Çekimleri Kırgızistan’da başlayan Bahara Yolculuk filminin başrol oyuncusu Mert Yavuzcan, oyunculuk kariyerini ve hayatını HT Magazin’e anlattı.

Bilkent Tiyatro Bölümü mezunusunuz. Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Ortaokul ve liseyi Yunanistan’da okudum ve orada drama dersleriyle başladım. Önce keyifli olduğu için aldığım drama dersi daha sonra bir yaşam tarzına dönüştü diyebilirim. İlk oyunum Kabare’ydi ve ben başrol oynuyordum. Oyun sonunda drama hocamın ağlayarak aileme “Bu çocuk tiyatro yapmalı” dediğini duydum. Onun gözyaşlarını görünce “Evet, ben bu işi yapmalıyım” dedim.

'Biz seni unuttuk dediler'

Karakterleri seçerken nelere dikkat edersiniz?

Ben karakter oyuncusuyum. Seyrettiğimizde ilgimizi çeken karakterler derinliği olan karakterlerdir. Beni zorlayan, keşfetmeme sebep olacak ve kendimle kavga edebileceğim karakterleri seçiyorum.

Canlandırdığınız kötü adam karakterinden dolayı tepki alıyor musunuz?

Benim tepkilerim genellikle çok olumlu tepkiler oluyor. Onların “Çok kötüsün” gibi tepkileri benim işimi iyi yaptığımı gösterdiği için memnun oluyorum.

Bir aksiyon sahnesi çekerken kolunuzu incitmiştiniz. Dövüş sanatlarıyla ilgileniyor musunuz?

Çocukluğumdan beri atletizmle uğraşıyorum. Hayatıma dövüş sanatlarından önce sahne dövüş sanatları girdi. Eskrim ile başladık. 4 yıl boyunca kılıç dersi aldım. Sonra Wing Chun girdi hayatıma kung-fu’nun bir kolu. Ancak onun da savunma yönünden ziyade estetik yönü ilgimi çekti.

Jack Hunter isimli bir Hollywood filminde rol aldınız. Filme nasıl dahil oldunuz?

Bir arkadaşımın yanına tiyatroya gittiğimde o çekimlere gideceğini söyledi. Ben de onunla gittim ve şansımı denemek istedim. Bana metni verdi, “Ezberle gel” dedi. Aradan 2 hafta geçince ben aradım. Bana “Biz seni unuttuk” dediler. Sonra geldim oynadım ve yönetmen Terry Cunningham “Hangi karakteri oynamak istersin? Ben seçmeyeceğim sen oynamak istediğin karakteri seç” dedi.

'Oyunculuğuma aşık oldu'

Uluslararası başka bir proje var mı?

Yunanistan’da bir proje olacak. Bu birkaç yıllık bir proje aslında. Filmin yönetmenini daha eskiden tanıyorum. Benim bir oyunuma geldi ve oyunculuğuma âşık oldu. “Seninle çalışmak istiyorum” dedi ve bu proje oldu.

Bahara Yolculuk filminin hikâyesi nedir?

Çok özel bir karakteri canlandırıyorum. Filmin gizemli başrolü. İstanbul’da başı belaya giriyor. Rusya’ya kaçmak istiyor ama gidemiyor. İlk uçak Kırgızistan’a ve kurtulmak için oraya gidiyor. Orada bir öğretmenle tanışıyor ve hikâye başlıyor.

‘En büyük destekçim eşim’

Oyunculuk dışında nasıl birisiniz?

Benim bir ailem var ve ben bir babayım. Oğlumla yüzebiliyorum. Geçen gün yüzmeyi öğrettim ona. Bu harika bir duyguydu.

Nasıl bir kocasınız?

Çekilmezim... Eşim Mimar Sinan Çağdaş Dans mezunu ve şehir tiyatrolarında kareograf olarak çalışıyor. Mesleklerimiz yakın olduğu için birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Hayattaki en büyük destekçim eşim.

Röportaj: Neziha Kartal