekli. Çok güzel resimler yapıyor. Selen de ona çekmiş sanırım. Hemen hemen gün aşırı görüşüyoruz.



Resim deyince tekrar koleksiyonerliğine dönsek! Bu heves nasıl başladı?




Hamdi: Çocukluğumdan beri ilgi duyduğum bir alan, yani içgüdüsel bir merak. Sonradan herhangi bir sebeple başladığım, bir özellik değil. İmkânım oldukça klasik Osmanlı ressamları ya da günümüzün çağdaş ressamlarından eserler almaya çalışıyorum. Resimlere bakmak beni başka dünyalara götürüyor.




En beğendiğin ressamlar kim?




Hamdi: Hoca Ali Rıza ve Avni Lifij’i çok beğeniyorum. Çağdaş ressamlardan Mehmet Güleryüz, Komet, Ahmet Güneştekin, Faruk Cimok, Ergin İnan ve Neşe Erdok resimlerine ayrı bir ilgim var.




“Her şeyin koleksiyonu var” diyorsun. Resim dışında neler var koleksiyonunda?

Selen: Bu soruya ben cevap vermek istiyorum, mesela jilet koleksiyonu var, dünyanın hemen hemen her yerinden ilk üretimden günümüze kadar çıkmış tüm jilet modellerini Hamdi’de bulabilirsiniz. İlk gördüğümde çok şaşırmıştım. Ayrıca araba, kibrit kutusu, kitap, kartpostal, afiş, çakı, gözlük, dürbün, saat daha sayayım mı? Bunlar aklıma ilk gelenler. Yakın zamanda düzenlediğim için çoğunu çok iyi biliyorum.



Beren Saat ve Engin Akyürek gibi oyuncuları, beyaz cama kazandıran ‘Türkiye’nin Yıldızları’ adlı programda da jüri üyeliği yapmıştın. İleride genç yetenekleri keşfetmek ve desteklemek yönünde bir projen olabilir mi?


Hamdi: Genç yetenekleri hep destekledim, devam da edeceğim. Eğitim çok önemli, üniversitelerin tiyatro bölümlerinden teklif alıyorum. Akademik anlamda böyle bir çalışma yapabilirim.




Yeni bir sinema filmine de başladın...




Hamdi: Üçüncü sinema filmim olacak. İlki cezaevinde gerçek mahkûmlarla çektiğim Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım, ikincisi Dersimiz Atatürk ve üçüncüsü ise Bahara Yolculuk.




Sinema filmi, dizi projeleri, albüm derken bundan sonraki süreçte neler planlıyorsunuz?




Hamdi: Yabancı bir grupla yapım şirketi kurduk. Uluslararası dönüşü olacak dizi ve sinema filmleri hazırlığı içerisindeyiz. Önümüzdeki dönemde bol bol bu konuyla ilgili haberleri paylaşacağız. 2015’te bir aksilik olmazsa ekranlara oyuncu olarak geri döneceğim. Şimdi form tutmak için çalışmalara başladım.




Ekrana döneceğiniz projeyi merak ettim ipucu vermeyecek misin?




Hamdi: Sürpriz olsun...


Selen Görgüzel: O ‘çocuk kadın’ benim!

Sen de bir dönem müzikle uğraşmıştın Selen... Hatta single bile çıkartmıştın...




Selen: Ben hiç şarkıcılık yapmadım. Evet ses eğitimi aldım. Kendim beste yapabiliyorum. Bunlardan ikisini hayata geçirip bir maxi single çıkartmıştım. Çok da beğenildi ama devamını getirmedim. Ben bir oyuncuyum. İyi bir oyuncunun sesini de iyi kullanabiliyor olması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da belgelendirmiş oldum albümümle.





Sanırım bestenin adı ‘Çocuk Kadınım’dı... Bu şarkı nasıl ortaya çıktı?




Selen: Evet, Çocuk Kadınım’ın söz ve müziği bana ait. O ‘çocuk kadın’ benim. Çok küçük yaşta anne olup çok erken yaşta büründüğüm olgunluğumun ve sorumluluklarımın altında ezilen içimdeki çocuğun isyan ettiği bir gün, çıkıverdi şarkı. Küçücüktüm ama hayatım boyumdışında başka bestelerim var. Albümdeki ‘Ayrılmayalım’ adlı şarkı da bana ait.


Başka sanatçıların da seslendirdiği sana ait besteler var mı?




Selen: Henüz kimseyle bestelerimi paylaşmak kısmet olmadı ama neden olmasın seve seve paylaşırım.




Oyuncu olmak mı şarkıcı olmak mı?




Selen: Oyunculuk benim işim. Şarkı söylemekse hobim. O yüzden oyunculuk.





‘Hamdi'nin de benim de kurallarımız var"

Hamdi kıskanç bir erkek mi? Mesela iş konusunda kısıtlamaları var mı?


Selen: Hamdi’nin de benim de kurallarımız var. Birbirimize güvenimiz sonsuz. Kıskançlık sevginin doğasında olan bir şey, kimi saklar kontrol eder kimi ise doğal yaşar. Biz doğal yaşayanlardanız. İş konusuna gelince Hamdi benim başarım ve başaracaklarımla gurur duyan bir eş.


Röportaj: Dilek Birgen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.